|
|
|
|
|
|
Acaba sezaryen mi normal doğum mu?
Uzmanlar, 'sezaryen mi, normal doğum mu?' sorusunu, "Eğer bir komplikasyon yoksa; normal doğum tercih edilmesi gereken ilk seçenektir" diye yanıtlıyor. Oysa yapılan istatistik çalışmalar, Türkiye'de büyük merkezlerde yapılan doğumların yüzde 80-90'ının sezaryenle gerçekleştiğini gösteriyor
Yapılan istatistikler, ABD'de bütün doğumların yüzde 30'unun, İngiltere'de yüzde 20-25'inin, İskandinav ülkelerinde ise yüzde 15-20'sinin sezaryenle gerçekleştirildiğini gösteriyor. Bizde ise durum biraz daha vahim. Özellikle büyük özel merkezlerde doğumların yüzde 80-90'a yakını çeşitli nedenlerden dolayı sezaryenle yapılıyor. Peki olması gereken nedir? Sezaryen mi, normal doğum mu? Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Başkanı Prof. Dr. Aydın Arıcı ve Op. Dr. İbrahim Sözen doğum yöntemlerini değerlendirdi:
* Sizce doğumda ilk seçenek ne olmalı? Eğer bir komplikasyon yoksa, normal doğum tercih edilmesi gereken birinci seçenek olmalıdır. Adı üzerinde doğal olanı, doğrusu bu. Doğumdan önce anneye ve bebeğe ait sezaryeni gerektiren durumlar söz konusu değilse, her doğumun normal doğum olarak planlanması gerekli.
* Doğum yöntemi kararı ne zaman verilmeli? Doğum sırasında gelişecek olaylar, doğumun normal mi devam edeceğini yoksa sezaryene mi yönlendirileceğini ortaya koyar. Doğum sırasında bu doğumun normal yoldan gerçekleşmeyeceğini gördüğümüzde; anne ve bebeği zorlamaya tabi ki gerek yok. Her normal başlayan doğum, normal devam etmeyebilir.
* Ne zaman sezaryen? Daha doğum gerçekleşmeden anneyi sezaryene götüren sebeplerin başında; bebeğin pozisyonu gelir. Bebeğin, popo pozisyonu ile doğum yoluna girmesi sezaryenle doğum nedenleri arasında gösterilir. Bu çok sık görülmemekle birlikte sezaryenin tercih edilmesi gerektiği bir durumdur. Biz bunlara 'makat gelen bebekler' diyoruz. Eskiden bu bebekleri de normal doğuma alıyorduk. Ancak 2000'lerin başındaki yayınlarda, 'makat gelen bebeklere' sezaryen yapıldığında, normal doğumla doğurtulmalarına oranla daha başarılı sağlık sonuçları ortaya çıktı. Bu bebeklerde yapılan normal doğumların bazılarında popo ve vücut çıktıktan sonra, baş sıkışabiliyor ve vajen içinde uzun süre kalabiliyor. Böyle durumlarda yeterli oksijenlenme olmuyor ve bebeklerde ileriye dönük nörolojik problemler meydana gelebiliyor. Tabii bu kural değil, istisna, ama artık küçük de olsa risk almıyoruz.
* Bebek kiloluysa sezaryen şart mı? Tahmini doğum ağırlığı 4 bin 500 gram ve üstü bebeklerde de normal doğum zorlaşır. Baş çıkar, omuzlar takılabilir. Ancak yine de, hangi yöntemin uygulanacağını aslında doğum eyleminin kendisi gösterir. Çok iri bir bebek, çok iyi bir pelvise (çatıya) sahip olan bir kadından çıkabilir ya da bunun tam tersi de olabilir. Küçük veya ortalama sayabileceğimiz bir bebek, 1.55 cm. boyunda tıknaz bir hanımdan çıkmayabilir. Bunun gerçek testi doğum eyleminin kendisidir.
* Bebeğin boynuna kordon dolanması gibi risklerden kurtulmak için sezaryen daha emniyetli değil mi? Bebeğin boynuna kordon dolanması anormal bir olay değildir, birçok bebek normal doğum sırasında kordon dolanmış olarak doğurtulmaktadır. Bu da sezaryen nedeni olamaz.
* Doğum korkusu çeken anne sezaryen mi yapmalı? Hayır; doğum korkusu nedeniyle sezaryen kararı alınamaz. Yapılan araştırmalar sezaryenle doğum yapan kadınlarda annelik depresyonunun daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu yüzden kadın hamilelik sırasında, psikolojik destek alarak bu korkudan kurtulabilir.
* Doğum sancısı çekmek yerine sezaryen en iyi yol değil mi? Bütün anne adaylarının kabusu olan doğum ağrısı, başlı başına bir stres kaynağıdır. Tüm bunlar, anne adayının hayatındaki en önemli süreçte mutsuz olmasına neden oluyor. Oysa epidural anestezi ile anne adayı ağrıyı algılamadan doğumun bütün süreçlerini izleyerek bebeğine kavuşuyor. Epidural anestezi, rahim ağzı 3-4 cm açıldıktan sonra, hastanın bel bölgesinden yapılıyor. Lokal anestezi yaklaşık 20-30 dakika içinde etkisini gösteriyor. Bilinçli ellerde yapıldığında genel anesteziye oranla daha az riski olan epidural anestezi yaygınlaşırsa; doğum ağrısı nedeniyle sezaryene yönelen anne adaylarının sayısında da önemli azalma olur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|