|
|
Toroğlu yine patladı
GENELKURMAY Eski Başkanı Hilmi Özkök'ü Maraton programında eleştirip, "Benim Genelkurmay Başkanım kodu mu oturtmalı" diyen ve bu konuşması nedeniyle RTÜK kovuşturmasına tabi tutulan Erman Toroğlu, pazar gecesi Lig TV ekranlarında yine esip, gürledi. Toroğlu, bu ülkede hakem toplantılarında "Hakemleri kimler satar, Erman ile Ahmet Çakar" diye tempo tutulduğunu, bunların televizyonlarda yayınlandığını hatırlatarak, "RTÜK o zamanlar neredeydi?" diye sordu. Toroğlu, RTÜK yönetimine de sert göndermelerde bulundu: "Bu olayda peşin infaz var. Gazetelerde okuyorum. 'Erman'a ceza vereceğiz ama Mehmet Ali Erbil'e verdiğimiz kadar değil' diyorlar. Yahu daha savunmamızı görmeden peşin hükümle cezayı vermişler bile. Öyle sırça köşklerde, jakuzilerde yaşayacaksın sonra da 'Onu asacağım, bunu keseceğim, şunu kapatacağım' diye konuşacaksın. Yok öyle..." Bu arada Toroğlu, hakem yönetimlerinin tutarsızlığı ile ilgili bir yorumu sırasında da "Hakim, savcı dönek olmayacak kardeşim. Dümdüz bir çizgi izleyecek" dedi. İster misiniz, şimdi de hakimler, savcılar alınganlık göstersin? Bana göre Erman Toroğlu, şehit cenazelerinin birbirini izlediği günlerde hepimizin paylaştığı doğru bir düşünceyi, önemli bir hassasiyeti maksadını aşacak sertlikte dile getirmekten öteye bir hata işlemedi. Bunu demokrasi düşmanlığı olarak nitelemek, ağır cezalar kesmek bence haksızlık olur. "Bu işlerin konuşulması gereken yerler, spor programları değildir" demek de insafsızlıktır. Bu ülkenin geleceği söz konusu olduğunda herkes kadar spor yorumcusunun da spor izleyicisinin de söz hakkı vardır. Ona bakarsanız, Telegol'ün yorumcusu Adnan Aybaba haftalardır, Türk bayrakları açıyor, Atatürk portreleriyle, simsiyah kıyafetlerle programa çıkıp, PKK terörünü, laik cumhuriyete yönelik eylemleri kınıyor. Ve tabiidir ki alkışlanıyor, takdir görüyor. Bu ülkede bir hassasiyet varsa; kaygıları, endişeleri dile getirmenin yeri, yurdu, zamanı beklenmez. Hele ki o spor programları milyonlarca genç tarafından dikkatle izleniyorsa... Unutmayın ki, Toroğlu'nun savunduğu fikri, ondan iki gün önce Sabah gazetesi yazarı Yılmaz Özdil de köşesinde seslendirmişti. Hem de çok daha köşeli bir üslupla. O fikre katılan da var, karşı çıkan da. Ama ortada tartışılması gereken bir konu olduğu muhakkak. Toroğlu'nun yaptığı da buydu. Bu ülkenin televizyonlarından, radyolarından gizli ve açık şekilde şeriat propagandaları yapılırken, RTÜK'ün hassasiyet alanlarını daha geniş tutmasını umut ediyorum.
|