|
 |
|
Cem Hakko'nun, boşanma dilekçesinde 23 yıllık eşi Bettina Hakko'yu "sadakatsizlik" ve "haysiyetsiz bir hayat sürmek"le suçlaması, tartışma yarattı. Bettina Hakko'nun "Asıl hayasızca hayat süren Cem'dir" sözleri ise, bu tartışmayı alevlendirdi. Psikiyatrlar ve psikologlar ise, boşanan çiftlerin birbirleriyle ilgili ahlaksız ithamlarda bulunmalarının, çocuklarının hayatında ciddi sorunlara yol açacağı uyarısında bulundu.
Güven kalmaz
PSİKİYATR PROF. DR. BENGİ SEMERCİ:
"Anne baba olmak zordur, ama boşanırken daha zordur. Son zamanlarda, boşanma sırasında eşlerin birbirlerini ahlaki olmayan davranışlarla suçlamaları arttı. Ailesinin dağılmasından zaten endişelenen çocuğun bir de anne ya da babasının ahlaksız olduğu, üstelik bunun diğer ebeveyni tarafından söylenmesiyle yüzleşmesi, ciddi sorunlara yol açar. Çocuk hem anne hem de babaya güvenini kaybeder."
Etki altında kalır
PSİKİYATR DOÇ. DR. ARMAĞAN SAMANCI:
"Boşanma davalarında her birey kendi açısından ilişkiyi değerlendirip, kendi çıkarları açısından ilişkiyi çözmeye çalışıyor. Boşanma davalarınra karşılıklı suçlamaya dönüşen değerlendirmeler görülüyor. Bu anlamda bireyler, o farklı değerlendirmenin içine çocukları da çekiyor. Bu durumda çocuk özellikle yaşı küçükse, duygusal olarak anne ve babasının etkisi altında kalıyor ve taraf tutmaya zorlanıyor."
Özgüveni sarsılır
ÇOCUK PSİKİYATRİSTİ MÜ- JEN İLNEM:
"Boşanma kararı alınmadan önce çocuklara bu konuda bilgi verilmeli. Çocukların yanında anne ve baba, ergenlik dönemi bitene dek birbirinin ihanetinden bahsetmemeli. Eşler birbiriyle anlaşmalı. Anne ve baba, çok çirkin ilişkilerden çocuğa bahsetmemeli. Çocuğun kendine ve ailesine duyduğu güveni sarsmamalı. Çocuğun sorunlarını iki ebeveyn birlikte paylaşmalı."
Özlem YILMAZ-MERKEZ
|
