|
|
|
|
|
|
Gönlümüzde 'Burçak Tarlası'nın esintisiyle
Köy köy gezip türküler söyleyen aşıkların geleneğini bugüne taşıyan bir konser gerçekleşti Açıkhava Tiyatrosu'nda. Kardeş Türküler, Sayat Nova Korosu ve Dostlar Korosu'nun performansı görülmeye değerdi.
Önceki gece Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleşen 'Mahlemize Aşık Geldi' adlı konserin izleyici kitlesi farklı farklı kesimlerden oluşuyordu. Anadillerinde şarkıların söyleneceği bir konser izleme fırsatını sık sık ele geçiremeyen Ermeniler vardı, örneğin. Yaşlıca hanımefendiler, bakkalın, kasabın büyük ihtimalle 'Mösyö' diye hitap ettiği İstanbul beyefendileri... Müziğe meraklı gençler ve Ruhi Su Dostlar Korosu'nun eski dostları da türkülerde kardeşliği aramak için bir araya gelmişlerdi.
AŞIKLARIN İZİNDE Bu konser, sadece Doğu'nun değil Batı'nın tarihinde de karşımıza çıkan aşık geleneğini hatırlatmak için düzenlenmiş. Sahnede yer alan üç korodaki müzisyenler, daha popüler müzik yapmak isteseler piyasanın tozunu attırırlar ama onlar kolektif bir çalışmanın parçası olmayı tercih etmişler. Özellikle Kardeş Türküler'den Feryal Öney'in sahnedeki hafif külhan cilvesi ile Vedat Yıldırım'ın seyirciyle kurduğu bağlantı görülmeye değerdi. Konser Sayat Nova'nın kurucularından Pakrat Estukyan'ın selamıyla başladı. Korodaki gençlerin Pakrat Abisi, güngörmüş hali, sesinde hafifçe tınlayan o tatlı aksanla konuştuğu Türkçe'den Ermenice'ye, Kürtçe'ye geçerken söylediklerinin içinde tanıdığımız bir söz vardı; Bismillah! Besmeleyle başlayan konser, Yunus Emre'nın, Adnan Saygun tarafından düzenlenen 'Aşkın Aldı Benden Beni'siyle devam etti. Sonra başka türküler dinledik, kimisinin söylendiği dili bilmiyoruz ama en az 'Böyle İkrar İlen Böyle Yolunan' kadar tanıdıklar. Pir Sultan Abdal'in 'Söyleşi'siyle hüzünlendik, zamanında Tülay German'ın ünlü ettiği anonim türkü 'Burçak Tarlası' ile neşelendik. Konser Arto Tunçboyacıyan'ın, 'Düşüncem Rüzgar Olsun' adlı parçasıyla son buldu. Sonra iki bis... Açıkhava boşaldı, bir ömür süren, insanı canından eden ayrılıklar anlatan türküleri dinleyenler İstanbul'a dağıldılar, kim bilir kaçı, İstanbul sosyal hayatının flört merkezli muhabbetleri arasında bu konserden de söz ettiler. Çünkü belki şarkılar yalan söylemeyebilir ama şarkılarla yalan söylemek mümkün. Aslında en güzelini, o gece dinlediğimiz bir Laz türküsü söylüyordu: 'Bu dünyadan hayır yok, öteki de şüpheli."
AYŞE DÜZKAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|