|
|
Aliye'nin yıldızı
Aliye konusu çok tartışıldı, hala da tartışılır. Örneğin bir çocuğu ölümün kıyılarında dolaşan Aliye'nin, diğer çocuğunu görmek isteyen Sinan'a "Asla onu sana göstermeyeceğim" demesi bile çok tartışılır. Anne baba savaşlarına kurban olan çocukların dramı da tartışılır. Kendisine nefret kusan kocayı yeniden elde etmek için elinde gebelik testinin pozitif çıktığını gösteren raporu sallayan kadının durumu da tartışılır. En zor günde sevgilisinin yanında olmayan Doktor Deniz'in tavrı da... Hepsini bir yana bırakalım. Ben hiç tartışılmayacak bir konu üzerinde durmak istiyorum. Konumuz Halit Ergenç... Haftalardır müthiş bir oyunculuk gösterisi sergiliyor Halit Ergenç. Minik Ayşe trafik kazası geçirdi, ölümle yaşam arasındaki o incecik çizgide gitti geldi. O ince çizgi üzerinde gidip gelenlerden biri de baba yani Sinan'dı. İşte o noktadan itibaren Sinan'la Halit Ergenç'i birbirine karıştırmaya başladım. Bu kadar mı gerçek olur her şey? Halit Ergenç'i izlerken şunu hissediyorsunuz: Sanki günlerdir o hastaneden, o yoğun bakım ünitesindeki camlı bölmenin önünden hiç ayrılmamış gibi. Sanki orada yaşıyor, orada yatıyor... Çektiği bütün acılar yüzünde, gözünde, ellerinde, duruşunda, sesinde, bakışında... Bugüne kadar hep Aliye'nin dramı konuşuldu... Şimdi Sinan'ın dramı konuşuluyor. En önemli dizilerde oynayıp hala ellerini kollarını nereye koyacaklarını bilemeyen ama mangalda kül bırakmayan starlara, şarkıcı-oyuncu starlara Ergenç'i izlemelerini tavsiye ederim. Neden bu adamı hala bir sinema filminde oynatmadıklarını da merak ederim.
|