|
|
|
|
|
Neydi günahları?
"Olimpiyat'a gidişte artık sorun yok" dendi. Taraftar buna kanıp yollara düştü. Ancak saat 18:00'de yola çıkan bile maça yetişemedi. Dönüşte de protokol rahat çıksın diye yollar kesilince kıyamet koptu.
Sık sık sorarlar futbolu takip eden kadınlara küfür hakkında ne düşünürsünüz diye... Saat 18.00'de Asya yakasından yola çıkmış ve stada ancak saat 23.00'te varmış biri olarak şu kadarını söyleyeyim ki, keşke küfür sözlüğüm biraz daha geniş olsaydı. Dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse bir taraftarı bu kadar aptal yerine koyamaz, dünyanın hiçbir taraftarı bu kadar aptal olamaz. (Yanlış anlamayın kendimi de tenzih etmiyorum. Görevli olmasaydım taraftar olarak yine gelecektim bu maça. Dolayısıyla ben de sizden biriyim) Bu Olimpiyat Stadı, Galatasaray'ın başına musallat olduğundan beri kaç masal dinledim bilmiyorum. Ama ben de birçoğunuz gibi safça hepsine inandım.
KANDIRAN
DAVET! Bu öyle bir statmış ki, dünyada eşi benzeri yokmuş. 45 dakikada gidilecek, 45 dakikada çıkılacakmış.... Her şey çoook güzel olacakmış. Bunları söyleyen bu şehrin en yetkilililerinden biriyle bu kulübün en tepesi. Davet sıcak ve inandırıcı. Kimse sormuyor toplu taşıma ile ulaşımı imkansız olan dünyanın unuttuğu bir yerde hafta içi oynanacak bir maç için kaçta yola çıkmalı? Tekmili birden stada davet edilen 70 bin kişi acaba işten çıkan insanlarla çakışırlar mı? Daha açıklayıcı olayım: Boş olur diye tercih ettiğim ikinci köprüyü geçer geçmez 20'ye düşen hızımızla başlıyor eziyet, stat sapağına kadar sürüyor. Esas cümbüş o zaman... Hiçbir görevlinin kalmadığı yolda, gidiş şeridi yetmeyince geliş şeridine dalıyor araçlar. Yanlış anlaşılmasın, geliş şeridi de trafiğe kapalı değil. 5 saat sürüyor, 45 dakikasını kaçırdığım maçı seyretmek için teptiğim yol. Maçın dönüşü ise bambaşka bir skandal. İnsanlar, binbir zorlukla geldikleri maçtan binbir zorlukla bile çıkamıyor. Neden mi? Protokol rahat rahat çıkacak diye yollar kesilmiş de ondan. Eh, beyzadeler en azından taraftarın çaldığı kornalarla ne demek istediğini anlamışlardır heralde!
Ebru KILIÇOĞLU
|