|
|
Şirince'ye gidince kaşık alıp dönünce
Selçuk'a girince, solda tabela var; Şirince. Okları takip edip, yukarı gidince, işte karşınızda Ege'nin biricik köyü Şirinceeee. Tamam tamam kafiyeyi bırakıyorum ve tez elden anlatıyorum. Hani geçen hafta sonu İzmir'e kaçtım, gezmedik yer bırakmadım ya, hazır ayaktayken Şirince'yi de atlamadım tabii. Ne var ki? İzmir'den arabaya bindin mi taş çatlasa bir saat. Eski adı; 'Kırkınca' Rum ağzıyla 'Kirkince' olmuş, sonra Türkçe'ye nasıl çevrilmiş dersiniz?; 'Çirkince'. Çirkince de olmuş Şirince... Peki ne var oraya gidilince? Bir kere bak bak doyma asma balkonlu, bol pencereli, iki katlı 'kagir' (taş ev de diyebiliriz) evler var. Sonra meşhur ev yapımı Şirince şarabı var. Hem de meyveli; böğürtlen, ahududu, elma, şeftali, dağ çileği, ayva tam on yedi çeşit. Ben sekiz on tanesini tattım. Ahududu çok tatlı, böğürtlen ve elma nefis. Şarabı tattıktan sonra, sıra köy turunda.
HANİ ŞİRİNCE FARKI? Şirince'de iki kilise kırka yakın manastır var. Bir de köyün ortasında pazarı. Velhasıl pazar bence hayal kırıklığı. Bizim Ortaköy'de ne varsa, aynıları orada. Hint işi yastık kılıfları, çapraz çantalar dizim dizim dizilmiş. Aynı aynı aynı, hani Şirince'nin farkı? Köyün ablaları papatyadan taç yapıyorlar, belki turistlere ilginç gelebilir. Onun dışında gözleme ve şaraptan geçilmiyor. Zaten ev yapımı şarap Şirince'nin özelliği. Gözleme ise Kilise'ye çıkarken Ayşe Hanım'ın Yeri'nde harika. Manzaraya nazır yenmeli. Tam arabaya binip İzmir'e dönecektik ki, kaşıkçı amca gözüme ilişti. Ardıç ağacından kaşıklar yapıyor. Adı Ziya. Mavi mavi gözleri kafada kasketi var. "Amca kaşıklar kaç para?" Beni süzdükten sonra "Küçükler beş büyükler on, sana benden bir küçük hediye". Tam o sırada tepemde bir uğultu. Japon kadınları mavi, beyaz şemsiyelerini açmış gelmişler. Kaşıkların mis gibi ardıç kokusunu kokluyorlar, gözler fıldır fıldır alışveriş canavarı tonundalar. Dediler "Ne kadar?" Amca tutturdu "Küçükler 7, büyükler 10 Euro." "Amca ne yaptın, abarttın" diyorum. Nuh diyor, peygamber demiyor. "Kaşığımı bedavaya satmam" diyor. Ve Allah sizi inandırsın inadından on kişiyi kaçırdı amca. Yaptıkları ne kaşıklar ama! Hele aldığım kiraz ağacından yanık havana bakınca. Eline sağlık Ziya Usta!
|