|
 |
|
  Mehmet Aurelio teknik adamları ikiye böldü
Türkiye Ligleri'nde 5 yıl süreyle forma giyen yabancı uyruklu futbolcuların Türk vatandaşı olarak milli takımda oynamaya hak kazanması ve bunun ilk örneği olan Fenerbahçeli futbolcu Aurelio'nun, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim tarafından milli takım kadrosuna çağrılması konusunda yerli teknik adamlar ikiye bölündü.
Hayata geçirilen bu uygulama Turkcell Süper Ligi'nde mücadele eden takımlarda daha önce görev yapmış ve şuanda yapmakta olan teknik direktörler arasında fikir ayrılığına neden oldu.
Bazı teknik adamlar dünyanın birçok ülkesinde uygulanan bu prosedürün Türk futboluna yarar sağlayacağını, aksi fikirlerin çağdışı olduğunu düşünürken, teknik direktörlerin bir bölümü ise bu konunun kaosa yol açacağını iddia ettiler.
Uygulamaya
destek veren Antalyaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, konunun saptırıldığını ve Mehmet Aurelio'nun milli takıma çağrılmasıyla ilgili yapılan olumsuz değerlendirmelerin çağdışı olduğunu savunarak, "Mehmet Aurelio'nun Türk kimliği var. Ben Türküm diyor. Elinde Türk bayrağı var. Saçma sapan bir tartışma yaşanıyor. Mantıklı olmak lazım. Fransa, İngiltere, Almanya'da da bu tür oyuncular var. Bundan doğal bir şey olamaz. Türkiye'de bu tarzda kaç oyuncu var. Bu olayı Türk futbolu adına olumsuz değerlendirmek doğru değildir. Devletin ona verdiği bu hakkı engellemekte kimsenin tasarrufunda olamaz." diye konuştu.
Bursaspor Teknik Direktörü Raşit Çetiner, bu uygulamanın dünyanın bir çok ülkesinde örneklerinin bulunduğunu hatırlatarak, Terim'in Aurelio'yu milli takıma çağırma kararına da saygı duyduğunu dile getirirken, Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Güvenç Kurtar ise yabancı uyruklu olup da sonradan Türk vatandaşı olmayı tercih eden futbolcuların milli takımda oynamasının hiçbir sakıncası olmadığını belirterek, "Aksi fikirlerin çağ dışı olduğunu düşünüyorum. Fatih Hoca'nın da Aurelio'yu milli takıma çağırmasını doğru buluyorum. Verdiği bu karar nedeniyle kendisini destekliyorum" dedi.
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mesut Bakkal da, yabancı oyuncuların Türk vatandaşlığına geçirilmesini gayet normal karşıladığını dile getirerek, "Bu dünyanın gerçeği ve birçok yerde bu şekilde uygulamalar var. Bir ülkede bu konuyla ilgili bir kanun varsa herkes bu kanundan yaralanabilir. Hakeden herkes kanunlar önünde Türk vatandaşı olabilir. Diğer kulüplerin de bu kanundan faydalanarak yabancı oyuncularını Türk vatandaşı yapma girişimlerini doğal karşılıyorum" şeklinde konuştu.
Teknik Direktör Ziya Doğan ise bu uygulamanın gerçekleştirildiği ülke takımlarının bir çok başarıya imza attığını savunarak, "Ortada Fransa örneği var. Kadrosunda çok sayıda yabancı uyruklu futbolcu bulunduran ve büyük başarılar elde eden bu ülkenin milli takımının başarıları ortada. Dünyanın her yerinde gerçekleştirilen ve kabul gören bu uygulamanın Türkiye'de olmasının hiçbir mahsuru yoktur. Türkiye Milli Takımı'nın teknik direktörü de böyle bir futbolcuya ihtiyaç duymuş ve kadrosuna davet etmiş. Kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur" ifadelerini kullandı.
Teknik Direktör Sakıp Özberk de kamuoyunun bu konuyla ilgili olumsuz eleştirilerini lüzumsuz gördüğünü kaydederek şunları söyledi:
"Tüm dünyada kabul görmüş böyle bir uygulama neden Türkiye'de yer bulmasın. Sporda fanatizm olmamalı. Elvan hanım ülkemizi kendi alanında temsil ediyorsa, neden futbolda da bu yaşanmasın? Verilmiş bir hakkın kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Fatih Hoca'nın da eline geçmiş böyle bir fırsatı değerlendirmesi gayet doğal. Verdiği bu kararda kendisini destekliyorum".
BAZI TEKNİK ADAMLAR UYGULAMAYI YANLIŞ BULDU
Bu görüşlerin aksine bazı teknik adamlar ise uygulamanın yanlış olduğunu savundu. Kayserispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, bunun haksız rekabete yol açacağını, hatta ülkede bir kaosa neden olabileceğini savundu.
Sağlam, olayın birkaç açıdan ele alınması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"İlk olarak bunun haksız rekabete yol açacağını düşünüyorum. Örneğin Fenerbahçe bu şartlarda bir yabancı oyuncu daha oynatma hakkına sahip olacak. Belki de bu sayı ilerleyen dönemlerde daha da artacak. Ama diğer kulüplerimiz için aynı şey söz konusu olmayacak. Diğer bir açıdan da bu olay ülkede bir kaosa neden olabilir. Bu da Türk futbolu açısından sıkıntı meydana getirir. Şöyle ki; Beşiktaş Nobre'nin Türk vatandaşlığı için başvuru yaptı. İlerleyen günlerde de milli takımda oynamasını bekleyecektir. Tabi ki bunun kararını Fatih Hoca verecektir. Ama kadroya çağrılmadığında 'Fenerbahçe'ye kıyak yapıldı' diye düşünülecektir. Haber bültenlerinde Trabzonspor'un ve Ankaraspor'un aynı şekilde girişimlerinin olduğu yer almaya başladı. Bu karar inşallah Türk futbolu için hayırlı olur diye temenni ediyorum.Bu olayı fazla deşmemek lazım. Aksi taktirde Hem Türk futboluna hem de milli takıma zarar verilir."
Konyaspor Teknik Direktörü Nurullah Sağlam ise, Türk Milli Takımı'na yabancı oyuncu alınmasına karşı olduğunu, devşirme tarzı oyuncuların gelip milli takımda oynamasının genç oyuncuların hedeflerini küçülteceğini söyledi.
Yetkili olması durumunda böyle bir şeye asla izin vermeyeceğini ifade eden Sağlam, "Türk futboluna ve sonuçlarına faydalı olabilir. Ama ben her zaman şuna inanıyorum. Sonuçlar her zaman tanrılaştırılmamalı. Her zaman sonuç önemli olmamalı. Futbolda daha önemli şeyler de vardır. Etik değerler, diğer ülkelere karşı ortaya koyacağımız kimlik, onlar tarafından değerlendirilişimiz var. aherkes bu kanundan yaraÜlke olarak bu imajı, bu kariyeri çok iyi yakalamalıyız. Saygı duyulan bir ülke olmalıyız. Mehmet Aurelio olayına gelince; Biz Türkler tarih boyunca milliyetçilik duyguları ağır basan bir millet olmuşuz. Ben böyle bir işte yetkili olsaydım buna asla müsade etmezdim. Çünkü her Türk çocuğunun rüyası milli formayı giymektir. Şimdi Mehmet, belki daha sonra diğerleri milli olacak. Ama nihayetinde yine çifte vatandaş sayılacaklar, ülkelerine çekip gidecekler. Dolayısıyla burada futbol oynarken, profesyonel olarak bakmaktan öteye gideceğini hiç zannetmiyorum. O forma aşkının, o forma ruhunun bir Türk çocuğu gibi sahaya yansıtılacağına inanmıyorum. Devşirme tarzı oyuncuların gelip oynaması halinde, her oyuncu bir Türk çocuğunun önünü kapatacak diye düşünüyorum. Nihayetinde belki genç oyuncuların olaya bakış açısını, hedeflerini ve ideallerini bile kısıtlayacak. Bu da Türk futboluna ilerleme değil, gerileme kaydettirecek. Alttan gelecek oyuncuların hedefleri daha da küçülebilir. Belki bir süre sonra milli takımlar düzeyinde de transfer olacak. Böyle güzüküyor. Bundan daha önce Naim Süleymanoğlu olayında yaşadık. Bunlar kalıcı şeyler değil, sadece suni gündem yaratan şeyler olacak. Sonunda çok da tasvip edilmeyen bir olay haline geleceğinden şüphe duyuyorum" diye konuştu.
Ankaraspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman da bu uygulamanın altında yatan amacın farklı olduğunu savunarak, "Bu konuyla ilgili olarak genel bir değerlendirme yapmak lazım. Futbol, ülkeler ve kurumlar için önemli bir tanıtım aracı. Dünya'da büyüyen futbol pastasının gerçeklerinden birisi de bu tip futbolculardan yararlanabilmek. Bu gözle baktığımız zaman Aurelio'nun Milli Takım'a alınmasında anormal bir durum görmüyorum. Ama ülkemizin gerçeği biraz daha farklı diye düşünüyorum. Buradaki amaç biraz yabancı kontenjanını delmek gibi oldu. Bundan sonra bu olayların çoğalacağını düşünüyorum. Bütün takımlar bu konuyla ilgili çaba gösterecektir. Bu gözle bakıldığı zaman ise olumsuz bir gelişme olarak görüyorum. Ama genel olarak bakıldığında dünyanın bir gerçeği olarak kabul etmek lazım. Ama şimdi diğer takımlar da bu konudan yararlanmak için çalışacak. Türkiye Futbol Fedarsyonu'nu zorlayan bir durum ortaya çıkacak. Bu durumda gücüyle yaptırımı olanların dedikleri olacak. Diğer bu yoldan geçmek isteyenlere baraj konulacak ve bu da birçok polemiğe yol açacak.
Böyle bir furyaya kapılıp da böyle bir furyanın arkasından gitmeyi istemesem de, biz de Ankaraspor alarak bu konuda girişimde bulunabiliriz. Bütün takımlar yabancı oyuncularına Türk statüsü kazandırmak için çalışma yapacak. Gücü olup istediğini yaptırabilenler ile gücü olmayanlar arasında sıkıntılar olacak. Federasyonda bundan olumsuz yönde etkilenecek. Yabancıların Türk vatandaşlığına geçmesini, bu şekliyle sıkıntılı bir hamle olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.
Açıklamasında uygulamaya karşı çıktığını ifade eden Teknik Direktör Samet Aybaba ise "Ben böyle bir uygulamayı doğru bulmuyorum. Elvan Abeylegesse'ye de karşı çıkmıştım zaten. Türkiye'yi temsil eden bir sporcunun annesinin, babasının Türk olması gerekir. Ama tabi sadece bu yeterli değil. Türk olup da profesyonel kimliğe sahip olmayan futbolcuların da Türk Milli Takımı'nın formasrilını giymesierkes bu kanundan yaraine karşıyım" dedi.
(İHA)
|
