|
|
|
|
|
|
|
"Tasarı Serv kokuyor"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, TBMM gündemine gelen Vakıflar Yasa Tasarısıyla ilgili endişelerini, bir raporla Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e iletti.
Aygün, Tasarının Lozan ve Anayasaya aykırılıklar içerdiğini ileri sürdü ve ''Tasarı Sevr kokuyor. Fener Rum Patriği Bartholomeos'un bile Vakıflar Genel Müdürlüğü Meclisine seçilmesinin yolu açılıyor'' değerlendirmesinde bulundu.
ATO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sezer'e sunulan raporda, Vakıflar Yasa Tasarısıyla ilgili eleştiri ve endişeler 37 maddede toplandı.
Tasarı
ile Heybeliada Ruhban Okulunun önündeki tüm engellerin kaldırıldığı belirtildi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde tazminat davalarının gündeme gelebileceği vurgulandı.Raporda, özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
RAPORDAKİ GÖRÜŞLER
''Yabancılara Vakıf kurma ve yönetme hakkı tanınıyor. -Cemaat Vakıflarının yöneticileri de yabancı olabilecek. Bu ise cemaati kalmamış bazı cemaat vakıflarının yurt dışından gelecek olan gayrimüslim yabancılarca yönetilmesini gündeme getirecek, hatta bazı vakıfların tekrar canlandırılması anlamına gelecek. -Yabancıların Türkiye'de kurduğu vakıflar, kendi içinde örgütlenebilecek. -Yabancı vakıflar, Türk vakıflarıyla aynı statüye sahip olacak. Yabancılar, vakıf üzerinden hareketle, vakfın anayasal haklarının kullanımında ciddi bir inisiyatifi ele geçirmiş olacak. Yabancıların ülkemizde kuracakları vakıfların ülkemizdeki faaliyetleri ulusal güvenlik sorununu da beraberinde getirecek. -Yabancı vakıflar sınırsız gayrimenkul satın alabilecek. -Tasarı, Anayasaya aykırılık içeriyor. Karşılıklılık şartı aranmaksızın yabancı uyruklu kişilerin kuracakları vakıflara Türkiye'de taşınmaz mal edinme hakkını tanımak, kamu yararı, ülke güvenliği ile toprak-ülke unsuru bakımından, devletin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye düşürecek bir husustur. -Vakıfların uluslararası ilişkilerinde her türlü sınırlama kaldırılıyor. -Tasarıda öngörülen özgürlükler derneklere bile tanınmamıştır. Tasarıyla, önemli ulusal direnç odakları devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. -Vakıflar Meclisi üye sayısı 17'ye çıkarılıyor. Cemaat vakıfları ve yabancılar, Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönetimine ortak oluyor. Buna göre Fener Rum Patriği Bartholomeos'un bile Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimine seçilmesinin yolu açılıyor. -Heybeli Ada Ruhban Okulunun önündeki tüm engeller kaldırılıyor. Bu bakımdan Ruhban Okulunun da Cemaat Vakfının Kuracağı bir Üniversite aracılığıyla yeniden açılması gündeme gelecektir. -Vakıflar Meclisi siyasal iktidarın güdümüne giriyor. -Tasarı, Anayasa'da belirtilen idarenin bütünlüğü ilkesine aykırılık içeriyor. -Avrupa Birliği ülkelerinde tanınan azınlık haklarının üzerinde haklar veriliyor. -Cemaat vakıflarına tarihte ilk defa akar nevinde taşınmaz elde etme hakkı tanınmıştır. -Tasarı, Lozan ve Anayasa hükümlerine aykırıdır. -Cemaat vakıflarına verilmesi öngörülen taşınmazların sayısı ve niteliği bilinmemektedir. -Atatürk Döneminde Cemaat Vakıflarınca verilen beyannameler esas alınmamaktadır. -Vasiyet edilmiş veya bağışlanmış olup da halen bağışlayan veya vasiyet edenler adına kayıtlı taşınmazlar için getirilen yasal düzenleme uygulamada hukuki sorunlara sebep olacak mahiyettedir. -Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde tazminat davaları gündeme gelecek. -Cemaat vakıflarının hukuki statüsü ile ilgili düzenlemeler: Cemaat Vakıfları tasarının yasalaşmasından sonra tıpkı yeni vakıflarda olduğu gibi şubeler, temsilcilikler, iktisadi işletmeler, şirketler kurabilecekleri gibi, kurulu bulunan şirketlere iştirak şeklinde ortak da olabilecekler. Bu şekilde bu vakıfların tamamıyla güçlenmelerinin önünde hiçbir engel kalmayacak. -Cemaat vakıflarına vergi muafiyeti tanınabilir. -Yunanistan'daki Türk azınlığa ait vakıflar tasfiye edilmektedir. -Kıbrıs'taki Türk vakıfları unutulmaktadır. -Yunanistan ve Kıbrıs'taki Osmanlı Vakıflarının hakları aranmamaktadır.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|