|
|
Sevgiliyle 'oyun' olmaz
Bu yazın sürprizlerinden biri de İlhan Mansız ile Seray Sever'in aşkı. Güzel... Allah mesut etsin. Ancak ikilinin geçen gün tavla oynadığını öğrenince şaşırdım. Oynamasınlar demiyorum. Kendi bilecekleri bir iş. Sadece yapılanı kendime uygun bulmuyorum. Neden mi? Tavla, satranç ya da pişti... Oyun niçin oynanır? Hoşça vakit geçirmek için. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için tarafların 'kazanmak' için oynamaları gerekir. Eğer bir taraf kazanmaya çalışmazsa, lakayt davranırsa, oyun zevksiz hale gelir. O zaman da oynamanın anlamı kalmaz.
EGOLARIN MÜCADELESİ Ayrıca şu da var: Aksini iddia edenler çıksa da, bu tip oyunlar (yani iki kişinin karşılaşması) aynı zamanda egoların mücadelesidir. Kaybedenin benlik duygusu birazcık sarsılır. Küçücük de olsa, kısa sürede atlatılsa da bir burukluk meydana gelir. Çünkü kazanmak için oynamış ancak becerememiştir. Duruma göre kendini şanssız, bilgisiz ya da mantıksız hisseder. Zekasından kuşku duyar. İşte benim hissedemediğim, kendime uygun bulmadığım tam da bu: İki sevgili, cicim aylarında, aşkın en yoğun yaşandığı bir dönemde, nasıl olur da birbirlerini yenmeye çalışır? Kazanırsan o üzülecek, kaybedersen sen üzüleceksin! Elbette sıradan, basit, gelip geçici, yüzeysel bir sızı bu. Yine de sevdiğim kadına bunu yaşatmak istemem. Kendim de yaşamak istemem.
|