|
|
Zalimin zulmü varsa sevenin Zeus heykeli var
(Aşağıdaki konuşma tarihi eserlerin iki de bir tarih olduğu bir ülkede kaydedilmiştir.) -Saffet seni kolu kesik Venüs heykeli yapmadan çabuk konuş, nerede lan kanatlı denizatı?! -Ya Reşit abi Karun hazinelerinin altında kalayım ki o heykel bende değil diyorum! -Saffet bak canımı sıkmaya başlıyorsun. Tanrılar da Maksut abi de kurban istiyor diyorum sana. Anlasana! -Abicim ben ne yapabilirim?! Biz sanayideki Şemsi abinin atölyesinde kurşundan o kuşun dökümünü yaptırdık. -Bana masal anlatma Saffet! Mitoloji hiç yapma! Kurşun döktürme. Maksut abinin nazarına gelmeBak nazarı pistir. Bir bakarsa, bir daha aynada kendine bakamazsın. Nerde o kanatlı denizatı diyorum güzel kardeşim?! -Uçtu desem olmayacak, yüzerek Ege'yi geçti deseeeeem, o da olmayacak... -Benden günah gitti Saffet'im. Ufaktan arrivederci sana... Seninle kaybedeceğim vakitle British Museum'dan Zeus Sunağını getirtirdim buraya! Çav ve degav diyorum... -Nooluyo lan burda? -Sen de kimsin? Buu..buu.. Ze... -Biri benim ismimi sesleyince, kalktım geldim. Mevzu ne? Karun hazinelerine mi geldi lan sıra şimdi? Oğlum kene misiniz güve misiniz tahtakurusu musunuz ben anlamadım ki? Düşün lan şu heykellerin de milletin de yakasından artık! Ayrıca kimin malını kime pazarlıyosunuz eşkıya bozuntuları?! Gazabım fenadır oğlum... Kime diyorum... Hüşşş... Ah anaaam kıyamam... Bayılmışlar!
|