|
|
|
|
|
ÖSS için öneriler
Psikolog Nüket Diner, sınava stresli girmenin başarıyı engellediğine işaret ederek, ''Sınav kaygısını azaltmak için önce kendinizle hesaplaşın; eksiklikler ve tamamlanması gerekenler nelerdir, kalan zaman nasıl değerlendirilmelidir?'' dedi.
Diner, yaptığı açıklamada, milyonlarca gencin geleceğini etkileyen üniversite sınavının yarattığı stresin, birçok psikolojik kaynaklı sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini, bunun da sınav başarısını olumsuz etkilediğini söyledi.
Aşırı kaygının, aynı zamanda uykusuzluk, mide ağrısı, bulantı,
terleme, titreme ve kalp çarpıntısı gibi bedensel rahatsızlıklara da yol açtığını kaydeden Diner, ''Sınava stresli girmek başarıyı engelliyor. Gösterilen aşırı endişe, kişinin kendisine güvenini yok edebilir ve kişinin potansiyelini ve öğrendiklerini tam olarak ortaya koyamamasını sağlar'' dedi.
Ancak bunun, bir alanda başarılı olabilmek için hiç kaygı duymamak gerektiği anlamını da taşımadığını belirten Nüket Diner, ''Aslında duyulan gerçekçi bir kaygı, kişiyi karar almaya ve bu alınan kararları uygulamaya yöneltir. Kaygı aşırı yükseldiği anda ise bedensel sinyaller ve fizyolojik bozulmalar görülür'' diye konuştu.
Sınav başladıktan sonra aşırı kaygı sonucu öğrencilerin dikkatini toplamakta güçlük çektiğini, hata yapma korkusuna bağlı heyecan ve panik başladığını ve bunun, sınavın ilk 30-40 dakikasında yoğun olarak yaşandığını anlatan Diner, şu önerilerde bulundu:
''Sınav kaygısını azaltmak için ilk yapılacak şey kendimizle hesaplaşmaktır; eksiklikler ve tamamlanması gerekenler nelerdir, kalan zaman nasıl değerlendirilmelidir? Bu ilk aşamada kişi kendi potansiyelini doğru değerlendirmelidir. Bu hesaplaşma, karamsarlığın gerçekdışı bir iyimserliğe dönüşmesi değil, kendimize karşı gerçekçi bir yaklaşımdır. Kendini tanımak, değerlendirmek, oluşan kaygıyı lehimize çevirmek ve yaratıcı hale getirmek bizim elimizdedir.''
(AA)
|