|
|
|
Rahim kanserine çözüm umudu
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şemsettin Ustaçelebi, rahim boyu kanserinin önüne geçecek aşının, hastalığı önlemede yüzde 100 başarı göstermesinin yanı sıra, ilk aşamalarda olan kanser olgularında da etkili olduğunu bildirdi.
32. Türk Mikrobiyoloji Kongresi Antalya'da başladı. Kongreye katılan Prof. Dr. Şemsettin Ustaçelebi, yaptığı açıklamada, kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sırada serviks (rahim boyu) kanserinin geldiğini belirterek, dünyada her yıl 500 bin yeni rahim boyu kanseri vakası ortaya çıktığını hatırlattı. Dünyada yılda 270 bin kadının bu kanser nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Ustaçelebi, bu hastalığın önüne geçilecek aşının bulunduğunu kaydetti.
Ustaçelebi,
bu yıl sonunda veya en geç önümüzdeki yılın başından itibaren piyasaya verilecek aşının, hastalığı önlemede yüzde 100 başarı gösterdiğini, bunun yanı sıra ilk aşamalarda olan kanser olgularında da etkili olduğunu söyledi. Aşının Türkiye'de de kullanılması için Sağlık Bakanlığı'nın ilgili komisyonlarınca karar alınması gerektiğine işaret eden Ustaçelebi, kendisinin de Sağlık Bakanlığı Aşı Komisyonu'nda görev yaptığını, aşının Türkiye'de kullanılmasının ise bazı bürokratik işlemler nedeniyle zaman alabileceğini bildirdi.
Hastalığın Türkiye için büyük problem olduğunu vurgulayan Şemsettin Ustaçelebi, kansere neden olan virüsün Türkiye'de her 100 kadından 5'inde bulunduğunu kaydetti. Bazı gelişmiş ülkelerde bu rakamın yüzde 20'lere çıktığını belirten Ustaçelebi, ''Türkiye'de bu rakam yüzde 5-10 arasında. Bizim insanımızın da yeni çıkan bu aşıdan yararlanması lazım. Hatta seksüel yönden aktif yaşa gelmeden, ilk seksüel tecrübeden önce bu aşının verilmesi lazım'' diye konuştu.
''HEPATİT B AŞISI GİBİ''
Prof. Dr. Şemsettin Ustaçelebi, aşının Hepatit B aşısında olduğu gibi üç dozda verileceğini ve kadınların seksüel yaşa gelmeden aşılanması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Aşılamaya 9-11 yaşından itibaren başlanmalı. Ancak bu bize ek problem getirecek. Çünkü insanlara aşıyı izah etmek zor olacak. Aşı, namusla ilişkilendirilebilecek. Aslında hiç ilgisi yok. Çünkü evli bir kişinin eşi de enfekte olup bu hastalığı karısına getirebilir. Erkeklerde büyük problem yapmamasına rağmen erkekten kadına geçtiği zaman kanser oluşturan bir virüs.''
Aşıya karşı cevabın genç kişilerde çok olumlu olduğuna dikkati çeken Ustaçelebi, ''Aşının etkili olduğu 9-11 yaşları kaçırılmışsa bile seksüel yönden aktif olunan 18-45 yaş arasında da aşı yapılabiliyor. Aşı ilk aşamalarda olan kanser olgularında ve kanser öncesi evrede de etkin. En güzel tarafı da bu'' dedi.
Ustaçelebi, aşının kızamık aşısında olduğu gibi okullarda rutin şekilde yapılmasının henüz mümkün olmadığını, ancak gelecekte bu şekilde kullanımının da gelişebileceğini sözlerine ekledi.
(AA)
|