|
|
|
|
|
|
Sürgünün acısı
"Bir dönem Türkiye'de yaşayan edebiyatçı Erich Auerbach'ın hayatı, sürgün edebiyatı için önemli bir örnek. Roman Dili ve Edebiyatı Profesörü Auerbach, 1936'da Naziler'den kaçıp İstanbul'a geliyor. Batı edebiyat tarihini anlatan ünlü kitabı Mimesis'i İstanbul'da yazıyor. Naziler'in zulmünden kaçan, burada da sürgün yaşayan birisi; sözün onurunu, saygınlığını ve görkemini sağlıyor ve ona uygun edebi metin yaratıyor. Nazi vahşetine karşı o Batı uygarlığının edebi zenginliklerini çıkartıyor. Sürgün edebiyatı için önemli bir eser yarattı. Bu benim öteden beri anlatmaya çalıştığım tezimdir. Erich Auerbach da bunun iyi bir örneği... Sürgün kimi zaman yararlı, önemli olabilir. O sürgünün acısından siz bütün insanlık için önemli eserler yaratabilirsiniz. Çünkü ben de bir sürgün yazarıyım. Eğer ben sürgüne gitmeseydim böyle bir yazar olmayacaktım. Auerbach'ın dünya edebiyat tarihi için önemli bir eser yaratmasının nedenlerinden biri Doğu dünyası ile yakınlaşması oldu. İstanbul, Doğu dünyasının en önemli merkezlerinden biri. Farklı bir dünya ile tanışması, Batı dünyası için çok önemli bir eser yarattı. Bense bir Doğulu olarak Batı dünyasının uygarlığıyla, edebiyatıyla tanıştıktan sonra doğru yazarlığı yaratabildim."
|
|
|
|
|
|
|
|
|