|
|
Savaşın galibi Emincan oldu
'Savaşmak gerekiyorsa, savaşırım' dediği lösemiyi, 8 yıl süren uzun bir savaşın ardından yenen 12 yaşındaki Emincan'ın hikayesi, onun gibi milyonlarca çocuğun umudu olacak
Milyonlarca lösemi hastası çocuktan biri o... Ancak, kendisiyle aynı kaderi paylaşan yaşıtlarından çok daha şanslı. Anne ve babasının dikkati sayesinde, kanser hücreleri henüz kana karışmadan, kemik iliğindeyken hastalığı teşhis edildi. Üç gün üst üste kolunda belirip kaybolan kızarıklık nedeniyle götürüldüğü hastanede, 'kan kanseri' olduğu ortaya çıktı. Teşhisin konulduğu aynı gün, vakit kaybetmeden tedavisine başlandı. Hastalığı 4.5 yaşındayken ortaya çıkan Emincan Hoştan, şimdi 12 yaşında ve Fenerbahçe'nin Minikler Kürek Takımı'nda. Gördüğü ışın tedavisi ile kemoterapi nedeniyle saçları, kirpikleri ve tırnakları dökülen Emincan, şimdi diğer çocuklardan farksız bir hayat sürüyor. 6.5 yaşındayken ilaç tedavisi kesilen küçük sporcu, hastaneye 6 ayda bir sadece kontrollere gidiyor.
RÜŞTÜ ELDİVENLERİNİ VERDİ O tam bir Fenerbahçe aşığı. Odasında kurduğu küçük 'Fenerbahçe Cumhuriyeti'nde, takımın eski futbolcularının imzaladığı formalar, fotoğraflar ve bayraklar var. Kaleci Rüştü'nün imzalayıp kendisine hediye ettiği çamurlu eldivenleri, yatağının baş ucunda duruyor hâlâ. Tedavi gördüğü sırada, Fenerbahçe'nin antrenmanlarını izlemeye giden Emincan, hastalığını yenmesinde takımının yüzde 50 etkili olduğunu düşünüyor. Rüştü Ağabeyi'nin kendisine verdiği eldivenlerin hikayesini ise şöyle anlatıyor: "Fenerbahçe fanatiği olduğum için babam antrenmanlarına götürdü beni. O arada şampiyonluk mücadelesi yapıyorlardı. Bir gün antrenmanda Rüştü Abi'ye 'Siz şampiyon olacaksınız' dedim. O da eğer şampiyon olurlarsa eldivenini bana hediye edeceğine söz vermişti. Takım şampiyon oldu ben de eldivenleri kaptım. O zaman dünyalar benim olmuştu."
FENERBAHÇE KÜREK TAKIMINA Fenerbahçe Koleji'nde İlhan Ekşioğlu'nun bursuyla okuyan küçük Emincan, aynı zamanda Fenerbahçe Minikler Kürek Takımı'nın elemelerini 'torpilsiz' kazandı. Şimdi haftada 6 saat antrenmanlara katılıyor. Aynı zamanda okulunun futbol takımında da oynuyor. 5'inci sınıf öğrencisi Emincan, derslerindeki başarısıyla da öğretmenlerin ve okulun gözde öğrencilerinden...
'GEREKİYORSA SAVAŞIRIM' Kimya mühendisi baba ve laborant bir annenin tek çocuğu olan Emincan, hastalığıyla ilgili herşeyi daha 4.5 yaşındayken öğrendi. Anne ve babası, "Kanında kötü bir hücre bulduk. Birlikte savaşıp onu yeneceğiz" dediğinde, verdiği cevap etrafındakileri gözyaşına boğdu: "Zaten ben de savaşmayı severim. Savaşmak gerekiyorsa savaşalım o zaman." O, büyüyünce doktor olup, kendi gibi hasta çocukları iyileştirmeyi istiyor. Kendi gibi hasta çocuklara mesaj vermeyi de ihmal etmiyor: "Yenmem gerekiyordu, yendim. Hiçbir çocuk hasta olduğu için üzülmesin. Morallerini yüksek tutacak ilgi alanlarına yönelsinler. Ben futbolu çok seviyordum ve maçlara gittim."
BABASI UMUT VAKFI KURDU Baba Hilmi Hoştan, oğlunun hastalığı ortaya çıkınca, başka kanser çocuklara ve ailelerine destek olmak için 2000 yılında vakıf kurdu. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı ile, bugüne kadar sosyal güvencesi olmayan sayısız çocuğa yardım eli uzattı. Hoştan, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bünyesinde kurulan vakıfla ilgili şu bilgileri veriyor: "Ben ilk kurucusuyum ama Cerrahpaşa'daki Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji ve Onkoloji Servisi'nde çocukları tedavi gören aileler ve hekimlerin bir araya gelmesiyle oluştu. Yılda yaklaşık 2 bin 500 kanserli çocuğa hizmet veren mevcut Hematoloji-Onkoloji Polikliniği ihtiyaca cevap vermekte zorlanıyor. Bağışlarla, Hematoloji Servisi'ni yeniledik ama 300 bin dolarlık yeni bir poliklinik kurma projemiz var. Görüşmeler yaptık ama henüz yardım edecek kimse bulamadık. Sözler verildi ama henüz tutan olmadı."
|