|
|
Bu albüm kendime verdiğim bir hediyedir
Haziran ayı bitmeden dördüncü solo albümünü çıkaracak olan Burcu Güneş, ilk kez bu albümünü özgür bir ruhla hazırladığını söylüyor. Biri akustik formda, diğeri dinamik tarzda hazırlanan iki albümü aynı anda çıkacak olan başarılı yorumcu, "Bu albüm için evren bana ben kendime fırsat tanıdım" diyor.
'Aşk Yarası' adlı ilk albümünü 1998 yılında çıkarmıştı Burcu Güneş... Dört oktav sesiyle fark yaratan genç şarkıcı, daha sonra 2001'de 'Tılsım' ve üç yıl aradan sonra 2004'te 'Ay Şahit' adlı albümünü çıkarmıştı... Ne var ki ilk albümünü çıkardığı Raks Müzik batmış, son albümünü çıkardığı Erol Köse Productions'a ise TMSF tarafından el konmuştu. Bu ay bitmeden yepyeni bir albümle, yepyeni bir başlangıç yapmaya hazırlanan başarılı yorumcu; aynı anda iki albüm birden çıkararak hem bir ilke imza atmaya hazırlanıyor, hem de besteci ve yorumcu kimliğinin altını bir kez daha çizmeye...
* Albümleriniz çıktıktan sonra hep şanssızlıklarla karşılaştınız. İlk albüm çıktı, müzik şirketi battı. Üçüncü albüm 'Ay Şahit' çıktı; bir süre sonra müzik şirketinize TMSF tarafından el kondu... Bu albümle yeni bir dönem mi başlıyor? Evet. Tüm bunlar çok şey anlatan, hiçbir yerde kazanamayacağım tecrübelerdi. Ben hep sorunlarımı kendi başıma çözdüm, tek ve dimdik ayakta kaldım. O sorunları çözmek için pek çok yol varken, onları tercih etmedim. Belki de şu andaki duruşumu ancak bu şekilde yakalayabildim. Param yokken taviz vermedim, barlarda çalışmadım, konserleri bile ince eleyip sık dokuyarak seçtim...
* Bir şeyler yoluna girdi mi artık? Girdi... Ama son 1.5 sene içinde bir şeylerin bedeli olduğunu gördüm. Baktım ki hiç kendimle ilgilenmemişim. Hep kariyerim ve hep işim! Yalnız kız, işinde başarılı olursa herkesin onu sevdiğini, seveceğini düşünen Burcu. Yıllardır tamamen bununla mutlu olduğumu zannediyordum. Şu anda değil. Şu anda daha netlik ve farkındalık kazandığım bir dönemdeyim.
* Peki ya aşk? Aşk oldu mu hayatınızda bu albümü hazırlarken? İnsanların çok rahat söylediklerini duyuyorum ki; benim için aşk çok önemli bir kavram. Sevdim, aşık da oldum hayatımın belli zamanlarında. Ama kariyer dönemim olan 98'den beri, aşkı doyasıya yaşamak istememe rağmen, önceliğime almadığım ertelemelerimden oldu. Ama artık aşka yaklaştım bence. Artık aşka zaman ayıracağım ve onun bu davetimi duymasını beklediğim dönemdeyim...
* İki yıldır ortalarda yoktunuz. Dördüncü albüm çıkmak üzere. Ne zaman müzik marketlerde yerini alacak? Haziran sonunda müzik marketlerde yerini alması için odaklandık. Adını son ana kadar söylememe taraftarıyım. Her an bir ekleme ile değiştirebilirim, çünkü ilk kez böyle bir albüm çıkacak sanıyorum.
* İki albüm birden çıkacak. Nasıl bir proje bu? Çift albüm olacak. Bir bölümünde akustik formda şarkılar, diğer bölümünde elektronik, hareketli ve dinamik şarkılar bulunacak. Şarkıların neredeyse tamamının sözü-müziği bana ait. Üç şarkı Mert Ekren, diğerlerinde Aysel Gürel, Eren Kazım Akay ve Tufan Taş imzaları var. Tufan ve Mert albümün müzik direktörü ve aranjörleri. Bu öyle bir albüm oldu ki; şarkılar oluşurken herkes kendi kimliğinden sıyrılıp sadece müzik yapmaya odaklandı. Bir gün Garo Mafyan gelip piyanoyu çalarken, bir gün Erdem Sökmen saatlerce gitarların tonlarıyla uğraştı. Gültekin Kaçar, elektrik ve akustik gitarlarda bizimle mesai harcayıp ruhunu kattı. Orkestramda gitar çalan Korhan Erol ilk kez bu albümde aranjör olarak yer aldı... Bir de bu albümde müzikal kargaşa istemedim çünkü artık tamamıyla özgürdüm. Bülent Seyhan ile çalıştım, o da özgür bıraktı beni. İşte bu yüzden de arkasında durabileceğim bir iş çıkarabildim.
* Bu kadar şarkı krizi yaşanırken siz iki albümü aynı anda çıkarıyorsunuz. Bu nasıl mümkün oluyor? Kendimi akışıma bıraktım. Hayatta öğrendiklerimi, bunların bana olan yansımalarını ifade etmekte hiç zorlanmadığım bir döneme geldim galiba. Bu yüzden üretim aşamasında daha verimliyim. Hayata bakışımın artık benden engelsiz aktığını ve o şarkıya geçtiğini düşünüyorum. Bana dünyaya gelmeden önce kodlanmış bir yetenek olduğunu düşünüyorum bunun. Şarkıcılık ve müzisyenlik öyle bir şey çünkü. Bunların okulda öğrenilebileceğine inanmıyorum. Konuşur gibi şarkı söylemek vardır ya hani, 'şarkı mı söylüyor, konuşuyor mu' dersin; işte o gerçek şarkıcıdır. Bunun için çok büyük bir sese, eğitime ihtiyaç yok.
* Bu albüm sizi birkaç yıl idare eder herhalde; patlayacak çok şarkı var içinde! Çok dürüst bir şey söyleyeceğim şimdi sana; patlayıp patlamaması umurumda bile değil! O niyetle yapmadım, sadece öz varlığıma yakışan bir amaçla yaptım bu albümü. Ve 'kendim için kendi hayatıma baktığımda ne hediye edebilirim' dediğimde bu albüm çıktı ortaya. Kendime demek, herkese demek... Algılayışım bu.
* Yazın birçok kişi romantizme daha eğilimli olur, birçoğu da dibine kadar eğlenmeye... Her iki kitleyi yakalamak amaçlı mı iki albüm çıkardınız? İçimden öyle geldi ama tarifin doğru. İki CD aynı anda, iki ayrı kapakla satılacak. Herkese hitap etsin istedim. Bir de 'Türkiye'ye müzik yapıyoruz, halk böyle sever' gibi sınırlı bir düşüncede değilim. Bu yaklaşım cesur olmayı engelliyor, kısıtlıyor.
SEZEN BAŞARAN - GÜNAYDIN
|