|
|
|
|
|
|
Her erkeğin içinde bir Peter Pan yaşar
İnsanlar doğuyor, büyüyor ve ölüyor. Erkeklerin çoğu doğum ve ölüm arasındaki süreci hiç büyümeden geçirmek istiyor. Bu durum da 'Peter Pan Sendromu' olarak nitelendiriliyor.
Yaşınız kaç olursa olsun, sizi çocukluğunuza götüren, içinizde yer eden bir masal kahramanınız vardır mutlaka... Kendisine yapılan tüm kötülüklere rağmen iyi niyetini kaybetmeyen Sinderella mesela. Kıvrak zekasıyla padişahın kızının kalbini çalıp sınıf atlayan Keloğlan ya da... Veya mutluluk oyunları oynayarak hayata meydan okuyan Pollyanna...
BÜYÜMEK İSTEMİYORLAR Bunca kahraman arasında erkeklerin çoğunun tercihi ise Peter Pan'dan yana... Çünkü Peter Pan hep çocuk kalıyor, hiç büyümüyor. Bu durum hem içindeki çocukla birlikte yaşlanmak isteyen erkeklerin hem de büyüyüp sorumluluk almaktan korkan beylerin işine geliyor.
AŞKTA KÖTÜLER Tıp literatürüne geçmemiş olsa bile erkeklerdeki bu büyümeyi reddetme hali 'Peter Pan Sendromu' olarak adlandırılıyor. Bu terimin kullanılmasına vesile olan olay, Psikolog Dan Kiley tarafından kaleme alınan 'Peter Pan Sendromu: Hiç Büyümeyen Erkekler' adlı roman. Kiley kitabında, büyümeyi reddeden bu çocuk adamlardan bahsederken, "Onlar eğlenceli, çekici ve iş hayatlarında büyük sıklıkla başarılıdırlar. Ama bir ilişki içinde sizi hayal kırıklığına uğratırlar. Çünkü duygusal açıdan olgun değillerdir. Aşk ve sorumlulukla başları her zaman derttedir" diyor. Peter Pan Sendromu yaşayan 35 yaşını aşmış erkeklerin diğer bir özelliği genç kadınlarla flört etmeyi seçmeleri... Sorumluluktan kaçıp annelerine bağımlı bir ömür sürmeleri... Son model arabalar yerine motosiklete binmeyi tercih etmeleri... Ak düşmüş saçlarını rengarenk boyalarla örtmeleri ve etrafta 25'lik delikanlılara yakışacak kıyafetlerle gezmeleri...
BLAIR EN ÜNLÜ ÖRNEK Türkiye'de ve dünyada bir çeşit orta yaş krizi olarak da yorumlanan bu sendroma kapılan birçok erkek var. Nüfus cüzdanlarının yaş hanelerine göre yolun yarısını çoktan aşmış olan bu erkeklerin birçoğu ceplerinde iPod'larıyla dolaşıyor ve 50 Cent dinliyor. Bu erkekler arasında belki de en ünlüsü İngiltere Başbakanı Tony Blair. 53 yaşındaki İngiliz Başbakan, resmi davetler dışında kravat takmayı hiç sevmiyor. Günlük hayatında renkli kıyafetleri tercih ediyor ve çok sevdiği gitarını bir an olsun elinden düşürmeyerek, içindeki çocuktan asla vazgeçmeyecek, sıra dışı bir lider olduğunu gözler önüne seriyor.
HEM YAŞLI HEM DE SEKSİ Efsanevi The Beatles grubunun üyelerinden Paul McCartney büyümeyi inatla reddeden bir diğer erkek. O, yalnızca 'Yesterday'i söylemekle yetinmeyip, görüntüsüyle ve ruhuyla da dünde kalmaya çabalayan bir adam. 1942 doğumlu usta aktör Harrison Ford'un da ondan geri kalır yanı yok. Sık sık saçlarını boyatan ve kendinden yaşça bir hayli küçük olan Calista Flochart ile aşk yaşayan Ford, geçtiğimiz yıl Grand dergisi tarafından dünyanın en seksi dedesi seçilmiş ve ruhu kadar görüntüsüyle de yıllara meydan okuduğunu gözler önüne sermişti. Güzeller güzeli sevgilisi Penny Lancaster'ı bir an olsun yanından ayırmayan Rod Stewart da asi görüntüsüyle hem başarılı hem de haşarı çocuk adamlar listesinde başa güreşiyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|