|
|
|
|
|
Nuri Bilge için benimle oynamak avantajdı
|
|
Cannes Altın Palmiye Ödülleri, yarın akşam açıklanacak. Nuri Bilge Ceylan'ın filmi 'İklimler' ise favori gösteriliyor. Ceylan'ın eşi ve filmin başrol oyuncusu Ebru Ceylan, oyunculuğuyla eşine kolaylık sağladığını söylüyor ve ekliyor: Ama dezavantajları da oldu. Çünkü yönetti, oynadı, bir de karısının ufak kaprislerini çekmek zorunda kaldı.
Cannes Film Festivali'nde heyecan dorukta! Çünkü yarın akşam dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan Altın Palmiye ödülleri açıklanıyor... Ve bu yıl bizi temsil eden 'İklimler'in ödül almasına kesin gözüyle bakılıyor... Filmi hem yöneten hem de oyuncu olarak kamera karşısına geçen Nuri Bilge Ceylan ile başrolü paylaşan isim Ebru Ceylan, aslında Cannes'a hiç de yabancı değil. İzleyenler hatırlayacaktır; üç yıl önce ikinci olarak 'Jüri Büyük Ödülü'nü ve 'En İyi Aktör' ödülünü kazanan 'Uzak'ta küçük bir rolü vardı Ebru Hanım'ın. Ayrıca bir sinemacı olarak da sekiz yıl önce kısa filmiyle yarışmaya kabul edilmişti. 'İklimler'deki başrolüyle uluslararası arenada övgü toplayan ve Nuri Bilge'nin de eşi olan Ebru Ceylan ile güneşli bir Cannes gününde filmin şansı, kısa metraj, oyunculuk ve ilişkilerin doğası üzerine konuştuk...
ÇİFT OLMANIN AVANTAJINI YAŞADIK
* 98'de, 22 yaşındayken 'Kıyıda' adlı kısa filminiz yarışmaya kabul edilmişti. Şimdi de oyuncu olarak buradasınız. Neler değişti bu arada? Evet, kısa film yapmaya ara verdim. Bu arada evlendim, çocuk yaptım. Ama şimdi yeniden bir şeyler yapmak istiyorum. Proje değilse de birkaç fikir var. Geliştirebilirsem devam edeceğim kısa film çekmeye.
* Cannes'ın ünlü ve prestijli kırmızı halısında ikinci kez yürüyorsunuz. 'Uzak'ta küçük bir rolünüz vardı ama bu kez 'İklimler'de başrol oynuyorsunuz... Aslında 'Uzak'ın çekimlerine başlamadan önce bazı sahneleri gerçekliğini sınamak için Bilge (Ceylan) ile evde deneme çekimi yapıyorduk. Birkaç yönetmen arkadaşımız da bu testlerin iyi olduğunu söyledi. Bundan cesaret alarak yola çıktık. Bir de Bilge birkaç kişiyle denedi, istediğini bulamadı. 'Belki biz yapabiliriz' dedik. Fena da olmadı sanırım...
* Nuri Bilge ile sette nasıl bir işbirliği yaptınız? Özel yaşamdaki beraberliğiniz, setteki profesyonelliğinizi nasıl etkiledi? Çift olmamızın avantajını yaşadığımızı düşünüyorum. Ufak tefek dezavantajları da oldu. Ama bunları daha çok Bilge yaşadı. Çünkü hem oyuncu, hem de yönetmendi. Ayrıca karısının ufak kaprislerini çekmek zorunda kalan bir kocaydı... Ama büyük avantajlarını da yaşadık çünkü birbirimizi yıllardır tanıyoruz ve ne istediğimizi, nasıl oyunculuklardan hoşlandığımızı, hangi duyguları nasıl ifade edebileceğimizi biliyoruz. En azından ben Bilge'nin ne istediğini biliyordum. Bu yüzden onu çok zorlamadım. Bilge yabancı biriyle çalışmış olsa; oyuncu, yönetmen ve kamerayla da ilgilenen biri olarak oyuncuyla çok ilgilenemeyecekti. Bu açılardan filmde ona büyük kolaylık sağladığımı düşünüyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|