Selülit kremlerine ne kadar güvenmeli!
Selülitten korunmak için hayatınız boyunca spor yapmalı, dengeli beslenmeli ve masaj yaptırmalısınız..
Bazı doktorlar selüliti tamamen normal bir oluşum olarak kabul eder. Bir başka akım, selüliti bir hastalık olarak ele alır. Son otuz yılda kozmetik sektörü, selüliti bir cilt ve sağlık sorunu olarak görmeye başladı. Benim fikrim, selülitin genellikle bir hastalık olmadığıdır. Buna rağmen, sadece görünümü ilgilendiren estetik bir sorun da değildir. İleri safhalarda önemli bir sağlık sorununa dönüşebilir. Örneğin; bazı selülitler ağrılı olabilir. Selülitler, bazen varis oluşumunu tetikler. Bu yüzden selülitle mücadelenin önemli olduğuna inanıyorum. Ne olursa olsun, hiçbirimiz en hafif selülitleri bile istemiyoruz. Bacaklarımızın pürüzsüz görünmesi için her çareye başvuruyoruz. Bazıları bütçesini zorlamasına rağmen bu uğurda elinde avucunda ne varsa harcamayı göze alıyor. Kremler ise en kolay ulaşabildiğimiz ve denemek istediğimiz ürünler. Fiyatları hiç de ucuz değil! Bedelini ödemeye razıyız ama acaba ne kadar faydası var, bunlardan beklentilerimiz ne olabilir? Bugün bu soruların cevabını arayacağız.
YAĞ DOKUSUNA ULAŞABİLİR Mİ? Cilde haricen sürülen kremlerin selüliti azaltabileceği umudu 1987 yılında başladı. O gün bu gündür, piyasaya her yıl, birbirinden iddialı yeni kremler çıkıyor. İnceltici ve anti selülit kremlerin içinde, kafeinden avokado yağına kadar çok çeşitli maddeler olabiliyor. Yağları parçalayan, kan dolaşımını hızlandıran ve toksinleri atmamıza yardımcı olan aktif maddeler kullanılıyor. Tüm kremler, bu aktif maddelerin üst deriyi geçip, selülitin yerleştiği deri altı yağ dokularına ulaşmasını amaçlıyor. Ama kullanılan maddeler uygun olsa da, bunların deri altındaki yağ tabakasına kadar ulaşması kolay değildir! Selülit kremlerinin bir kısmı thermoaktif ürünlerdir. Cilde sürüldüğünde kan dolaşımını hızlandırırlar. Bu kremler, genellikle daha etkindir. Ancak bazı insanlarda aşırı kızarıklık ve kaşıntıya yol açar.
SIKILAŞTIRICI ÜRÜNLER Vücudu forma sokma iddiasında olan pek çok ürün var. Bu nedenle öncelikle, ürünlerin üzerinde yazan açıklamalara dikkat etmek gerekir. Birçoğumuz anti-selülit ve inceltici kremler ile sıkılaştırıcı ürünleri karıştırıyoruz. Oysa her birinin etken maddeleri farklıdır. Üstlerinde Fransızca 'raffermissant' yazan ürünler sıkılaştırıcı, 'minceur', 'affinante' veya 'amincissante' yazan ürünler inceltici, 'anti-cellulite ya da anti-capiton' yazan kremler selülitler içindir. Üzerinde 'inceltici', 'anti-sellülit', 'antikapiton' yazan kremlerin bazıları cilt üzerinde gün boyunca etkisini koruyan bir film tabakası bırakırlar. Bu tabakanın yağ oluşumuna neden olan enzimleri bloke edeceği belirtilir. Tüm bu iddialara rağmen, anti-selülit ve inceltici kremlerin etkileri kişiden kişiye belirgin farklılıklar gösterir. Bazıları bir grup tüketicide etkili olabilirken, bir başka grup kremleri boşuna kullandığını düşünür. Öte yandan hangi katkı maddelerinin daha etkili olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar da zayıftır. Antiselülit kremler, birçok aktif maddeyi bir arada barındır. Bu nedenle hangi maddenin daha etkili olduğunu kanıtlamak kolay değildir.
SPOR VE BESLENME Anti-selülit kremleri, henüz sertleşmemiş yeni oluşumlarda geçici olarak etkili olabilirler. Cilde kısmi bir düzgünlük ve pürüzsüzlük kazandırabilirler. Yine de eğer başka bir önlem almıyorsanız; masaj, spor ve dengeli beslenmeden yararlanmıyorsanız, sadece anti-selülit kremleri kullanarak başarıya ulaşmazsınız. İşin doğrusu selülit azaltılabilir ve kontrol altına alınabilir. Ama mezoterapi ve soya lipoliz gibi etkinliği tartışılmayacak yöntemlerle bile, sonsuza kadar yok edilemez. Selülit kadın bünyesinin normal bir ürünüdür ve sürekli bir oluşumdur. Bu nedenle tedaviye ara verdiğimizde, eninde sonunda geri geleceğini bilmemiz gerekir. Yaşam boyunca istikrarlı bir şekilde spor yaparak, dengeli beslenerek, masaj ve kozmetik tedavilerden yararlanarak kendimizi koruyabiliriz.
Dr. Yasemin Fatih Amato
|