|
|
AK Parti, şikenin üzerine gidemez
Gazete sayfalarını birkaç gündür "futbolda şike" iddiaları kaplıyor. Çıkan haberler Türkiye'de liglerin durumu hakkında çok iç açıcı olmayan bilgiler veriyor. Aslında futbolun çok temiz olmadığı bir gerçek. Bu da Türkiye'ye özgü bir durum değil. Sporun bir gelir ve zenginleşme kaynağı olmasına bağlı olarak sadece futbolda değil, bisikletten, atletizme, basketboldan haltere kadar her spor dalında sporcu ahlakıyla bağdaşmayacak eylemlere tanık oluyoruz. Doping de tıpkı şike gibi sporu kirleten, lekeleyen bir eylem. Ancak ortada dolaşan paraların büyüklüğü sayesinde kimsede saf, temiz sporcu ahlâkı kalmamış durumda. Milyonları ilgilendiren sporun böyle kirlenmesi elbette izleyiciler kadar organizatörleri de rahatsız ediyor. O yüzden bütün kirliliğe rağmen, yanlışların üzerine gittikleri izlenimi veriyorlar. İtalya'daki son şike skandalında olduğu gibi, yakalanan yanıyor. Türkiye hariç. Biz de yakalansan bile bir şey olmuyor. Bunda ülke genelindeki ahlak anlayışı kadar siyasetin de rolü var. Serbest piyasa ekonomisinin "Zengin ol da, nasıl olursan ol" anlayışında geliştiği, "Benim memurum işini bilir" teşvikiyle rüşvet almanın yasallaştırıldığı bu coğrafyada, "Şampiyon ol da nasıl olursan ol" veya "kümede kal da nasıl kalır kal" anlayışının hâkim olması elbette kaçınılmaz. Futbol federasyonunda yıllarca çete liderlerinin egemen olduğu, şimdiki federasyon başkanının ünlü bir çetecinin emri üzerine Eyüp Sultan'da koyunlar kestirdiği biliniyor. Şimdi böyle ilişkiler içinde iktidar olmuş bir başkanın yönetimindeki federasyondan futboldaki pisliğin temizlenmesini beklemek, kurda koyun sürüsü emanet etmek gibi bir şey. Onun için Türkiye'de şu anki koşullarda bir futbol kulübü yöneticisi bir oyuncuya şike için parar verirken bile yakalansa bir şey olmaz. İkincisi, şu anda adı şike iddialarıyla ilgili adı geçen Anadolu takımlarının yerel belediyelerle ilişkileri. Kayseri'den Denizli'ye kadar uzanan coğrafyada futbol kulüpleri belediyelerin desteğiyle ayakta kalabiliyor. Belediye başkanları çoğunlukla onursal başkan kimliğiyle kulüpleri fiilen yönetiyor. Ve bu belediyelerin önemli bir çoğunluğu AK Partili. Seçimin hızla yaklaştığı, cumhurbaşkanlığı seçiminin sancılarının yaşandığı bir dönemde, hiçbir AK Partili kendi belediye başkanlarını sıkıntıya sokacak bir adım atmaz, atamaz. Onun için Sayın Mehmet Ali Şahin, "gerekirse" müdahale edeceklerini söylüyor. Türkiye'yi, siyaseti, partili başkanların şikedeki rolünü bildiği için, hiçbir zaman gerekmiyeceğini biliyor. Hayıflanın, sinirlerin, üzülün ama gerçek bu.
|