| |
|
|
Ankara'yı İstanbullular kurdu ama...
POLEMİK.
Sevgili ve bilgili Engin Ardıç'la "Türkiye'deki burjuvazi"yi tartışırken, konu "Bürokrasi"ye kayıverdi. Dün son olarak Akşam'daki köşesinde "Osmanlı bürokrasisi, İstanbul' dan kalktı gitti Ankara' ya lök gibi oturdu" diyerek Cumhuriyet'i İstanbulluların (Dışişleri'ni de Galatasaraylıların) kurduğunu söylüyordu. Bu arada bir "Büyük Gerçek"i yakalar gibi olup, elinden kaçırıvermişti "Yok edemediğimiz ama epeyce kötülettiğimiz, gerilettiğimiz bir sınıf var tabii: Gayrimüslim burjuvazi. Bir yandan onu tırpanlayıp bir yandan Türk burjuvası yetiştirmeye çalıştık ama yetiştirebildiğimiz yalnızca Türk zengini oldu" derken. Çok kültürlü, çok dinli, çok dilli Osmanlı'dan "Milli Devlet"e geçiş, Ankara'yı kuran İstanbulluların "Eski İstanbullular"dan temel farkını ve hatta "Geçiş sancısı"ndan öteye eskinin yok olup yeninin başlamasını ifade eder. "Mübadele"yi "Varlık Vergisi"nin, "6-7 Eylül "ü" İstanbul'a iç göç"ün izlemesi, İttihat Terakki ile başlayan ve "Ermeni tehciri" ile simgelenen bir sürecin ifadesi değil midir? "Kozmopolit" olmanın aşağılanması sürecidir bu. Neyse... Bu konular çok derin ve çok kapsamlı. Geseryanlar'ın yerine Koçzadeler'in geçmesi olayı bu. Neticede Engin Ardıç'la bunları tartışmaktan mutluyum. Bu tür polemikler tarafları da, izleyenleri de daha çok okumaya ve düşünmeye zorlar.
|