|
|
|
|
Karaciğer nakli şans eseri başladı
1981 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde profesördüm. Colorado'dan bir doktorun İsveç'e geleceğini öğrendim. Hemen bir bilet alarak ben de oraya gittim ve kendisini ameliyathanede yakaladım. Çocuk cerrahı olduğumu, kendisiyle çalışmak istediğimi söyledim; kabul etti. Karaciğer naklini ilk kez 1963'te yapan kişiydi. 1967'de başarılı nakiller yapmaya başlamış, ancak ilk 5 hastası ölmüştü. 1979'a kadar 170 hasta ameliyat etmiş ve bunların da sadece yüzde 20'si yaşıyordu. Benim onunla çalışmaya başladığım dönemde yeni bir ilaç çıkmıştı. Onu denemek istiyordu. Ancak başarısız olduğu için kimse onunla çalışmak riskine girmek istemiyordu. Sonuçları çok kötüydü ve sigorta şirketleri bu nedenle ödeme yapmıyordu. Bugün karaciğer naklinde devrim sayılan, vücudun yeni organı reddetmesini engelleyen ilaçla 5 ameliyat yapmış ve hastaların hepsini kaybetmişti.
İNANDIM VE BAŞARDIM Ama ben ona inanıyordum. Hayatımın gidişini değiştirip İsveç'e yerleştim. 10 çocuk ameliyat ettik, 9'u yaşadı. Ondan sonra bu doktor, karaciğer naklinin deneysel olmadığını bir kongreye katılarak ifade etti. Sonrasında dünya tıbbı bunu kabul etti. Artık karaciğer nakli rutin ameliyat sınıfına girmişti, deneysel olmaktan çıkmıştı. İki yılda 170'e yakın ameliyat yaptım ve sonuçlar başarılı çıktı. Wisconsin Üniversitesi'nden teklif aldım. Aslında Türkiye'ye dönmek istiyordum. Ama öyle bir para teklif edildi ki reddedemedim. 25 yılda Wisconsin'de bin 500 hastaya karaciğer nakli gerçekleştirdim. 2000 yılında bininci ameliyatı yaptım. Ayrıca böbrek, pankreas, bağırsak ameliyatları da yapıyorum. Sabahları yataktan ameliyata gitme heyecanıyla uyanırım. İnsanın, önüne çıkan fırsatları ve şansları iyi değerlendirmesi gerekli. Ancak bu şekilde bir şeyler elde edebilirsiniz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|