|
|
|
|
|
|
|
Gül: AB sürecinde önemli mesafe alınmıştır
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısı ve Hükümetler Arası Konferansa (HAK) katılmak üzere gittiği Lüksemburg'dan döndü.
Gül, Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, Lüksemburg'da katıldığı toplantılara ilişkin bilgi verdi. Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısının, Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlamasından sonra yapılan ilk konsey toplantısı olması açısından önemli olduğunu kaydeden Gül, HAK'ta da ''Bilim ve araştırma'' faslında müzakerelerin açılıp kapanmasına
karar verildiğini söyledi.
Ortaklık Konseyi toplantısında, Türkiye ile AB ortaklık ilişkilerini ilgilendiren tüm konularda, katılım süreci ve Gümrük Birliği (GB) hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Gül, teknik içerikli tarama sürecinin sonuçlandırılmasına ilişkin olarak AB ile ortaklaşa çaba gösterilmesine verilen önemi ve taraması biten fasıllardan mümkün olanlarda müzakerelerin başlamasın beklendiğini vurguladıklarını söyledi.
Toplantıda, 2006 yılında siyasi kriterler bakımından reform sürecinde kaydedilen ilerleme ve uygulama açısından yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdiklerini söyleyen Gül, ''Reform sürecimizin devam etmekte ve uygulamanın pekişmekte olduğunu anlattık'' dedi.
3 ekimden bu yana taraması tamamlanan fasıllardaki 2006-2007 yıllarına ilişkin mevzuat ve uyum önceliklerinin belirlenmiş olduğunu açıkladıklarını belirten Gül, toplantıda komisyonun gelecek dönemde açıklayacağı Strateji Belgesi'yle, Türkiye için hazırlayacağı İlerleme Raporu'na ilişkin konuları da ele aldıklarını söyledi.
Tarama sürecinde Türkiye'nin kaydettiği hızlı ilerlemelerde, GB kapsamında gerçekleştirilmiş bulunan mevzuat uyumunun önemli derecede rol oynadığını belirten Gül, ''Bununla birlikte GB'de bazı sorunlar mevcuttur. Bunların çözüme kavuşturulması için çalışıyoruz. AB'den kaynaklanan bazı sorunlar da vardır. Bu konularda karşılıklı görüşlerimizi paylaştık'' diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye olarak en çok şikayet edilen konuların başında Türk iş adamlarını vize almada karşılaştığı güçlüklerin geldiğini ifade ederek, bu konunun da gündeme geldiğini ifade etti.
Gül, ''Başarılı devam etmekte olan tarama sürecinin en somut sonuçlarından biri olarak toplanan HAK'ta bir fasılda müzakerelerin açılmış ve kapatılmış olmasından memnuniyet duymaktayız'' diyerek, Türkiye için tarihi önemi haiz bu süreçte emeği geçen tüm yetkililere teşekkür etti.
Kıbrıs meselesinin çözümümün Türkiye-AB ilişkileriyle ve özellikle ''Bilim ve araştırma'' faslıyla bir ilgisi bulunmadığını ve bu durumun müzakereleri etkilemesinin kabul edilmez olduğunun altını çizen Gül, ''Türkiye-AB üyelik süreci bir Kıbrıs müzakere süreci haline getirilmemeli'' dedi.
Müzakere sürecinde ilk faslı kapatarak önemli bir dönüm noktasının geçildiğini belirten Gül, Avusturya dönem başkanlığının objektif davranışlarından dolayı teşekkür etti. Gül, bir sonraki AB dönem başkanlığını üstlenecek Finlandiya'nın dönem başkanlığının da başarılı geçmesini arzu ettiklerini, Finlandiya ile yakın işbirliği içinde olacaklarını kaydetti.
''SÜREÇTE ÖNEMLİ BİR MESAFE ALINMIŞTIR''
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Gül'e, ''Bilim ve araştırma'' faslıyla Kıbrıs konusu arasında doğrudan bağlantı kurulmasının sürecin bundan sonraki aşamasında risk oluşturup oluşturmayacağı soruldu.
Birbirleriyle ilişkisi olmayan konuların da gündeme getirildiğini belirten Gül, ''Ben de biraz önce bunların çok yanlış olduğunu söyledim. Bütün bunlara rağmen bu fasıl sadece açılmamıştır, bu fasıl kapanmıştır. Yani süreçte önemli bir mesafe alınmıştır'' dedi.
Bundan sonraki fasılların daha az yorucu olması için, herkesin kapsamlı çözüm yönünde üzerine düşeni yapmasını umduğunu söyleyen Gül,AB'nin ve Türkiye'nin enerjisinin gereksiz yere harcanmaması gerektiğini kaydetti.
Türkiye olarak ve KKTC olarak, çözüm için çok yaratıcı fikirlerle ortaya çıktıklarına işaret eden Gül, ''Ama hiç kimse unutmasın ki, çözüm sadece bir tarafın tek taraflı adımlarıyla gerçekleşmez'' diye konuştu.
Kapsamlı çözüme ancak sorunun taraflarının uzlaşmacı tavrıyla ulaşılabileceğini vurgulayan Gül, ''Kıbrıs Türkleri ve Türkiye bunu yeterince ortaya koymuştur. O bakımdan eğer karşı adımlar atılırsa AB de bunun farkına varırsa çözüm daha kolay olur. Biz kalıcı bir çözüm için üstümüze düşenleri yapmaya devam edeceğiz'' dedi.
''TÜM ADIMLAR KARŞILIKLIDIR''
''Türkiye'nin, ekim ayına kadar Ankara Anlaşması Ek Protokolü ile ilgili yükümlülüğünü yerine getirmesinin istendiğinin'' hatırlatılması üzerine Gül, bu konuda gayet net açıklamalarda bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin daima taahhütlerine yerine getirdiğini ve üzerine düşenleri yaptığını söyledi.
Türkiye'nin, tek başına kendi taahhütlerini yerine getirmesinin yeterli olmayacağını da belirten Gül, ''Başkalarının da taahhütlerinin arkasında durması gerekir, onları yerine getirmesi gerekir. Dolayısıyla tüm adımlar karşılıklıdır'' dedi.
Gül, şöyle devam etti:
''Kıbrıs'ta nüfusun bir kısmına ekonomik ambargonun uygulanması hangi prensiplerle izah edilebilir? Böyle bir şey var mı? AB ilkelerine uyuşur mu? Bu nasıl izah edilebilir? Bu izah edilemeyeceği için zaten Avrupa Konseyi 26 Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs Türklerine ekonomik izolasyonunun kaldırılması için gerekli tedbirlerin alınması yönünde talimat vermiştir. O açıdan bu konuların çözümüne herkesin iyi niyetli olarak yaklaşması gerekir.''
Dışişleri Bakanı Gül'e Lüksemburg'da Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan eşlik etti.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|