kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 

CHP için öncelik disiplin mi, iktidar olmak mı?

Siyaset hayatımızın sürekli seslendirilen ama bir türlü cevabı bulunamayan soruları var... İsterseniz birkaç örnek verelim.
- CHP neden bir türlü iktidara aday olamıyor?
- Türk siyasetinde hem bir boşluk olmasına ve hem de güçlü bir sola ihtiyaç duyulmasına rağmen neden sol birleşip ortak bir program oluşturamıyor?
- Neden yoksul kesimler hep sağ partilere oy verirken, CHP'ye sadece kentlerin varlıklı semtlerinden oy çıkıyor?
Bu sorulara bir anda cevap bulmak tabii ki mümkün değil. Ancak Türk demokrasisinin sağlığı için, bunlara cevap aramamız da şart.
Öncelikle şunu söyleyebiliriz.
Türk seçmeni oy verirken sağa sola bakmıyor. Türk seçmeni askeri geçiş dönemleri ertesinde, geçiş döneminde en sivil davranana, en fazla direnene oyunu veriyor. Demokrasinin işlediği dönemlerde de seçmen, kendisine en fazla ümit vaat edene, icraat yapabilme yeteneğine en fazla sahip olduğuna inandığı partilere oy veriyor.
Bir de şu gerçek var. Bir parti ne kadar icraatçı olsa da, belirli süre iktidarda kaldıktan sonra o parti yıpranıyor ve seçmen değişiklik istiyor. Bu isteği değerlendirebilen parti veya partiler, sağ veya sol olduklarına bakılmaksızın iktidara aday olabiliyor.
"Sol" diye bilinen partiler de ve liderler de yukarıdaki tabloları değerlendirdikleri zaman seçim kazanıp iktidara ortak da oldular.

GLOBAL
GERÇEKLER
CHP'nin topluma sunduğu "Sol" ideolojinin içeriğine gelirsek...
Bu partinin "Evrensel sol" kavramında yer alan yenilenmeye, değişime ve bakış açılarına uzaktan baktığı gerçeği de var gündemde...
Örneğin artık emekçilerin karşısındaki en büyük tehdit, onların sermaye tarafından sömürülmesi değildir. Başka bir deyişle sade Türk emekçilerinin değil, İtalyan veya Fransız ya da Amerikan emekçilerinin de karşılaştıkları en büyük tehdit "İşsizlik "tir.
Bir başka deyişle tehlike sömürülmekten değil, sömürülememekten kaynaklanıyor.
Global ekonomide Çin'in, Hindistan'ın emekçileri, ucuzlukları ve verimlilikleri ile global sermayeyi kendilerine çekmektedir. Bunların ürettikleri mallar, global rekabette bizim emekçilerin mallarını yenmekte ve bizim emekçilerimizin çalıştıkları fabrikalar kapanmaktadır.
Bu soruna karşı çözüm asla devletçilik olamaz. Yani devletin maliyete bakmadan, zarar eden KİT'lerle Çin'e, Hindistan'a direnmesi mümkün değildir. Mesela İtalya'da tekstil ve konfeksiyon alanındaki işçi sendikaları, global rekabet karşısında titreyen işletmelerde patronajla nasıl dayanışma içine gireceklerinin arayışı içindedir. Alman ve İngiliz sosyal demokratları, "Sermaye "nin önünü açacak, ülkelerini yatırım cenneti yapacak vergi ve teşvik kolaylıkları üretmektedir.
CHP ise bütün bu gelişmeler karşısında, bazen devletçi, bazen ulusalcı söylemlerle anakronik bir görüntü vermekte. Artık sınıfsal kimliği "Emekçi" değil "Tüketici " olmaya başlayan kentli çalışan kesimlere ise, ideoloji olarak sadece "Laikçilik "i sunabilmekte.
Acaba yeni solun simgesi "Anti Amerikanizm" olabilir mi meselesi de çok karmaşık bir yapıyı yansıtıyor. Çünkü şu anda ve özellikle Irak'taki durum nedeniyle, Anti Amerikanizm, sadece solun değil, bütün siyasal eğilimlerin ortak malı durumunda. Yani mesela Deniz Baykal, Doğu Perinçek'le ya da Necmettin Erbakan'la anti Amerikanizm yarışına ne kadar girebilir? Vietnam Savaşı sırasında bu böyle değildi. Çünkü dünyada bir de "Komünizm tehlikesi" vardı. Dünyadaki merkez ve sağ partiler Amerika'yı bir güvence olarak görmekteydiler.

AVRUPA
BİRLİĞİ VE CHP
Bugün ise mesela Avrupa solu için "İslami terör " daha popüler ve daha güncel bir konu. Bu nedenle "Yabancı düşmanlığı" Avrupa solunun da kaydığı bir eğilim.
Bu noktada bir de Türkiye'nin AB karşısındaki durumunu ele almamız gerekiyor.
Mesela Kıbrıs sorunu konusunda CHP'nin AK Parti'den farklı ne tür bir çözüm önerisi var? Veya AB'ye taviz vermemek konusunda CHP, acaba MHP'den daha katı söylemlere sahip olabilir mi? Türkiye'de ise sol için pozisyon belirlenmesi gereken en önemli sorun "Kürt realitesi" ne ilişkin şu anda. Örneğin Celal Doğan sol adına bu arayışa en ciddi biçimde giren isim oldu. Bu konuda mesela seçim barajını düşürüp, TBMM'de tam temsili savunmak bir çözüm olabilir ama, yüzde 10 barajı, CHP'nin de bekçiliğini yaptığı bir durum.
CHP bu tür sorunlardan ve konulardan kaçarak "Laiklik" konusunu işlemeyi ve zaman zaman kökten devletçi söylemleri siyaset gündemine getirmeyi "Sosyal demokrasi" biçiminde sunmakta.
Özetle, Türk solunun kendisini ve solu yeniden tanımlayacak bir serbest düşünce platformuna ihtiyacı var. CHP'de ise şu anda ağırlıklı mesele, iktidar olmak değil, "Parti disiplini" ni korumak.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kayıp yılların küllerini kime gönderelim ki?   / 28-05-2006
 Hayatta en hakiki mürşit ilim değil midir?   / 27-05-2006
 Acaba A'dan Z'ye herşeyi yanlış mı algılıyoruz?   / 26-05-2006
 Erdoğan ağzıyla kuş tutmayı da denemeli midir?   / 25-05-2006
 Siyaseti yine "ideolojik yol ayrılığı" mı çarptı?   / 24-05-2006
 Ahlaki sorumluluğumuz   / 23-05-2006
 Bunalımdan çıkışın tek yolu aklın yoludur   / 22-05-2006
 Büyük balık küçük balığı yutar demişler...   / 21-05-2006
 Dön baba dönelim, hacılara gidelim...   / 20-05-2006
 Aynı filmi defalarca görmek kaderimiz mi?   / 19-05-2006
ERGUN BABAHAN
Al Gore'un filmi
Çocuklarımıza nasıl bir dünya...
MEHMET BARLAS
CHP için öncelik disiplin mi, iktidar olmak mı?
Siyaset...
UMUR TALU
Kayıp sayfalar
Başbakan'ın "azarlama" cılığından;...
ERDAL ŞAFAK
Çam sakızı
Kızıl Ordu Korosu'nun...
MEHMET ALTAN
Ordu-dinci çatışması mı ABD-Fransa çatışması mı?
Uçakta...
Siyasetimiz çuvalladı
Eski Cumhurbaşkanı, "iki ülke arasındaki birçok problemin çözümünde...
"Türkiye'yi komünist güçlerden kurtardık"
New York kentinde ülkenin en ünlü askeri harp akademisi West...
Bu çocuk 10 milyon euro eder!
Bu çocuk 10 milyon euro eder!
Tigana'nın Burak konusunda Beşiktaş yönetimini "Bu çocuğu şimdi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu