Havuzdan çıkıp dünyamıza katılan su perisi
Yönetmen M. Night Shayamalan'ın son filmi Sudaki Kız, babaların gece küçük kızlarına anlattığı hikâyelerden derlenmiş gibi duran masalsı öğeler içeriyor
Hint kökenli Amerikalı M. Night Shyamalan, son filmi Sudaki Kız'la bir açıdan en kolay erişilir, ama kimi açılardan da en zor ve karmaşık filmini yapıyor. Fantastik sinemanın 'Hitchcock ve Spielberg arası bir yerde duran' yeni yaratıcısının filmleri, bu türün doğası gereği, belki hep birer masala benzer. Ama bu kez masala en yaklaşan filmiyle karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. En çok bir önceki filmi Köy'le benzerlik taşıyan bu yeni film, bir babanın geceleri küçük kızlarına anlattığı masallardan derlenmiş gibi. Notlara göre zaten öyleymiş de!.. Ortasındaki bahçede koca bir havuz bulunan dev bir apartmanın bekçisi, ustası, bakıcısı, kısacası her şeyi olan Cleveland, günün birinde havuzdan, ama aslında Mavi Dünya'dan gelen gizemli bir kızla, Story (Hikaye!) ile karşılaşır. Bu bir tür su perisidir, geçici bir süre için dünyamıza sığınmıştır ve eninde sonunda kendi âlemine dönmek zorundadır. Onun ait olduğu masalı, apartmanda oturan Koreli bir ana-kızdan bölüm bölüm öğrenen Cleveland, ona geri dönüş yolculuğunda yardım etmeye karar verir. Ancak dev bir kartalın kanatlarında yapılacak bu yolculuk hiç de kolay değildir çünkü kimi öte dünya yaratıkları buna engel olmaya kararlıdır. Tek çare, Cleveland'ın öncülüğünde, masalın çeşitli kahramanlarını oluşturan apartman sakinlerinin bir araya gelmeleri ve su perisine yardım etmeleridir. O su perisi ki, gelişiyle onların dünyalarına renk katmış ve birçoğunun gerçek kişiliklerini ortaya çıkarmıştır.
FRANK CAPRA'YA YAKIŞIR HİKÂYE Shyamalan'ın engin hayal gücünden kaynaklanan bu hikâye, finalde somutlaşan ve yazaryönetmenin büyük bir cesaret, hatta cüretle bize sunduğu ürkünç yaratıkları nedeniyle Köy'ü andırıyor. Ayrıca yine Köy'deki bir tema belirgin: kalabalık bir topluluğun, bir komünün iyi veya kötü (ama bu kez iyi) bir amaç için bir araya gelmeleri, güçlerini birleştirmeleri. Ancak filmin masalsı öğeleri, tüm diğer filmlerinden daha üste çıkıyor. Bu kez ne Altıncı His ya da Köy'deki o sürpriz finaller var, ne de Ölümsüz'deki (Unbreakable) iki karakter çatışması. Ama film yine de tıkır tıkır işliyor, bana göre.. Bunun temel nedeni, belki de yazar-yönetmenin masalına son derece inanması ve bunu büyük bir içtenlikle ve özenle anlatması. Bir ikinci öğe (elbette yine bana göre) yönetmenin filmden filme gelişme gösteren sinema dilinin git gide daha başarılı olması. Bu filmde, görüntü sihirbazı Christopher Doyle'un çekimleriyle desteklenen Shyamalan anlatımı doruklara yükseliyor ve filmi, bir sinemasever için görsel bir şölen haline getiriyor.Tüm oyuncularından da büyük destek alıyor film. Özellikle Paul Giamatti, yalnızca bağımsız filmlerin yetenekli oyuncusu değil, tüm Amerikan sinemasının en önde gelen karakter oyuncularından biri olduğunu gösteriyor. Ama yine de bu 'büyük bir Shyamalan' değil. Çünkü hikâyesi, bir kez daha, çok masalsı, içine girilmesi zor bir dünya. Mavi Dünya sadece bir isim olarak kalıyor, ona yaklaşamadığımız gibi, onu hayal bile edemiyoruz. Bir meleğe inandıkları için yaşamları değişen insanların sanki Frank Capra'ya yakışacak hikâyesi, bu modern fantastik sosla pek uyumlu değil. Bir inanç eksikliği, bu dünyaya girebilmek için hatırı sayılır bir engel var önümüzde... Ben kendi adıma ilgiyle izledim ve gerek ustanın özel hayranlarının, gerekse fantastik-severlerin de, aynı biçimde seveceğine inanıyorum.
SUDAKİ KIZ * * * ( Lady in the Water) Yönetim ve senaryo: M. Night Shyamalan Görüntü: Christopher Doyle Müzik: James Newton Howard Oyuncular: Paul Giamatti, Bryce Dallas Howard, Bob Balaban, Jeffrey Wright, Sarita Choudhury, M. Night Shyamalan, Bill Irwin, Freddy Rodriguez, Jared Harris / Warner Bros filmi.
|