|
|
|
|
|
|
|
Dalgalanmaları aşacak güçteyiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dış piyasalarda Türkiye ekonomisine olan güvenin perçinlendiğini savunarak, "Türkiye artık son dönemde yaşanan dalgalanmaları aşacak güce ve kapasiteye sahiptir" dedi.
Erdoğan, 2007-2013 yılları arasını kapsayan 9'uncu Kalkınma Planı döneminde sıkı para politikasından kesinlikle taviz verilmeyeceğini ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dış piyasalarda Türkiye ekonomisine olan güvenin perçinlendiğini savunarak, "Türkiye artık son dönemde yaşanan dalgalanmaları aşacak güce ve kapasiteye sahiptir"
dedi.
Erdoğan, 2007-2013 yılları arasını kapsayan 9'uncu Kalkınma Planı döneminde sıkı para politikasından kesinlikle taviz verilmeyeceğini de söyledi.
Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, "Başlattığımız ekonomik dönüşümü tamamlamakta kararlıyız" dedi. Erdoğan, istikrar içerisinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB'ye tam üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye hedefine doğru ilerlemeye devam ettiklerini söyledi. Erdoğan, "Uygulamaya koyduğumuz bu orta vadeli program sayesinde ekonomi politikaları öngörülebilir hale gelecek. Başta yatırımcılar olmak üzere ekonomi çevreleri daha uzun vadeli bir perspektif kazanacak" diye konuştu.
"AB KONUSUNDA KARARLILIK İLK GÜNKÜ CANLILIĞIYLA DEVAM EDİYOR"
Makroekonomik gelişmeleri kalıcı hale getirecek yapısal reformlara da ağırlık verdiklerin anlatan Erdoğan, "İnsanımızı hak ettiği refaha kavuşturmak üzere uyguladığımız politikalarla ekonomimizin yeniden yapılandırılmasında büyük mesafeler almış bulunuyoruz" dedi. Bu sürecin en belirgin özelliğinin AB'ye üyelik sürecinde uygulanması öngörülen politikalarla tamamen örtüşmesi olduğunu ifade eden Erdoğan, AB'yle katılım sürecinde son dönemde önemli adımlar atıldığını kaydetti. Erdoğan, 35 fasıl üzerinden yürütülen müzakerelerde tarama sürecinin başarıyla devam ettiğini, bu fasılların tanıtıcı ve ayrıntılı taramalarının 13 Ekim 2006'da sonuçlanmış olacağını anımsattı. Erdoğan, 12 Haziran Lüksemburg zirvesinde Bilim ve Araştırma faslının açılıp kapandığını ve fiili müzakerelere başlandığını kaydetti. Erdoğan, "Milletimizin her bir ferdini en ileri hayat standardına kavuşturma hedefiyle çıktığımız bu yoldaki kararlılığımız ilk günkü canlılığıyla devam ediyor. Bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın" diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEK HEDEFİMİZ"
Türkiye'nin hukukun üstünlüğünü benimsemiş, demokratik bir toplum olma yolunda büyük ilerlemeler katettiğini anlatan Erdoğan, "Biz Türkiye'nin geleceğini, güçlü bir özel sektör ve yatırımların önünü açmak için daha etkin çalışan bir kamu yönetimi anlayışı üzerine kuruyoruz. Daha elverişli bir yatırım ortamı oluşturmak, Türkiye'yi küresel yatırımlar için bir cazibe merkezi haline getirmek, stratejik önceliklerimizin en başında yer almaktadır" dedi. Erdoğan, bu konuda her zaman iş çevrelerinin de aktif olarak yer aldığı platformlarda özel sektörle ortak çalışma prensibini benimsediklerini kaydetti.
"KONSEY ÖNERİLERİ DİKKATE ALINIYOR"
Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi'nde gündeme gelen önerilerin takibi ve hayata geçirilmesi üzeride hassasiyetle durduklarını belirterek, geçen yıl gerçekleştirilen Konsey'deki öneriler doğrultusunda pek çok adım atıldığını ifade etti. Erdoğan, bu kapsamda özelleştirme faaliyetlerine hız verildiğini, yaklaşık 25 milyar dolar düzeyinde özelleştirme ihalesi yapıldığını söyledi.
Vergi yasalarının basit ve anlaşılabilir hale getirilmesiyle ilgili olarak Kurumlar Vergisi Reformu'nun hayata geçirildiğini, vergi oranının yüzde 30'dan yüzde 20'ye düşürüldüğünü anımsatan Erdoğan, Gelir Vergisi Reformu çalışmalarının da ilk aşamasının tamamlandığını kaydetti.
Erdoğan, gelir vergisinin tabanını genişletmek, verimliliği artırmak üzere ikinci aşama çalışmalarını da sürdürdüklerini kaydetti. Erdoğan, sosyal güvenlik reformu kapsamında sosyal güvenlik kurumlarını tek bir çatı altında toplayan idari etkinliği sağlamayı hedefleyen Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası ile Genel Sağlık Sigortası ve Emeklilik Yasa'nın da hayata geçirildiğini ifade etti.
Eğitim ve insan kaynaklarına yatırım yapılmasına ilişkin önerileri de oluşturulan politikalarda dikkate aldıklarını vurgulayan Erdoğan, bütçede en fazla kaynak ayrılan kamu hizmetinin eğitim olduğunu söyledi.
ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM HEDEFİ
Erdoğan, uluslararası doğrudan yatırımlar alanında son dönemde yaşanan gelişmelerin, Türkiye ekonomisinin orta vadeli görünümüne ilişkin olumlu beklentileri en iyi şekilde yansıttığını söyledi. Erdoğan, 2003 öncesinde yıllık ortalama 1 milyar dolar düzeyinde seyreden uluslararası doğrudan yatırımların 2005 yılında 9.7 milyar dolarla rekor düzeye ulaştığını kaydetti. Erdoğan, "Bu yıl bu rakamın çok daha fazla olmasını bekliyoruz" dedi.
Erdoğan, uluslararası tecrübelerin kazandırdığı bakış açısının yürütülen kapsamlı çalışmaları hızlandırdığını belirterek, "Küreselleşen dünyada ekonomilerin değişen şartlara hızlı uyum sağlayabilir hale gelmesini ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Ekonomimizin dinamik yapısını korumak için yürüttüğümüz çalışmalarda çıtayı sürekli yükseltiyoruz" diye konuştu. Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi üyelerinin katkı ve desteklerinin hedeflere ulaşma yolunda son derece faydalı olduğunu belirterek, Konsey üyelerine teşekkür etti.
(ANKA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|