Yapanın yanına kâr kalır
Lockheed Skandalı'nı hatırlayan kaldı mı? Veya Susurluk açığa çıkarılabildi mi? Şemdinli bombaları aydınlatılabildi mi? Tıpkı 1 Mayıs Katliamı, Çorum, Kahramanmaraş Katliamı, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Çetin Emeç ve diğer onlarca suikastin gerçek failleri ortaya bulunabildi mi? Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vuran bu olayların hiçbirinin yanıtı ne yazık ki olumlu değildir. Bunlar herkesin hafızasında kalan, önemli olaylar. Bir de gazete manşetlerine çıkıp orada kalan ve ardından unutulmaya terk edilen irili ufaklı yüzlerce olay var. Emlakbank'ta bilgisayar yolsuzluğu ile ilgili bir gelişmeyi "Yamyamlar" diye SABAH'ta manşet yapmıştık yıllar önce. Yargıya da yansıyan bu davadan bir sonuç elde edildi mi hatırlamıyorum bile. SSK'daki ilaç yolsuzluğu davasından bir şey çıkmayacağı gibi. Veya Kemer'deki inşaat yolsuzluğuna göz yummak için lüks bir daire aldığı iddia edilen albayın davasında olduğu gibi. Çünkü bu coğrafya olayları aydınlatmak, sorumlulardan hesap sormak üzerine kurulu bir kültüre sahip değil. "Yapanın yanına kâr kalır" gibi bir atasözü başka dillerde var mı bilmiyorum ama bu sözün insanları başarılı olmak için her türlü yolu denemeye teşvik ettiğini biliyorum. Avrupa Birliği'ne sık sık küfür eden yazarlar bile oradaki adalet sisteminin işleyişinden örnekler veriyorlar. Çünkü orada adalet sistemi insanları suçtan caydırıcı bir etki taşıyor. Bizde ise açık kabul edelim ki, adalet sistemi böyle bir işlev görmüyor. Onun için Bodrum'un mavi bayraklı koyları birer ikişer beton yığınına dönüyor. Çünkü onu diken adam biliyor ki, "yapanın yanına kâr kalır." Öyle olmasa İstanbul'un göbeğine Gökkafes gibi mimarlık ucubesi bir bina dikilebilir ve yerinde kalır mıydı? Yanına kâr kaldığını gözleriyle görüyor. Şike olayı da böyle bir gerçek. Günlerdir herkes bir itiraflar dizisinde bulunup duruyor. Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Kıpırdamaz da. Çünkü herkes herkesin aynı yoldan geçtiğini biliyor. Kendi balkonunu izinsiz kapatan küçük kat sahibinin kentlerin yağmasına sessiz kalması gibi, herkes küçük veya orta boyutta bir suçun ortağı oluyor. Zaman zaman bir şeyler değiştiği izlenimine kapılsak bile, günlük yaşamın akışı gerçeği yüzümüze tokat gibi çakıyor. "Yapanın yanına kâr kalır."
|