| |
|
|
Rahim'in hamsileri..
BİZİM gazetenin yanındaki hani o belalı Hoş Sohbet Sokağı var ya.. Onun tam orta yerinde Rahim Kardeşim (Vural) durur, Allahın günü, kar, yağmur, güneş demeden, yaz kış.. Önünde minik büfesi.. Simit ve minik karper satar.. İşten çıkarken garajdan gelecek Ercan'ı onun yanında beklerim, iki çift de laf ederiz.. İki takıntısı var.. Beşiktaşlı ve İddaacı.. Geçen yıl Beşiktaş'ın hali malum.. "Rahim" dedim.. "Beşiktaş'ın aleyhine oyna.. Beşiktaş kazanırsa sevinirsin. Kaybederse, para kazanır gene sevinirsin.." Ama Rahim Beşiktaş aleyhine oynayamıyor, eli varmıyor.. Çifte üzüntü.. Pazartesi çıktım gazeteden, Ercan'ı beklemek için Rahim'e doğru yürüyorum.. Uzaktan bağırdı.. "Hıncal Ağabey şu tüpçünün bizi düşürdüğü hallere bak.." Yanına gelince gördüm, halleri.. Tezgâhının üzerinde bir plastik su şişesi.. İçinde üç tane hamsi!.. Onun Beşiktaş hastalığını bilen arkadaşlarının muzipliği.. Sporu böyle şakalarla yaşamak, yaşayabilmek ne güzel.. Ve de Rahim asıl alkışlanacak.. Plastik şişeyi öfkeyle fırlatıp atacağına, tezgâhının üzerine koymuş, gelene geçene gösteriyor.. "Biz bunu hak ettik" der gibi.. Tüpçü dediği de başkan.. Yıldırım Demirören .. Hani ya, Milangaz falan..
|