Sanayiciler, kurdan çok faiz artışının bel bükeceğini söylerken, dalgalanmadan en çok Türkiye'nin etkilenmesini sıcak paranın kötü yönetilmesine bağladı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis toplantısında dün biraraya gelen sanayiciler, piyasalardaki dalgalanmayı değerlendirdiler. Küresel dalgalanmadan en çok etkilenen ülkenin Türkiye olmasının nedeninin sıcak para yönetiminin iyi yapılamaması olduğu görüşünde birleşen sanayiciler, önümüzdeki dönemde kur ve faizin gidişatının ekonomiyi belirleyeceğini söylediler. İSO Meclis Üyesi Erdal Bahçıvan, dalgalanma sürecinde en çok kur artışının gündeme geldiğini dile getirirken, "Oysa faizlerde yaşanan sert artış kurdan daha önemli. Merkez Bankası çok kısa süre içinde birden fazla faiz artışı yaptı. Belimizi esas faiz bükecek" dedi. Şu an hem şirket bütçelerinin hem de makroekonomik verilerin revize edildiğine işaret eden Bahçıvan, "Bu dalgalanmanın bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. Bunun nedeni de durumun iyi yönetilememesi" diye konuştu. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de, büyümeyle gelen cari açığa dikkat çekerek, "Uluslararası likiditedeki bolluk sayesinde, cari açık sorunsuzca finanse edildi; kırılgan bir zemin üzerinde olduğumuz unutuldu ve zeminde ciddi çatlaklar belirdi" dedi.
İLKYARDIMI TEDAVİ İZLEMELİ Küçük, yelkenleri şişiren global rüzgarların her an tersine dönebileceğinin uzunsüredir öngörüldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti: "Ülkemize akan kısa vadeli sermayenin yarattığı sanal bolluğun rehavetiyle tehlikenin kapımıza dayanmasını bekledik. Sorun, tüketimin sıcak parayla finanse edilmiş olması. Konjonktürün lehimize olduğu bu dönemi daha iyi değerlendirebilirdik. Çin, Arjantin, Malezya gibi ülkeler hem büyümeyi hem de cari fazla vermeyi başardılar." Küçük, Merkez Bankası'nın elindeki tüm araçları aynı anda ve etkin kullanma stratejisini doğru bulduğunu kaydederken, kurun kabul edilebilir bir seviyede dengeleneceğini umduklarını vurguladı. Küçük, sermaye çıkışını engellemek için önlem alındığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Ancak parasal politikalar cephesinde atılan adımlar kısa vadeli çözümlerdir. Kaldı ki, stopaj indiriminde olduğu gibi arzu edilmeyen, tartışmalı taraflar yaratan konular gündeme gelebilir. Parasal cephedeki tedbirlerin, orta ve uzun vadeli yapısal düzenlemelerle desteklenmeleri çok önemli. Kısa vadeli parasal tedbirleri, ilkyardım müdahalesine benzetebiliriz. Doğru ilkyardım önemlidir; ama asıl ihtiyaç duyulan tedaviye geçilmediği sürece fazla bir şey ifade etmeyecektir. Tek başına Merkez Bankası'nın çabası yetmez, tam bir koordinasyon gerek."
süredir öngörüldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti: "Ülkemize akan kısa vadeli sermayenin yarattığı sanal bolluğun rehavetiyle tehlikenin kapımıza dayanmasını bekledik. Sorun, tüketimin sıcak parayla finanse edilmiş olması. Konjonktürün lehimize olduğu bu dönemi daha iyi değerlendirebilirdik. Çin, Arjantin, Malezya gibi ülkeler hem büyümeyi hem de cari fazla vermeyi başardılar." Küçük, Merkez Bankası'nın elindeki tüm araçları aynı anda ve etkin kullanma stratejisini doğru bulduğunu kaydederken, kurun kabul edilebilir bir seviyede dengeleneceğini umduklarını vurguladı. Küçük, sermaye çıkışını engellemek için önlem alındığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Ancak parasal politikalar cephesinde atılan adımlar kısa vadeli çözümlerdir. Kaldı ki, stopaj indiriminde olduğu gibi arzu edilmeyen, tartışmalı taraflar yaratan konular gündeme gelebilir. Parasal cephedeki tedbirlerin, orta ve uzun vadeli yapısal düzenlemelerle desteklenmeleri çok önemli. Kısa vadeli parasal tedbirleri, ilkyardım müdahalesine benzetebiliriz. Doğru ilkyardım önemlidir; ama asıl ihtiyaç duyulan tedaviye geçilmediği sürece fazla bir şey ifade etmeyecektir. Tek başına Merkez Bankası'nın çabası yetmez, tam bir koordinasyon gerek."
