|
|
Sultan torunu İstanbul'da
Abdülhamit'in kızı Naime Sultan'ın sürgünde doğan torunu Bülent Osman, Türk vatandaşlığına geçtikten sonra yılın altı ayı Türkiye'ye geliyor.
Osmanlı Hanedanlığı'nın son temsilcilerinden Bülent Osman, büyükannesi Naime Sultan'dan dinlediği saray anılarıyla büyümüş. Ailesinin sürgün yılları, acılarla geçtiği halde o, hiç kırgın değil. Hatta kendini Kemalist olarak tanımlıyor. 76 yaşındaki Osman, "Büyükannemin tek hayali Türkiye'ye dönmekti," diyor.
'Sürgün yılları acı doluydu'
Naime Sultan'ın torunu Bülent Osman, Türk vatandaşlığına girdikten sonra artık yılın altı ayı İstanbul'da. Osman, "Büyükannem hep dönme umuduyla yaşadı," diyor.
Sürgünle başlayan, zorluklarla geçen, başarıya ulaşan bir hayat hikâyesi onunki... Osmanlı Hanedanlığı'nın son temsilcilerinden 76 yaşındaki Bülent Osman, Sultan Abdülhamit ve Gazi Osman Paşa'nın torunu. Ailesi sürgün edildikten bir yıl sonra Fransa'da dünyaya geldiği için saray hayatını hiç bilmese de saray hikâyeleri dinleyerek geçirdiği çocukluk yıllarını çok iyi hatırlıyor. Abdülhamit'in kızı Naime Sultan'dan yani büyükannesinden dinlediği ihtişam dolu yıllar, onun için sadece bir hayalden ibaret. Çünkü beyzade olmasına rağmen araba yıkayarak başladığı kariyerinde yöneticiliğe kadar yükselmiş. Osman, güçlüklerle dolu sürgün sonrası yılları şöyle anlatıyor: "Sürgüne çıkarken Naime Sultan'ın elindeydi para. Birkaç sene ellerindeki para yetti, ama sonra bitince yoksulluk başladı. Çünkü nasıl para kazanılır, nasıl geçinilir alışık değillerdi. Büyükannem hep 'Biz Türkiye'ye döneceğiz, halk bizi seviyor, derdi. En büyük ümidi dönmekti." Naime Sultan, içinde doğduğu topraklara dönme ümidiyle yaşarken, torunu Bülent'e de Türkçe öğretiyordu. Oysa babası, Bülent'in Fransızca öğrenmesini istiyordu. Naime Sultan "Biz geri döneceğiz, gavur memlekette torunumu okutmam," dese bile hiçbir zaman kendi doğduğu topraklara dönemedi.
SULTANIN ACI ÖLÜMÜ Osman, büyükannesinin ölümünün de çok acı olduğunu anlatıyor: "İkinci Dünya Savaşı sırasında oturduğumuz yere İtalyanlar geldi. Büyükannem artık tamamen parasızdı. Babam bir iş buldu. Evimizden çıkaracaklardı bizi, ama Nice belediye başkanı, büyükanneme bir daire buldu. Büyükannemin ikinci eşi Arnavut olduğu için oraya gitti. Ama evi bombalar altında kalınca cesedini bile bulamadık." Naime Sultan'ın vefatıyla aile iyice zor duruma düştü. Bülent Osman'ın Türkiye'de sarayda yaşayan anne ve babası iş bulmak zorundaydı. Babası fabrikada çalışmaya, Çerkez kökenli annesi Prenses Levrans ise dikiş dikmeye başladı.
İŞÇİ OLARAK ÇALIŞTI Beyzade Bülent Osman da liseden sonra parasızlık yüzünden üniversiteye gitmeden çalışmaya başladı. İlk işi otomobil yıkamacılığıydı. Daha sonraki işi de hayatının dönüm noktası oldu: "Michelin lastiklerine işçi arıyorlardı. Çalışmaya başladım. Sonra askere çağırdılar. Bir yıl Fransız ordusu için Afrika'da savaştım. Dönüşte yine Michelin'e girdim. 32 sene çalıştım. Yurtdışında çalışmak istiyordum, çünkü annem ve babam yaşlanıyordu, daha çok paraya ihtiyacım vardı." Dünyanın en zor bölgelerinde, savaş koşullarında çalıştı, ama emeğinin karşılığını da aldı: "Afrika'ya gönderdiler beni. Eşimle orada tanıştım, o da Fransız televizyonundan gelmişti bölgeye. Katanga, Kinshasa, Vietnam, Cezayir ve en son Nijerya'da çalıştım. Yönetici olarak emekli oldum." Çalıştığı ülkelerdeki Fransız büyükelçilerinden prens muamelesi görürken, Türk büyükelçiler kaçıyordu. Biri hariç. Büyükelçi Orhan Kulin, Türk vatandaşı olabilmesi için çok uğraştı. Bunu başardığı akşam vefat etti: "Osman Kulin, büyükelçilik görevi bitince Türkiye'ye döndü. Bir gün 'Tamam senin vatandaş olmanı sağladım, pasaportunu alabilirsin,' dedi. Bu konuşmadan bir saat sonra vefat etti. Çok üzüldüm. Sadece onun hatırına Türk vatandaşlığına girdim."
Sonat BAHAR
|