|
 |
 |
 |
  |
|
Sanata destek kriz tanımaz
Festival sponsorluğundan kriz dönemlerinde de vazgeçmeyen Emirates Havayolları Genel Müdürü Bahar Ahmet Birinci, "Eskiden konser için yurtdışı giderdik, şimdi Türkiye'dekilere yetişemiyoruz," diyor.
Henüz 18 yaşındayken bir dergideki fotoğraftan etkilenip Seyşel Adaları'na yerleşmeye karar verecek kadar maceracı, hafta sonu Paris'e gidip sinema salonlarından çıkmayacak kadar film tutkunu, yılda iki kez Hindistan'a gidip ruhunu dinlendirecek kadar da ne istediğini bilen bir yönetici Bahar Ahmet Birinci. Yıllarca otomobil sektöründe görev yaptıktan sonra sanata ve seyahate olan merakını tatmin etmek için havayolu şirketinde çalışmaya başlayan Birinci, bu sayede sık sık çıktığı seyahatlerden valizlerine film doldurup döndüğü yılları şöyle anlatıyor: "Sanatın her dalına meraklı olduğum gibi gerçek bir film meraklısıyım. Eskiden Türkiye'de film yoktu. Benim havayolu şirketine geçme nedenim de yurtdışına gidip film seyretmektir. O yıllarda bir video kulübüm vardı. Paris'e gidip film seyreden arkadaşlarıma özenip ben de havayolu şirketine geçmeye karar verdim.''
'SANATA YATIRIM ŞART'
Bu kararından da hiç pişman olmayan Birinci, Emirates Havayolları'nın 11 yıldır Türkiye genel müdürlüğünü yürütüyor. Sanatın her dalına olan düşkünlüğünden dolayı yöneticilik yaptığı şirketin sanata da yatırım yapmasına aracı oluyor. Hayranı olduğu siyahi şarkıcı Roberta Flack'in 1995'te İstanbul'da konser vermesi için İstanbul Kültür Sanat Vakfı'yla (İKSV) işbirliği yaptıktan sonra da her yıl Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamındaki bir konserin sponsorluğuna imza atıyor. Eskiden festival kuyruklarında çok beklediğini söyleyen Birinci, son yıllarda İstanbul'da çok hareketlenen kültürel ortama yetişememekten şikâyetçi: "Türkiye'de eskiden hiçbir şey yoktu, şimdi çok fazla etkinlik var, yetişemiyoruz bile... Sting geliyor, 'Aman bir daha Sting'e mi gideceğiz?' diyoruz mesela. Artık seçe seçe gidiyoruz. Şu anki derdim de yeteri kadar hepsinden yararlanamamak. Bunu Türkiye'de ilk başlatan kurum İKSV olduğu için de onların yeri ayrıdır.'' Sponsorluğunu yaptıkları konserlerin seçiminde, kişisel tercihinin öncelik taşıdığını söyleyen Birinci, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner'in önerilerine de çok önem veriyor. Özellikle hiç tanımadığı sanatçılar sözkonusu olduğunda: "Görgün Taner'in sözünü çok dinlerim. Sanatçılar hakkında bilgi alırım, illa benim sevmem gerekmiyor. Ama tabii önce bizim sevdiğimiz sanatçılara öncelik veriyoruz. Türkiye'ye gelmesini istediğimiz sanatçılar hâlâ var. Tom Weights, Ute Lemper gibi..."
KRİZ ENGELLEMEDİ
Her ticari şirketin sanata destek vermesi gerektiğini de hatırlatan Birinci: "Festival sponsorluğunun ticari olarak şirkete katkısı ne oldu, derseniz... Aslında paranızı daha iyi bir yere harcayıp daha fazla para kazanabilirsiniz. Ama sonuçta her ticari şirketin elinden geldiği kadar sanata katkıda bulunması gerek. Kriz dönemlerinde bütçemizi kesmemizi istiyorlar, ama biz başka şeylerde kesinti yapıp sanattan kesmedik." Bu yıl caz festivali kapsamındaki konserinin sponsorluğunu üstlendikleri punk döneminin ünlü isimlerinden Paul Weller'ı da daha önce tanımadığını söyleyen Birinci: "Paul Weller'ın en önemli özelliği ilk kez konser vermek için İstanbul'a gelmesi. Weller aslında cazcı değil, ama festivalde de illa ki caz sanatçısı olacak diye bir şey yok. Daha önceki yıllarda gelen Nick Cave, Björk de cazcı değildi..."
FİGEN YANIK
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
