|
|
|
|
|
Uluç'un modernliği ve Çatalhöyük mucizesi
|
|
Eğer dediğimi yapar da 'kalite kontrolü" için Beyoğlu'na çıkarsanız, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'ndeki iki olağanüstü sergiyi görmeyi de ihmal etmeyin. Ömer Uluç'un sergisi aslında bitmişti ve ben görememiştim. Allah'tan 30 Haziran'a dek uzatılmış. Resim uzmanı değilim; kendime göre bir beğenim var sadece... Biraz spor sloganı gibi olacak ama "En büyük Ömer Uluç, başka büyük yok!" Gerçekten de şaşırtıcı bir sergi bu... O görkemli soyut resimlerde göze çarpan temel şeyler var; Uluç'un malzemeyle olan harikulade işbirliği. Ayrıca teknolojiden böylesine yararlanması. Dahası, genelde büyük boy resimlerde yakaladığı tema ve üslup birliği. Öyle ki, bu resimler hem farklı olmayı hem de büyük bir koleksiyon içinde uyum sağlamayı başarmış. Fiyatları 10 bin dolardan başlamasına rağmen, çoğu satılmış! Yanı başındaki sergi ise sizi alıp 9 bin yıl öncesine götürüyor. Tam 9 bin yıl önce kurumuş ve 1450 yıl boyunca ayakta kalmış bir uygarlığa, Çatalhöyük denen Anadolu'daki en eski yerleşim merkezine... Çok görkemli şeyler yok. Ama o çağlardaki yaşamı anlatan canlandırmalara, obsidyen taşından yapılmış alet ve aynalara, tanrı figürlerine, stilize hayvanlara ve özellikle duvar resimlerine hayran olmamak ve insanlığın geçmişi üzerine bu topraklarda sahip olduğumuz zenginlikler konusunda hayale dalmamak mümkün değil...
|
|
|
|
|
|
|
|
|