|
|
|
|
|
Annan: Türkiye'nin rolü çok önemli
Annan: Türkiye'nin gerek bölgedeki, gerekse 1701 sayılı kararın uygulanmasındaki rolü çok önemli. Türkiye bölgede önemli bir güç ve bütün taraflar da Türkiye'nin bu güce katılımından duyduğu memnuniyeti ifade ediyor..
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, BM Barış Gücünün Lübnan'da Hizbullah'ın silahsızlandırılması için bulunmayacağını, silahsızlandırmanın sadece Lübnan'da uzlaşma sağlanmasıyla mümkün olacağına inandığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Annan, Türkiye'de bulunmaktan çok memnun olduğunu belirtti ve kendisini sıcak karşılamadan dolayı teşekkür etti.
Lübnan'a asker gönderme konusunun dün TBMM'de görüşülmesine atıfta bulunarak, Ankara'ya ''çok önemli bir akşam'' geldiğini kaydeden Annan, TBMM'nin Lübnan'a asker gönderme kararı almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Annan,
Lübnan'daki BM gücünün uluslararası bir güç olacağını ve buna Türkiye ve başka ülkelerin yanı sıra Hindistan, Malezya, Gana, Endonezya ve Katar gibi ülkelerin de asker göndereceğini kaydetti.
"Yani burada uluslararası bir dayanışma örneği görüyoruz" diyen Annan, bu dayanışmanın barışın uzun dönemli olması, Filistin ve Suriye konularında da mevcut olduğunu bildirdi.
Genel Sekreter Annan, Türkiye'nin BM gücüne katılımı konusunda da şunları söyledi:
"Türkiye'nin gerek bölgedeki, gerekse 1701 sayılı kararın uygulanmasındaki rolü çok önemli. Türkiye bölgede önemli bir güç ve bütün taraflar da Türkiye'nin bu güce katılımından duyduğu memnuniyeti ifade ediyor."
Lübnan'da barışı korumanın yanı sıra ülkenin yeniden yapılandırılması için de çalışılması gerektiğini ifade eden Annan, bütün ülkeleri bu konuda ortak çalışmaya ve işbirliği yapmaya çağırdı. Annan, uluslararası gücün bölgeye konuşlanmasının temel hedeflerinden birinin de Lübnan'daki merkezi hükümet ve ordunun güçlenmesi olduğunu belirtti.
Annan, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına ilişkin tartışmalar hakkında da şöyle konuştu:
"Askerlere verilen yetki ve sorumluluk kesinlikle belirlenmiş durumda. Barış Gücü askerleri orada Hizbullah'ın silahsızlandırılması için bulunmayacaklar. Onların rolü Lübnan ordusu ve hükümeti ile ortak çalışmak ve bunu ülke geneline yaymak olacak."
BM Barış Gücü çerçevesinde 15 bin askerin güney Lübnan'a yerleştirileceğini hatırlatan Annan, 5 bin asker konuşlandığı zaman İsrail'in bölgeden tamamen çekilmesinin söz konusu olacağını bildirdi. Annan, varılan ateşkesin sürdürülmesinin önemine de dikkat çekti.
Genel Sekreter Annan, Başbakan Erdoğan'a liderliği, yapıcı desteği ve kendisine gösterilen kişisel dostluk için teşekkür ederek, bu dostluğun görevinin sona ermesinin ardından da devam edeceği umudunu dile getirdi.
LÜBNAN ORDUSU BAŞARAMAZSA
Lübnan ordusunun Hizbullah'ı silahsızlandırmayı başaramama olasılığına ilişkin bir soru üzerine Annan, silahsızlandırmanın en iyi şekilde, Lübnan'da ulusal bir uzlaşı kurulmasıyla sağlanabileceğini kaydetti.
Annan, Hizbullah ile diğer bütün militan grupların silahsızlandırılması konusunun Taif Anlaşması ile belirlendiğini ve aynı şekilde bunun 1559 sayılı BM kararında da talep edildiğini hatırlatarak, Lübnan hükümetinin 1701 sayılı BM kararını da onayladığına ve bu son kararda da silahsızlandırmanın talep edildiğine işaret etti.
Silahsızlandırmanın nasıl olacağına da değinen Annan, bunun için ulusal bir uzlaşı sağlanması gerektiğini bildirdi. Genel Sekreter, bu konunun ilk kez gündeme gelmediğini, daha önce de iç savaş sırasında bazı gruplar silahsızlandırılırken, bazılarının silahsızlandırılmadığını, bu alanda mutlaka bir ulusal uzlaşı gerektiğini, silahsızlandırmayı yabancı güçlerin yapamayacağını ifade etti.
Annan, Lübnan ordusunun silahsızlandırmayı güç kullanarak yapabileceğini de inanmadığını, güç kullanımının tek çözüm yolu olmadığını, bunun örneklerine geçmişte dünyanın diğer bölgelerinde de rastlandığını kaydetti.
İspanya'daki ETA'nın silahsızlandırılmasını örnek veren Annan, bu ülkede ETA'nın güç kullanmaksızın silahsızlandırıldığını, Lübnan için de bu çözüm yolu için ısrarcı olmaları gerektiğini belirtti.
Kofi Annan, asker sayısına ilişkin bir soru üzerine de, Türkiye sayılmadan Avrupa'nın barış gücüne 7 bin askerle katılacağını, Türk askerleriyle birlikte bu rakamın belki 8 bin ya da daha fazla olabileceğini belirtti. İsrailli yetkililerden bazı olumlu ifadeler duyduğuna ilişkin sözleri hatırlatılarak, Lübnan üzerindeki ablukanın ne zaman kaldırılacağı ve özel temsilcinin bölgeye ne zaman gideceğinin sorulması üzerine Annan, ablukanın kaldırılması konusunda hala umutlu olduğunu, 36 ila 48 saat içinde ablukanın kaldırılmasını umduğunu bildirdi.Annan, özel temsilcisinin ise hafta sonundan önce bölgeye gitmiş olacağını kaydetti.
KIBRIS VE İRAN
Annan, görüşmelerde Kıbrıs ve İran konularının ne şekilde ele alındığının sorulması üzerine de, Kıbrıs konusunda tarafları birlikte çalışmaya teşvik etmeye çabaladıklarını kaydetti.
Teknik heyetlerin belirli bazı sorunları çözümleyebileceğini ifade eden Annan, bunun ardından belki de kapsamlı çözüm müzakerelerine yeniden başlanabileceğini belirtti.
Kofi Annan, kendisinden sonra gelecek genel sekreterin etkin adımlar atarak, bugüne kadarki kazanımları daha ileriye götürmesini, Adanın birleşmesi yönünde mücadele vermesini ve daha başarılı olmasını umduğunu söyledi.
Bir gazetecinin sorusu üzerine, İran'ın nükleer programı sorununa da değinen Annan, en iyi çözümün tarafların üzerinde uzlaşacağı bir çözüm olacağını belirtti.
Annan, henüz bu noktada olunmadığını, ancak diplomasi yollarının da tükenmediğini kaydederek, İran'ın başmüzakerecisi Ali Laricani ile bir araya gelinmesinin söz konusu olduğunu ifade etti. Annan, bu görüşmenin sonuçlarını beklediklerini ve buna göre hareket edeceklerini kaydetti.
İran konusunda tarafların yeniden masaya oturabilmesi için her çabanın gösterilmesini isteyen Annan, İran'a, barış yolunda olduğu teminatı vermesi, tam bir açıklık içinde olması ve etrafındaki şüphe bulutlarını dağıtması çağrısında bulundu.
YENİ GENEL SEKRETER KADIN MI OLACAK?
Bir gazetecinin, yeni genel sekreterle ilgili ifadelerinin İngilizcede bir kadını işaret ettiğini söylemesi üzerine Annan, buna ilişkin kararı BM'nin vereceğini, yeni sekreterin kadın ya da erkek olabileceğini söyledi. Annan, şimdiye kadar BM'nin hiç kadın genel sekreteri olmadığını hatırlattı.
Annan, BM Güvenlik Konseyinde Yunanistan'ın dönem başkanlığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, Yunanistan'ı zor bir dönemin beklediğini, bu dönemde Lübnan, Darfur, İran'la ilgili nükleer kriz, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki seçimler gibi zorlu konuların ele alınacağını bildirdi. BM Genel Sekreteri Annan, basın toplantısının sonunda basın mensuplarına Türkçe teşekkür etti.
(AA)
|