|
|
|
|
|
|
Bahçeler yeniden en yükseğe, 'çatıya' çıktı
Yüzyıllardan bu yana yapılan çatı bahçeciliği, hem şehirden bunalanlara kendi yiyeceğini kendi üretmesi olanağını sağlıyor, hem de nefes alacak bir alan sağlıyor.
Eski çağlardan beri yapılan çatı bahçeciliği son zamanlarda çok moda oldu. Nedeni de tahmin edileceği gibi ülkemizde azalan yeşil alanlar ve nüfusun önemli bir bölümünün şehirlerde yaşıyor olması. Azalan ormanlar ve yeşil alanlar insanları çatılarını da değerlendirmeye zorluyor. Günümüz dünyasında artan trafikle doğan hava kirliliğini bir nebze bertaraf eden çatı bahçeleri, aynı zamanda çok dekoratif duruyor. Hidroponik adı verilen sistemle topraksız tarım yöntemiyle çatılar canlanıyor. Ülkemizde havada tarım olarak da bilinen hidroponiğin en önemli avantajı, gerekli bütün mineralleri bir anda köklerin bulunduğu kısıma eklemesi ve böylece verim artışının sağlanması. Hem ucuz hem de kolay olan bu sistem, özellikle toprağın verimsiz olduğu yerlerde rağbet görüyor. Hollanda, Belçika ve diğer birçok gelişmiş ülke tarımının önemli bir kısmını topraksız tarıma yönlendiriyor. Bu sayede dünya tarımında azımsanmayacak boyutta bir verim sağlandı. Normal tarımla kıyaslanınca daha az su ve gübre gerektiren sistem, ayrıca erken ürün elde etmeyi de sağlıyor. Yabancı ot kontrolü ve toprak işlemeye de gereksenim bırakmaz.
Meyve sebze de ekiliyor Çatılarında tarım yapan insan sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Kendisine yetecek kadar meyve sebze dikenler, pazardan hormonlu, çürük, bayat meyve sebze almak zorunda kalmıyor. Kendi yetiştirdiği, üzerinde kendi emeği olan yiyecekleri yemek insanda başka bir keyif bırakıyor. Çatıda tarım günümüzdeki stresli iş hayatının da panzehirlerinden. Bütün gün işde bunalanların daha çok tercih ettiği bu yöntemle sadece alternatif bir tarım yapılmıyor, aynı zamanda çatılara farklı bir atmosfer sağlanmış oluyor. Özellikle beton yığınlarının ortasında, bir tutam yeşillik insana büyük keyif veriyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|