|
|
Alışveriş merkezinde lüks restoran mönüsü
Dünya mutfağının her örneğini aynı başarıda üreten restoran sayısı azdır. İstanbul'da bulunan alışveriş merkezi ise bir 'lezzet vahası'na ev sahipliği yapıyor.
Amerikalı şefin mönüleri
Genellikle alışveriş merkezlerindeki restoranlardan beklentiler bellidir. Beklentileri aşan Katris'in, dünya mutfağının örneklerinden oluşan geniş bir mönüsü var.
Büyük alışveriş merkezlerinde food court denen bölümde genellikle ucuz fast food restoranlarını bulursunuz. Hamburgerciler, dürümcüler, mantıcılar ve daha nice irili ufaklı yeme içme mekanı, alışveriş merkezinde uzun saatler geçirenlerin kısa sürede karınlarını doyurup tekrar dükkân vitrinlerini tavaf etmelerine olanak sağlar. Mecidiyeköy'deki Cevahir Alışveriş Merkezi'nde restoran ve büfeler tek bir kata sığmamış, iki kata yayılmış. Bu merkezin altıncı ve en üst katında, Pizza Hut'un karşısında, farklı olduğu hemen belli olan yeni bir restoran var. Geçen hafta bir arkadaşımın tavsiyesiyle geldim buraya. Aldığım bilgi yarım yamalaktı. Sadece Amerikan mutfağı ağırlıklı olduğunu biliyordum. Adını bile yanlış almıştım. Doğru adının Katris olduğunu ancak restoranın önünde görüp öğrendim. Güler yüzlü garsonların eşliğinde masamıza yönlendirildik. Sofraya hemen servis edilen iştah açıcıların ardından da küçük çapta bir kitap halinde mönü getirildi. Mönünün ilk sayfaları zengin kahvaltı çeşitlerine ayrılmıştı. Akşam saatinde, acıkmışken, kahvaltıların ayrıntılarıyla fazla oyalanmadan ana mönüye geçtim. Başlangıçlar sayfası yengeç bacağı çorbası ile başlayıp, değişik kum midyeleri, deniz tarağı, ıspanağa sarılı somon füme, domuz pastırmasına sarılı tavuk göğsü, sebzeli tempura gibi kulağa oldukça egzotik gelen spesiyalitelerle devam ediyordu. Sordum; balık dışında tüm deniz ürünleri taze ithal ediliyormuş. Mönüde sandviçler de geniş bir bölüm halinde. Ben dokuz çeşit saydım. Ayrıca altı çeşit de hamburger var. Klasik Sezar salatası ile başlayan salata çeşitlerinin sayısı ise tam 22. Bunlar arasından seçim yapmak bir mesele. Ayrıca salatalara ekletebileceğiniz çok sayıda ilave malzeme ve sos seçenekleri de sunulmuş.
MAKARNAYA ÖZEL SOSLAR... Ev yapımı makarnalar listesi, sadece makarna sunan bir lokantanın mönüsünü oluşturacak kadar zengin. Burada basmakalıp makarnalar yok. Özel çeşitlerin malzeme seçimine çok özenilmiş. Kırmızı kum midyelisinin ayrı, siyah kum midyelisinin ayrı soslarla servis edildiğini söylersem, bir fikir vermiş olurum. New Orleans'ın Cajun Tabakları diye de bir bölüm var mönüde. Fransız mutfağı ile Karaib Kreol mutfaklarının ilginç bir sentezi olarak özetlenebilecek bu mutfağın belli başlı yemeklerini Mecidiyeköy'un bir alışveriş merkezinde bulabilmek insanı gerçekten çok şaşırtıyor. Derken restoranın en iddialı olduğu çeşitlere, etlere geliyor sıra. Mönüde etler iki grupta yer alıyor. Birinci gruptakiler Türk damak zevkine göre; etler kısa süre dinlendirilip marinatta tatlandırılarak pişiriliyor ve genellikle pek kanlı sevilmediği için etler nispeten ince. Diğer grup Amerikan zevkine göre. Uzun süre dinlendirilmiş etlere, sos, pişirilme sırasında sürülüyor. Mönüde önce New York'un ünlü bifteği, 'New York strip' adını görünce yüreğim hopladı. Ama sonra biraz daha aşağılarda 'Tbone steak'in altında, fileminyonun hemen üzerinde sığır antrkot seçeneği gözüme çarpınca, Türkiye'nin bu en zor etini bir sınav yemeği olarak sipariş etmeye karar verdim. Yediğim et mükemmeldi. Karnım doymaya başlayıp, bu mutfak mucizesinin sırrını öğrenmek istediğimde mesele anlaşıldı. Restoranın Amerikalı bir bayan şefi vardı; Renea Deon Hite. Ülkesinde gastronomi okullarında öğretmenlik de yapmış İtalyan asıllı bu enerjik hanım, haziran ayı sonlarında açılan bu restoranda bar snack'leri mönüsü, çocuklar için mönü, zengin bir de tatlı mönüsü hazırlamış. Tiramisu iki kişilyi doyuracak boyutta ve çok değişikti.
DENİZ ERBİL
|