kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   News in English
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Sabah Çocuk
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
4122-MB MESAJ
 

Ortadoğu'da rüya görmek bile tehlikeli

Geçmişteki bir genel seçime dayanan dönemde röportajlar yapmak için Batı Anadolu kentlerini ve ilçeleri ziyaret ediyordum. Hem milletvekili adayları, hem de partilerin örgüt yöneticileriyle görüşüyordum. Ziyaret ettiğim her partinin adayına da, partililerine de, hem yurt hem dünya sorunları hakkındaki düşüncelerini soruyordum.
Dış politika konusunun, yerel particilerin hiç ilgisini çekmediğini, bu temaslarım sırasında çok açık biçimde gözlemledim. Milletvekili adaylarının belirlenmesinde, onların dış politikaya dönük siyasi tutumları hiç etkili olmamıştı. Kimse adayların, NATO'ya, AB'ye veya IMF'ye ilişkin görüşlerini merak etmemişti. Sadece doktriner ideolojisi olduğunu zanneden partilerde, Amerika'ya veya komünizme karşı olmak, adayın siyasal kimliğini belirlemeye yetmekteydi.
Jeopolitik konumu açısından dünyanın en kritik bölgelerinden birinde bulunan Türkiye'nin demokrasisinde, siyasetin tabanı yerele dönük ve biraz da geçmişten kaynaklanan kamplaşmaların rüzgarında, seçilmiş kadroları oluşturmaktaydı.

NE
DEĞİŞTİ Kİ?
Durum bugün de böyle. Kimse şu andaki AK Parti'nin, yani Milli Görüş'ten kopan kadroların daha fazla Avrupa'cı veya daha fazla ABD İttifakı'ndan yana oldukları için yollarını ayırdıklarını söylemesin. Eğer 2002 seçimlerinde AK Parti muhalefette kalsaydı, iktidardaki partiyi AB'ci, Amerikancı ve herhalde " Teslimiyetçi " diye eleştireceklerdi.
Bugün muhalefetteki CHP de, iktidardaki AK Parti'yi böyle eleştirmiyor mu? Gümrük Birliği olsun diye 1995'te nefes nefese AB başkentlerini Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak nefes nefese dolaşan Deniz Baykal'ın partisi, şimdi AB karşısında AK Parti'nin teslimiyetçi politikalarını yerden yere vurmuyor mu? Bu durum bir gerçeği de yansıtıyor aslında. Türkiye'de siyasetin dış politika konusunda fazla hareket kabiliyeti olması mümkün değil. Daha doğrusu Türkiye'nin böyle bir hareket kabiliyeti fazlaca yok.
Türkiye dış konjonktürü dikkatli biçimde izlemek ve bu konjonktüre ters düşmemek zorunda. Bu Osmanlı'da da, Cumhuriyet'te de böyle oldu. Çünkü dış konjonktür iyi izlenmediği ve ters düşüldüğü durumlarda, karşımıza tasavvur edilmeyen problemler çıktı. Osmanlı böyle çöküp dağıldı. Cumhuriyet döneminde ise, " Kıbrıs Harekâtı " sonunda ambargoya hedef olundu, içeride anarşi ortamına sürüklenildi ve bu süreç 12 Eylül askeri müdahalesiyle noktalandı.

GERÇEKLER

Türkiye'nin bu gerçeğini en iyi tahlil eden lider Atatürk olduğu için, Misakı Milli hedeflerine tam ulaşılmamasına rağmen, Lozan imzalanmıştır. Batılı ülkelere karşı verilen Kurtuluş savaşı ertesinde, Batı'nın alfabesi ve hukuku kabul edilmiştir. İnönü Türkiye'yi 2'nci Dünya Savaşı dışında tutmuştur. 1965'te Türkiye'yi Sovyetlerle baş başa bırakmakla tehdit eden Johnson Mektubu'na rağmen, sonraki iktidarlar da Amerikan İttifakı'nı sürdürmüş ve geliştirmişlerdir.
AK Parti tabanının derin düşüncelerinde ne kadar antiBatı düşünceler olursa olsun, bu kadrolar da iktidar olunca AB'ci ve Amerikan yanlısı olmuşlardır. Çünkü bu coğrafyada İran gibi veya Irak gibi oluvermek işten bile değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık felsefesi ise, " Batılı gibi olmak ve öyle kalmak " üzerine kurulmuştur.
Bir başka deyişle, Türkiye'de taç giyen başlar akıllı ve bilinçli olmak zorundadır. Türkiye'de iktidar olanlar bu temel felsefeyi benimsemekle yükümlüdür. Askeri darbeler bile işe "NATO'ya bağlıyız" bildirimiyle başlamakta, aralarından çıkmaya teşebbüs eden Nasır'cı veya 3'üncü Dünya heveslisi maceraperestleri tasfiye etmektedirler.
Kamuoyunun bazı kesimlerinde yükselen "Batı'ya rest çekelim" benzeri seslerin varlığı, çok sesli demokrasinin kanıtıdır. Ama bunların derin siyaset açısından bir kıymeti harbiyesi yoktur.
Hele " Atatürk olsaydı böyle davranmazdı " diyenlerin hiçbir değeri yoktur siyasette. Bunlar olsa olsa Osmanlı ve Kurtuluş Savaşı tarihini bilmeyen, Cumhuriyet'in tarihini okumamış, kulaktan dolma sloganlarla karmaşık dünya politikasına ve daha da karmaşık Ortadoğu'ya at gözlükleriyle bakanlardır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ne olacak bu memleketin hali ve risk meselesi   / 21-07-2006
 Hangi Washington ve hangi Ankara?   / 20-07-2006
 Türkiye'nin başını belaya sokmamak görevi...   / 19-07-2006
 Büyük Ortadoğu dizaynında ana aktör petrol mü?   / 18-07-2006
 Hukuksuz devlet örgütlenmiş şiddettir...   / 17-07-2006
 Gerçeklerden kaçmak mutluluk verir   / 16-07-2006
 Siyaset hiçbir coğrafyada yerel bir meslek değildir   / 15-07-2006
 İsrail'in nihai hedefinde İran mı var?   / 14-07-2006
 Kimsenin kriz üretmek gibi bir lüksü olamaz...   / 13-07-2006
 Erdoğan ve Baykal'dan beklenen...   / 12-07-2006
MEHMET BARLAS
Ortadoğu'da rüya görmek bile tehlikeli
Geçmişteki bir...
FATİH ALTAYLI
Rafineri ve kaynak israfı
Pek çok yatırımcının...
ERDAL ŞAFAK
Diplomatlar ve danışmanlar
Baştan söyleyelim;...
MEHMET ALTAN
Neden üç günde on beş şehit verdik?
ABD Başkanı Bush'u...
Kara harekâtı kapıda
İsrail hükümeti, günlerdir füzelerle harabeye çevirdiği Lübnan'a bu...
Direnişçi diye vurdular
ABD, Irak'ta bir evin çatısından açılan ateşe karşılık verdi.
Şike mi, yoksa para koparma çabası mı?
Şike mi, yoksa para koparma çabası mı?
Özcan Kore'nin Denizlispor Başkanı İpek'in isteğiyle...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu