|
|
Ecevit'in fotoğrafını yayınlamak hasta haklarına aykırı mı?
Bülent Ecevit'in yoğun bakımda nefes borusuna tüp takılı ve bitkin bir halde çekilen fotoğrafının gazetelerde yayınlanmasını hasta hakları açısından değerlendirebilir misiniz? Sizce bu fotoğraf yayınlanmalı mıydı?
Bu konuda, farklı bakış açılarından farklı sonuçlara varan tartışmalar mümkündür. Örneğin bazıları, başbakanlık yapmış ve milyonların umudu olmuş bir kişinin, böylesine çaresiz bir durumda kamuoyuna teşhir edilmesinin doğru olmadığını düşünebilir. Bir kısım da; ünlü kişilerin hastalığının haber değeri taşıdığını; kamuya mal olmuş kişilerin hastalığının, toplum tarafından merak edildiğini ve sağlığı hakkında, kamuoyunun bilgi edinmek istediğini öne sürebilir. Bence bu konuda karar vermeden önce, kendinize şu soruyu sorunuz: 'Ecevit'in yerinde olsaydım, fotoğraflarımın medyada yayınlanmasını ister miydim?' İsterseniz, size daha yalın ve daha kolay yanıtlayacağınız bir soru sorayım: Sosyal statünüze uygun düşmeyen bir görünümle toplum karşısına çıkmak durumunda bırakılsaydınız, ne hissederdiniz? Oysa bilinci kapalı bir hasta, size göre bu konuda çok daha fazla korunmaya layıktır. Çünkü, mahremiyetini korumak hususunda çaresizdir, savunmasızdır. Kuşkusuz hastalar başta olarak, herkesin gizli kalmasını istediği mahrem bir alanı vardır. Mahremiyet; kişinin kendisine ait olan, başkalarınca bilinmesini istemediği alandır. Temel hasta hakları arasında yer alan hasta mahremiyeti kapsamında; hastaların hastalıkları, teşhis ve tedavileriyle ilgili bilgi ve belgelerin, hastanın tıbbi bakımıyla, teşhis ve tedavisiyle doğrudan ilgili olmayan üçüncü kişilerden, hastanın izni olmaksızın gizlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, hastaların resimleri ve kimlikleri, izinleri alınmaksızın deşifre edilemez. Hastaya ait mahremiyetin sınırlarını hasta belirler. Hastanın başkalarınca bilinmesini istemediği bilgiler, mahremiyete dahildir. Eğer hastanın bu konuda açık bir beyanı yoksa, başkalarınca bilinmesi durumunda hastanın rencide olabileceği; manevi şahsiyetinin, onurunun, sosyal statüsünün zarar görebileceği varsayılan konular, mahrem kabul edilmelidir. Bu tespitler ışığında, bir-iki sorum daha var: 'Doktoru ve ailesi tarafından Sayın Ecevit'in hastalığıyla ilgili kamuoyuna düzenli olarak bilgi akışı sağlanmaktayken, bu fotoğrafın yayınlanması gerçekten gerekli miydi?' Milyonların belleğindeki mavi gömlekli, güvercin uçuran Karaoğlan'ı, nefes borusuna tüp takılı, yapay solunum cihazına bağlı, solgun, çökmüş bir hasta resmiyle değiştirmeye hakkımız var mı? En önemlisi de, 'Acaba, Sayın Ecevit bunu ister miydi?' Bence basın mensupları, çocuğunun, kendisini yoğun bakımda çekilmiş fotoğrafıyla görmesinden ötürü neler hissettiğini, kıdemli meslektaşları Sayın Fikret Bila'ya bir danışmalı.
|