|
|
|
|
|
|
Avrupa'da kısırlar Türkiye'de anne-baba!
Türkiye'de çocuk sahibi olamayan çiftler bir zamanlar şifayı yurtdışında arar; Avrupa ve Amerika'daki doktorların kapısını aşındırırdı. Ancak şimdi devir tersine döndü. Yurtdışında doktorların 'boşuna uğraşmayın' dedikleri çiftler, bebek hayaline Türkiye'de kavuşuyorlar ve gurbetçilere çağrıda bulunuyorlar: Yurtdışında boşuna vakit kaybetmeyin!
Avrupa'da her türlü teknolojik imkana sahip tam donanımlı hastanelerde çocuk sahibi olamayan birçok çift Türkiye'de uygulanan tedavilerle anne-baba olma mutluluğuna kavuşabiliyor. Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi Koordinatörü Op. Dr. Seval Taşdemir, yurtdışında defalarca tüp bebek denemesi yapmalarına rağmen sonucun başarısız olmasının çeşitli nedenleri olduğunu söylüyor. "Bunun en büyük nedeni de, yurtdışında kişilerinin bireysel özellikleri dikkate alınmadan genel tedavi yöntemlerinin uygulanması" diyen Taşdemir, 'dil sorunu', 'Avrupa'da çocuğun fazla önemsenmemesi' ve 'Türkler'in yabancı olarak görülmesi'nin de etkenler arasında olduğunu belirtiyor. Op. Dr. Seval Taşdemir'le, yurtdışında defalarca tüp bebek denemesinde bulunduktan sonra Türkiye'de çocuk sahibi olan çiftlerin durumunu konuştuk...
* Sizce, yurtdışında tüp bebek sahibi olmaya çalışan Türkler neden sorun yaşıyor? Tüp bebek tedavisinde uygulanan yöntemler benzer olsa da her hastaya farklı yaklaşmak gerekiyor. Çünkü her çift kendi özel koşulları altında bir sorun yaşıyor ve ona göre bir tedaviye ihtiyaç duyuyor. Yurtdışında hastalara böyle yaklaşılmıyor. Bunu, yurtdışından gelen hastalarımın anlattıklarından yola çıkarak söylüyorum. Birçoğu bize büyük bir umutsuzlukla geliyor. Halbuki, çoğunun üreme sorunları aşılamayacak türden değil. Buna karşın yurtdışında yapılan tüm tedaviler olumsuz sonuçlar verebiliyor. Bunun en büyük nedeni de, yurtdışında kişilerin bireysel özellikleri dikkate alınmadan genel tedavi yöntemlerinin uygulanması. Bu da hastanın moralini olumsuz etkiliyor. Çünkü önemsenmediğini hissediyor. Kendi ülkelerinde tam tersi bir muamele gördüklerinden, Türkiye'ye gelmekte çok haklılar.
* Avrupa'da Türkler'in üremesine yeterince özen gösterilmiyor olabilir mi? Sizce biraz ırkçılık var mı? Onu da düşünmüyor değilim. En son gelen bir hastam vardı, hastanın doğuştan vajina ve rahim içinde 'perde' dediğimiz bir oluşum var. Hastaya 'sizin bu ameliyatınız yapıldı' denilmiş. Hasta da bu işleminin yapıldığını sanıyor. Hasta bize geldi, muayenesini yaptık. Bana sorununu anlattı. Perdenin olduğu gibi durduğunu gördük. Ameliyat yapılıp sonradan yapışma da olabilir ama öyle bir görüntü de yok. Hasta da bilinçli bir hasta. Ya lisan probleminden anlamadığını ya da yapılmadığını mektup yazarak bildirdik. Hastanın sigortası da var. Burada da yapabilirdik ama ekstra masraf olacak. Israr etmesini istedik. Sonuçta ameliyatın dosyasında görüldüğü halde yapılmadığı ortaya çıktı. Ben inanıyorum ki hastaları çok önemsemiyorlar. Teknoloji orada da var ancak yaklaşımları zor. Ayrıca lisan problemi çok önemli. İlaçların tedavisini tam olarak uygulayamıyorlar. Hakir görülüyorlar, bunun ezikliğini yaşıyorlar. Kaos içindeler. Bunların hepsi başarıyı etkiliyor. Türkiye'deki tedavide psikolojik etki çok önemli. Bize gelen hastalara Amerika'dan aldığımız teknolojiyi uyguladığımız için bu konuda başarı oranımız daha yüksek oluyor. Avrupa'da da teknoloji takip ediliyordur ancak onlar için çocuk faktörü çok önemli olmadığından bizim Türkler'in neden bu kadar ısrarcı olduğunu anlamıyorlar.
* Hastanın morali kendi ülkesinde daha mı iyi oluyor? Kesinlikle... Bizde hastalık değil, hasta vardır. Önemli olan hastanın kendini iyi hissetmesi, yapacak bir şey yoksa da bunun ona tüm ayrıntılarıyla anlatılarak açıklanmasıdır. Tedavi sürecinde de hastanın moralini yüksek tutmak gerekir. Yurtdışında sizin dilinizden konuşmayan ve sizi sıradan bir hasta olarak gören sağlık ekibinden de hastaya moral vermesini bekleyemezsiniz. Bu yüzden kimi zaman 12'lere varan başarısız tüp bebek denemesi sonucu hayal kırıklığı içinde bize gelen hastalarla birer terapist gibi ilgilenmemiz gerekiyor. Bu nedenle yurtdışında artık olmaz gözüyle bakılan bebek hayali Türkiye'de hayat buluyor.
* Tüp bebek tedavisinde yaş unsuru da önemli bir faktör. Hatta bazı Avrupa ülkelerinde n0 yaşın üzerindeki hastalar tüp bebek tedavisine kabul edilmiyor. Neden? Evet. n0 yaşından sonra uygulanan tüp bebek tedavilerinde başarı oranı düşük olduğu için bazı Avrupa ülkelerinde bu yaştaki hastalara tedavi uygulanmıyor. Ancak her n0 yaşın üzerindeki kadında başarı oranı düşük diye bir şey yoktur. Bunun Türkiye'de de dünyada da birçok örnekleri var. Bugün 62 yaşında bir kadın bebek sahibi olabiliyorken 27 yaşındaki bir kadın tüm tedavilere karşın hamile kalamayabiliyor. Yine başa dönecek olursak, her hastanın bireysel özelliklerinin özenle incelenmesi gerekiyor.
* Peki, siz Türkiye'ye gelmeyi düşünen hastalara neler önerirsiniz? Yurtdışından gelen hastalarımızın anlattıklarına bakarsak, Türkiye'ye gelmekte ne kadar haklı olduklarını görebiliriz. Benim, Türkiye'ye gelmek isteyenlere tavsiyem şu ki; öncelikle iyi bir araştırma yapsınlar. Sonra tüp bebek merkezlerini telefonla arayarak ayrıntılı bilgi edinsinler. Böylelikle en azından kendilerini tatmin edecek cevaplar alabilirler. Ayrıca bizim birçok hastamız tatilini geçirmek için Türkiye'ye geldiğinde yaptırdı tedavilerini. Eğer acil bir vaka değillerse herkese böyle yapmalarını öneririm.
|
|
|
|
|
|
|
|
|