kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Adam!

Son günlerde, Şevket Süreyya Aydemir'in; 1960'larda yayınlandığında büyük yankı yaratan kitaplarının isimlerinden esinlenerek, güncel politik tartışmalara göndermelerde bulunuldu.
O tartışmalar bu yazının konusu değil...
Ama, muhtemelen, bu tartışmaların nereden ve "kim" den çıktığından habersiz olan "genç kuşaklar" için; kimsenin söz etmediği bir "adam"dan bahsetmek daha yararlı olabilir:
O "adam" ; Tek Adam ve İkinci Adam kitaplarının yazarı Şevket Süreyya Aydemir'dir.
Dünyadaki 68 rüzgarlarına kapılmaya hazır gençliğin; evrensel sol literatürle "haşırneşir" olduğu bir dönemde çıkan kitaplar, Türkiye'deki 68 kuşağının Mustafa Kemal'le de yakından tanışmasına yol açtı.
Türkiye; resmi tarih dışında Atatürk üzerine yazılmış en kapsamlı kitapla buluştu.
Kapışılan kitabın üç cildi, belirli aralıklarla yayınlandı. İlk ciltten sonra; ikinci ve üçüncü ciltlerin yayını "roman tefrikası" gibi heyecanla beklendi.
Daha yakından tanınan sadece Atatürk değil; üç ciltlik kitabın yazarı Şevket Süreyya Aydemir'di de...
Atatürk'ü ve "cumhuriyet" macerasını bu kadar yakından anlatan insanın; gerçekte, 1925'te İstiklal Mahkemeleri'nde 10 yıl hapse mahkum olmuş eski bir marksist olduğunu kimse bilmiyordu. 18 ay mahpusluktan sonra afla salıverildiğini de...
Şevket Süreyya Aydemir; Atatürk döneminde yaşadığı bu ilk mahpusluğundan tam kırk yıl sonra, Türkiye'de "Atatürk rüzgarları" estireceğini her halde kendisi de aklının ucundan geçiremezdi.
"Değişmek" herkes içindi.
Nitekim; aynı Şevket Süreyya, cumhuriyete "milliyetçi ve devletçi" bir kadro modeli öneren "Kadro" dergisinin kurucu ve yazarları arasında yer aldı.
Birinci Dünya Savaşı'nın Kafkas cephesi gazisi Şevket Süreyya, eğitimci ve iktisatçı olarak devlette de görev yaptı.
"Tek Adam" ın arka kapağında, "roman" ını yazdığı "adam" ı şöyle tanımlıyordu:
"Kahraman olan, kahraman kalabilendir. Yoksa tesadüfün yükselttiği adam, bir taraftan içgüdülerinin değersiz çatışmaları, diğer taraftan zamanın insaf tanımayan çarhları içinde, kendini pek çabuk yer bitirir.
Mustafa Kemal bir kahramandı. Kahraman olarak kalmasını bildi."


Kitabı okuyan herkes; o devrin hikayesinin "Tek Adam" la yaşandığını, daha doğrusu, o dönemin tek bir "Adam" eseri olduğunu sanıyordu ki...
Aynı Şevket Süreyya, üç yıl sonra bu kez "İkinci Adam" ı yazdı ve yayınladı.
Kitaba verilen bu ismin ilk anlarda yadırgandığını söylemek yanlış olmaz. Turhan Selçuk'un günlük bir gazetede çıkan karikatürü, bu yadırgayışı pek güzel anlatır:
Vitrindeki "İkinci Adam" kitabına bakan vatandaşın, düşünce balonunda şu sözcükler yazılıdır:
"Hani Tek Adam'dı?"
Şevket Süreyya da, İsmet İnönü'yü anlattığı kitaba verdiği ismin -bir başka açıdan-tartışma yaratacağının farkında olmalıdır ki, şöyle yazar "İkinci Adam" ın girişinde:
"Galiba, Bernard Shaw'a ait olan bir söz vardır:
'Birinci adam güneşi, ikinci adam gölgeyi sever.'
Bu söz belki doğrudur. Fakat, İsmet Paşa bir İkinci Adam'dır ki, Birinci Adam'a, yani Tek Adam'a çok şeyler borçlu olmakla beraber, bir Gölge Adam değildir."
Aydemir, belli ki kendisi de tereddüttedir isim konusunda. Ya İnönü, bu isimden aşırı bir alınganlık gösterirse?
"Acaba İsmet İnönü, İkinci Adam sözlerini, kendisi için nasıl karşılar diye düşünebilirsiniz. Bunu ben de merak ettim. Bazı sorularım için, çok nazik kabullerinden faydalanarak ona:
-'Paşam, kitabımın İkinci Adam ismini yadırgadınız mı' diye sordum. Onu tanıyan herkesin, her zaman şahit oldukları o çocuksu, saf gülüşüyle atıldı:
-'Hayır, hayır, ne münasebet!"


Şevket Süreyya, daha sonra "Menderes'in Dramı" olarak yayınladığı kitap için başlangıçta "3. Adam" ismini düşünmüş müydü? O günlerde çok konuşuldu. Ama bu tartışmaların ne anlamı var şimdi?
Biz, vesile sayıp; ölümüne yakın durmadan ve durmadan üreten bir "adam" a dikkati çekmek istedik daha çok. Yeni kuşaklar bilsin diye... Hatta, "başkaları" ndan çok; kendi hayat serüveninde "kendisi" ni anlattığı o nehir romanı bilsin istedik herkes:
"Suyu Arayan Adam" ı yani...
Sonuçta hepimizin bir ömür boyu aradığı da o değil mi?
email: akirca@atv.com.tr

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Krizsizliğinizin çaresizliğinde misiniz ki?..   / 23-06-2006
 Finale doğru...   / 21-06-2006
 Birkaç satırlık bir yazı...   / 14-06-2006
 Kupa bahane...   / 12-06-2006
 Ders!   / 09-06-2006
 Yalnızca gözlerin yaşadığı bir hayata dair...   / 07-06-2006
 Ormancı!   / 05-06-2006
 Deniz olunmalı!   / 02-06-2006
 Hayat ucuzluğu...   / 31-05-2006
 Mayıs hüzünleri...   / 26-05-2006
ALİ KIRCA
Adam!
Son günlerde, Şevket Süreyya...
ERGUN BABAHAN
Düğmeye basmak
Mehmet Barlas dün üst üste gelen olayları...
MEHMET BARLAS
Dünyaya uyum vizyon eksikliğine...
UMUR TALU
Ölmesinler diye
"Hepimiz yoksul olduğundan...
ERDAL ŞAFAK
Refet Hoca neredesin?
Tüm dünya nefesini...
MEHMET ALTAN
İran'dan...
Dün bizim gazetede görüp, Pazar ilavesinde...
Başbakan'ın ofisinde seks yaptık
Seks skandalı soruşturmasında ünlü İtalyan manken, "TV'de iş"...
Filistinliler saldırdı İsrail Gazze'ye girdi
Gazze plajında Filistinli piknikçi bir ailenin öldürülmesinden...
Yakışıklı tur:1-0
Yakışıklı tur:1-0
İngiltere futbol oynamadan Ekvador'u eleyip çeyrek finale çıktı.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu