|
|
|
|
Sessizlik orgazmı engelliyor
Cinsel Tıp Derneği'nin 2 bin kişi üzerinde yaptığı araştırma; Türkiye'de kadınların yüzde 65'inin orgazma ulaşamadığını ortaya koydu. Orgazmın en büyük engeli ise eşler arasındaki iletişim eksikliği. 'Çünkü yeteri kadar konuşmuyoruz' diyen Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. A. Cem Keçe, cinsellikle ilgili soruları yanıtladı
* Orgazm nedir? Cinsel doyum normal bir vücut fonksiyonu ve öğrenilebilir istemli bir reflekstir. Sevişme öncesi partneri çıplak görme, tatma, dokunma, işitme yani partnerin sesini duyma, koku gibi seksüel uyarılarla başlayıp beyin ve vücudun ortak hareket etmesi sonucu yaşanan ve sonunda boşalma ile cinsel zevkin doruklaştığı anda duyulan tarifsiz hisse cinsel doyum yani orgazm denir. Orgazm, yaşanan cinsel birleşmenin kalitesini gösterir.
* Kadınlar neden orgazm sorunu yaşıyor? Çünkü yeteri kadar konuşmuyoruz, yeteri kadar rahat ve huzurlu değiliz. Hala cinselliği bir tabu olarak görüyoruz. Ön sevişmeyi eksik yapıyor ve aceleye getiriyoruz. Erken boşalma ve ereksiyon sorunlarını tedavi ettirmiyoruz. Baskı altında ve katı kuralların olduğu aile ortamlarında yetişiyoruz. Sosyo- kültürel yasaklamalar ve aşırı dinsel inançlar ve cinsel bilgisizliğimiz devam ediyor. Ayrıca etrafımızda duyarlı, sıcak, yaşamı seven bir partnerin nasıl olduğuna ilişkin yeterli rol modeli yok.
* Doyumsuzluk nedir? Cinsel ilişkimizde istek, uyarılma ve orgazm aşamalarında cinsel işlevler açısından sorun yokmuş gibi görünse de cinsel doyumsuzluk yaşanabilir. Çünkü insan cinselliği, çok karmaşık bir durumdur.
* Cinsel doyumu neler artırır? Cinsel doyum eşler arasındaki genel ilişkiden çok etkilenir. Kişilerin kendilerini ve partnerlerini beğenmemeleri, eşler arasındaki çekimin azalması, sevişmede çeşitlilik eksikliği, isteksiz tekrarlanan cinsel ilişkiler de doyumu azaltır. Bu nedenle; kendimizi beğenir ve çekici bulursak cinsel isteğimiz artar, cinsel doyuma ulaşırız ve kendimizi daha mutlu hissederiz.
* Danışmana ne zaman başvurulmalı? Cinsel doyum sorunu yaşayanlar; bir cinsel terapiste başvurmaktan çekinmemeli, utanmamalı ve korkmamalıdır. Önerimiz; cinsel doyumsuzluk yaşayan kişi ya da çiftlerin en kısa zamanda bir cinsel tedavi uzmanına ya da tıbbi merkezlere başvurmaları ve çok yönlü bir muayene, tetkik ve değerlendirmeden geçmeleridir. Aksi takdirde zamanla bu sorunu yaşayan kişiler cinsel ilişkiye çok seyrek girerler, cinsellikten soğurlar. İlişki olduğunda gerçek anlamda haz almaz ve cinsel doyum sağlayamazlar. Bu durum aslında cinsel işlev bozuklukları arasında çok yaygındır ve uzun yıllar gizli kalabilir, kişilerin cinsel yaşamını olumsuz etkiler.
* Son yıllarda cinsel isteğimiz azaldı mı? Partnerleriyle cinsel ilişkilerinde cinsel işlevler açısından bir bozukluk olmasa da cinsel istekleri az ve cinsel doyumsuzluk yaşayan kişilerin arttığını gözlemledik. Halkımızın ayda ortalama 5 kez seviştiğini düşünürsek, bu sonuçların çok şaşırtıcı olmaması gerekir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|