|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: EB yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
  |
|

Özel hayatın gizliliği kaldı mı?
Yeni Türk Ceza Yasası, özel hayatın dokunulmazlığına özel koruma getirdi. Bunun içinde basına ciddi yaptırımlar da var. Mesela kişilerin özel telefon görüşmelerinin yayınlanması yasak. Ancak bir bakıyoruz ki, futbolcusundan siyasetçisine kadar birçok kişinin özel hayatına ilişkin konuşma tutanakları çarşaf çarşaf gazete sayfalarına yansıyor. Ünlü futbolcuların kimi "manken"lerle pazarlıklarını fotoroman okur gibi izleyebiliyoruz. Özel telefonlarıyla, kimsenin duymayacağını zannettikleri görüşmeler yapan bu kişiler, konuşmalarının dökümünü gazetelerde okuyunca şok geçiriyordur herhalde. İşin garibi, kendi telefonları dinlendiğinde kıyameti koparanlar da haberdir diyerek bu özel görüşme bantlarını yayınlıyor. Dediğim gibi, yasaya göre bu görüşmeleri yayınlamak yasak ve ciddi yaptırımı var ama yaptırımı henüz görmedik. Ya bu yasanın artık yürürlükte olmadığı açıklanmalı ya da hükmün gereği yapılmalı. Uygulamaya geçmeyecek yasalar yapmak bir ülkede hukukun üstünlüğü fikrinin zayıflamasına yol açar çünkü. Burada sorgulanması gereken diğer bir konu ise polisin davranışı. Polis soruşturma kapsamında ve hukuk kuralları içinde elde ettiği bilgileri nasıl basına sızdırabiliyor, sorgulanması gerekiyor. Polis, bir suç takibi olduğu gerekçesiyle yargıdan özel telefon görüşmelerini izleme izni alıyor. Sonra operasyon yapıyor, adına Barbie diyor. Ancak ya soruşturma usulüne uygun yapılmadığı, deliller ciddi biçimde toplanmadığı için ya da ortada ağır ceza gerektiren bir fiil olmadan dosyadan istediği sonucu alamıyor. O zaman kendini hakim yerine koyuyor ve elindeki bilgileri basına sızdırmaya başlıyor. Bu tehlikeli bir uygulama. Bu durumda hakimlerin, polislerin yasal yollarla elde ettiği bilgileri yurttaşların haklarını ihlal edecek biçimde basına sızdırma eğiliminde olduğunu göz önünde bulundurup telefon dinleme izinlerini verirken daha dikkatli davranması gerekiyor kanımca.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|