kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Morrissey seneye Eurovision'a...
Morrissey seneye Eurovision'a...
Mizahı sevmek önemli!

Morrissey seneye Eurovision'a...


Bizi kim temsil etmeli? Şarkı hangi dilde olmalı, kim söylemeli, ne giymeli, nasıl davranmalı? Avrupa insanı da bu konuları tartışıyor!
Eurovision tüm müzik âlemindeki en acayip yarışma. Daha doğrusu en acayip şey. Bir kere Eurovision demek, ülke içi tartışma demek. Bizi kim temsil etmeli? Şarkı hangi dilde olmalı, kim söylemeli, ne giymeli, nasıl davranmalı? Her yıl Eurovision mevsimi geldiğinde Avrupa insanı - evet doğru okudunuz, Avrupa insanı bu konuları tartışıyor. Sadece memleketimizde değil, tüm diğer katılımcı ülkelerde Eurovision geyikleri artık mevsimler kadar sıradan karşılanıyor. Bir de en ateşli tartışma olan seçme ve oylama işlemi var. Yani her ülkenin resmi yayın kuruluşu bir parça belirliyor. Bu parçalardan finale kalmayı başaranlar cep telefonu oylamasıyla Eurovision yarışmasının birincisini seçiyor. Dolayısıyla yarışmanın ülkeler arası ortak bir şarkı belirleme kriteri yok. Yani herkes bulduğunu yolluyor, keyfi gelen vatandaş da mesaj atarak oyunu veriyor. Neresinden bakarsanız bakın, diyorum ya, acayip bir şey bu Eurovision. Son yıllarda dikkati çeken bir nokta da cep telefonuyla oy verme uygulamasının ardından belli ülkelerin belli ülkelere hep belli puanlar vermesi. Yani artık şarkınız ne olursa olsun hep aynı puanı alıyorsunuz. Mesela Türkiye sürekli Almanya ve Hollanda'dan 12 puan alıyor. Belçika, Fransa ve İsviçre de nedense Türk şarkılarını çok seviyor. Türkiye'nin de müzik zevki Bosna Hersek ve Makedonya tarzı Balkan ülkelerinin şarkılarını beğenme düzeyinde. Tablo böyleyken, yani birtakım kurumlar kafalarına göre belirledikleri şarkıları, belli beklentilerle finallere yollayıp, birtakım insanlar da belli beklentilerle oy verirken ne oldu? Finlandiyalı bir adet goth rock grubu birinci oldu.

TÜRBAN TARTIŞMASI GİBİ

İşin komik yanı Finlandiya'da bu şarkı seçildiğinde Finliler kendi aralarında derin tartışmalara girmişler ve ikiye bölünmüşler. Ben Finlilerin şu ana kadar herhangi bir şey için bölündüklerini duymadım. Demek Eurovision bu kadar önemli. Bir de tabii Finlilerin bizde olduğu gibi bir tartışmaya girmesi hakikaten komik yani; "Bu şarkı bizi temsil etmiyor" diye... Mesela geleneksel bir Finli, nasıl biridir bilemiyorum; "Efendim bizi Eurovision'da geyik çobanları temsil etmeli, nedir bu rezalet?" filan mı diyordur acaba! Uzaktan bakınca bizim buradaki türban tartışmaları filan da böyle gözüküyor galiba! Kimi "Bunlar satanist," demiş, kimileri "Bu yozlaşmış grubu nasıl yollarsınız?" diye kızmış. Kimi de parçayı beğenmiş, eğlenceli bulmuş. Lordi grubu öyle dünyaca tanınmış bir grup filan değil. Yüzlerinde maskelerle takılıyorlar, birkaç albümleri var. Kendi halinde hardcore heavy metal grubu. Ne bileyim Güven'in (Erkin Erkal) Yüxexes programına gayet rahat konuk olabilecek türden bir ekip işte. Benim gözlemim, bu tip gruplar programlara konuk olduklarında acayip naif şeyler söylüyor, dostluk kardeşlik filan deyip sonra sahnede ortalığı yıkıyorlar. Kimseye bir tehdit filan oluşturdukları yok. Zaten birinci olduktan sonra "Siz satanist misiniz birader?" diye sormuşlar. Adamlar "Yoo biz eğleniyoruz," demişler. Vallahi bence de işin aslı budur. Siz de eğlenin, fazla kafayı takmayın böyle şeylere. Ha, ben her sene Eurovision finallerinin ardından gelecek sene şununla katılalım diye bir adet isim öne sürerim. Bu sene aklıma Jay Jay Johansson geldi. Türkiye'ye o kadar çok geliyor ki Bayramoğlu ya da Tekirdağ tarafında yazlığı filan olmasından şüpheleniyorum. Uyanık bir devlet büyüğümüz kendisine Türk pasaportu verse seneye yıldızlı birinci oluruz.

MEHMET TEZ

DİĞER YAŞAM HABERLERİ
 İstanbul'un en lezzetli festivali
 Şehrin ortasında müzik, doğa ve dans iç içe
 Haydi çocuklar bahçeye
 Kaçamağın 'Kare As'ı
 06.06.06 yaklaşırken
 Annem, pizza, kadınlarım ve futbol
 Ürünün başarısında tasarım çok önemli
 Bu kolyeyi takın sessiz kalmayın
 5 öneri
 Bahçelerde romantik yemekler
 Haftanın filmleri
 DVD ekranı
 'Bilinmeyen Kral' bugün başlıyor
 Sadece bir su zerresi hayatı değiştirir mi?
 Venedik Bienali'nden İstanbul'a
 12 sanatçı bu etkinlikte buluştu
 Üçok'un resim sergisi açıldı
 'Türkler'in geçmişi sırla dolu'
 Müzik kokan telefon
    Yazarlar
    Alışveriş
  » Yaşam
    Ajanda
    Güncel
    Gezi
İşadamına 12 kurşun
İşadamına 12 kurşun
Marmarabirlik Yönetim Kurulu üyesi Coşkun, Bursa'da bir alışveriş...
Bedenini ilanla öğrencilere bıraktı
Bedenini ilanla öğrencilere bıraktı
Dün gazetelerde bir ilanda yer alan ifadeler Türkiye'nin hiç de...
Perihan Mağden polisi Bakan Gül'e şikayet etti
"Polis, yazdığı yazıdan dolayı yargılanan bir vatandaşı korumayıp,...
Bomba mı, gaz mı belli değil, beraat
Mısır Çarşısı davasında ömür boyu hapis istemiyle yargılanan Pınar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.