Formula 1'de yarışan Toyota Takımı'nın pilotu Trulli, 10 yıldır pistlerde yarışıyor ve milyonlarca dolar kazanmasına rağmen, yaşadığı mütevazı hayatla herkesin dikkatini çekiyor Yarış stresini İtalya'daki üzüm bağında atan Jarno Trulli, ürettiği şarapların tüm dünyada satıldığını söylüyor ve "İhtiyacım olduğu için değil, sevdiğim için şarap üretiyorum" diyor.
Bu yılın başında yapılan bir araştırmada, dünyada en çok para kazanan sporcular arasında ilk sırayı 76.5 milyon Euro ile ünlü golf oyuncusu Tiger Woods almıştı. İkinci sırada ise 62.6 milyon Euro ile Ferrari'nin Alman pilotu Michael Schumacher vardı. Söylemek istediğim golf oyuncularından sonra en çok para kazanan sporcuların Formula 1 pilotları olduğu. Hal böyle olunca, bu hafta Misafir Odası'na konuk olan Toyota'nın F1'deki İtalyan pilotu Jarno Trulli'yle tanışmadan önce çok kaprisli, umursamaz birini bekledim. Trulli, Schumacher kadar ünlü olmayabilir, o kadar çok para kazanmayabilirdi ama sonuçta, 10 yıldır pistlerde yarışan hızlı bir F1 pilotuydu. Nerden bakarsanız bakın, milyonlarca dolar onun da cebine giriyordu. İşte bu düşüncelerde buluşacağımız otelin yolunu tutarken, Toyota'nın Halkla İlişkiler Müdürü İpek Doğan beni arayıp duruyordu. 'Şu anda İstanbul Park'ta lastik seçimi oluyor. Ne olur kusura bakma, bir yarım saat gecikme olabilir' diye. Oysa olmadı. Trulli sözleşilen saatte salonda belirdi. Sessiz ve utangaç bir görüntüsü vardı. Hiç kapris yapmadı. Foto muhabiri arkadaşım Bülent Tavlı, Trulli'nin fotoğrafını çekti, hiç birine itiraz etmedi, sorduğum sorulara özellikle, 'Ben normal bir insan gibi yaşamaya çalışıyorum. Hayatımda hiçbir şey değişmedi' diyerek yaşadığı mütevazı hayattan ipuçları verdi.
KÜÇÜKBİR
FİAT'A BİNİYOR! Öğrendim ki, hâlâ küçük eski bir Fiat'a biniyormuş İtalya'da. Lüks otomobil tutkusu yok yani. Ama tabi 3 yaşından beri tanıdığı ve şimdi de menajerliğini yapan arkadaşının da, kendisinin de bir küçük jet uçağı varmış. O da yılda 1.5 ay tatil dışında sürekli F1 pistlerinde olduğu için ailesine daha çabuk kavuşması içinmiş. Siz bu satırları okurken, 32 yaşındaki İtalyan pilot, Formula 1 Dünya Şampiyonası 2006 sezonunun 14'üncü ayağı olan Türkiye Grand Prix'sinde takımına ve kendine en iyi puanı almak için ter dökecek. Toyota F1 takımı, Markalar Şampiyonası'nda 26 puanla beşinci sırada, Jarno Trulli ise Pilotlar Şampiyonası'nda 10 puanla 13'üncü sırada. Trulli ile F1'i ve kendi adını taşıyan şarapların da üretildiği İtalya'daki üzüm bağlarını konuşmak ve şarapları test etmek için cuma akşamı buluştuk. F1 fanatikleri sakın endişelenmesin! Trulli, şarabı kokladı, ancak tek bir yudum dahi içmedi. Yarışlardan önce asla içki içmezmiş çünkü. Otomobil dünyasındaki son teknolojinin gözler önüne serildiği F1 yarışlarında Trulli'ye göre yine de iyi sonuca ulaşmak için bir pilotun ihtiyacı olacak tek şey şans'. F1 yarışlarının stresini atmak için doğduğu yer olan Orta İtalya'da satın aldığı üzüm bağlarına gittiğini söyleyen Trulli ailesinde aslında şarapçılığa ilk başlayan Trulli'nin dedesi, ama sonra o zamanki ekonomik koşullar nedeniyle üretim duruyor. "8 yıl önce şarap üretmek için üzüm bağları satın aldım. En büyük hayalim kalitesi iyi şarap üretmekti" diyor. Trulli'nin 18 bin şişeyle başladığı şarap üretimi bugün 300 bin şişeye ulaşmış. Trulli'nin şarapları, Japonya'dan, ABD ve Kanada'ya kadar pek çok ülkede satılıyor.
SABANCI'YA ŞARAP Tabi Jarno Trulli, tanınmış bir pilot olmasının şarap işine pozitif bir etki yaptığını da saklamıyor. 'Dünyanın her yerinde farklı pek çok insanla tanışıyorum, şaraplarımı tanıtıyorum. İmajımın büyük etkisi oldu; ama tabii şaraplarım iyi olmazsa kimse de almazdı." Sabancı Holding Başkanı Güler Sabancı'nın da şarap ürettiğini hatırlatınca ise, 'Biliyorum, geçen yıl şarap göndermiştim. Eline geçmemiş. Kendisi de bana şarap gönderdi. Çok hoşuma gitti şarapları. Yarışlardan önce ben de ona şarap hediye hedeceğim' diyor. Trulli, Sabancı ile şarap değiş tokuşu yapacaklarını söylüyor ve Kimbilir şayet ABD, Kanada ve Japonya gibi yeni pazarlara girmek istiyorlarsa bizim çok iyi kontaklarımız var. Bu şarabı tanıtırız. İtalya'da da satarız' diyor. Öğreniyorum ki, Trulli'nin şarapları henüz Türkiye'de satılmıyor. Jarno Trulli, şarapları tüm dünyada satılmasına rağmen bu işi para için yapmadığını vurgulayıp duruyor. 'İş kurmak için yapmadım. Şarap satmaya ihtiyacım yok çünkü. Bu iş benim için bir tutku' diyor ve üzüm bağlarına niye gittiğini şöyle anlatıyor: "Formula 1 pilotluğu stresli, tansiyonu yüksek ve çok zor ve ben ne zaman üzüm bağlarına gitsem, tamamıyla farklı bir dünyaya adım atmış gibi oluyorum. Rahatlıyorum. Çok keyifli vakit geçiriyorum. Zaman birden yavaşlıyor."
LÜKS TÜKETMEYİ SEVMEM Herkes Trulli'nin mütevazılığını anlatıp duruyor. Ben de 'nasıl yani' diyorum. 'Sizin hani şu çok meşhur yerlerde mesela Cote d'Azur'da bir eviniz yok mu?' "Ben iki yerde yaşıyorum. İtalya ve İsviçre. İtalya ailemin olduğu ve benim doğduğum yer. İsviçre ise eşim ve çocuğumla yaşadığım yer. Kışın orda yaşıyorum. Yazın da İtalya'dayım. Söz ettiğiniz yerlere gitmiyorum; çünkü oralarda çok fazla insan var. Lüks tüketen bir insan olmak hiçbir zaman istemedim. Ben normal bir insan olmak istedim hep ve öyle yaşıyorum. Normal insanlarla birlikteyim" diye cevap veriyor.