Financial Times gazetesi, Türkiye'de ''İstanbul merkezli iş dünyasının önde gelenleri ile Ankara merkezli hükümetin arasının açıldığını'' yazdı.
Gazetenin Ankara muhabiri Vincent Boland imzasını taşıyan haber-yorumda, TÜSİAD tarafından temsil edilen iş dünyası ile AK Parti hükümetinin arasını açan son olayın, Merkez Bankası başkanlığı seçimi olduğu, TÜSİAD heyetinin eski başkan Süreyya Serdengeçti için lobi yaptıklarını ancak başarılı olamadıkları belirtildi.
TÜSİAD Başkanı Mustafa Koç'un verdiği bir mülakatta, Ankara gezisi
hakkında ''bana büyük saygı gösterdiler. Ancak orada (hükümet üzerinde) bir nüfuzumun olmadığını farkettim'' dediği aktarılan yazıda, ''olaylar gösteriyor ki üç yıl süren zorlu birlikteliğin ardından, Türkiye'nin İstanbul merkezli laik ve serbest ekonomiden yana iş dünyasının Ankara'daki toplumsal anlamda muhafazakar ve İslami köklere sahip hükümete karşı sabrı tükendi'' denildi.
Yazıda, Akbank yönetim kurulu başkanı Erol Sabancı'nın da gelişmeleri değerlendirirken, ''Bir hata yapıldı, hükümet yeni bir merkez bankası başkanına ihtiyaç duydu, buna saygı göstermek zorundayız. Ancak olayın ele alınışı kötüydü ve İstanbul'daki iş çevreleri ve dış dünya tarafından hoş karşılanmadı'' dediği bildirildi.
ANKARA-İSTANBUL REKABETI
Bu arada Ankara ve Istanbul'un birbirinden uçakla sadece 45 dakika uzakta olmasına karşın, iki kent arasındaki uçurumun modern Türkiye'nin şaşırtıcı yönlerinden biri olduğunu kaydeden Financial Times, "Her iki kent de kendi çapında bir güç merkezi ve aralarında sürekli bir rekabet olmuştur. İstanbul liberal ve enerjik iş dünyasının başkenti, Ankara ise siyasi başkent'' ifadesini kullandı.
Gazete, Marmara Üniversitesi ekonomistlerinden Erhan Aslanoğlu'nun Ankara'daki politikacılar ile İstanbul'daki iş çevreleri arasında bundan önceki hükümetler döneminde de sürekli gerginliklerin olduğunu, ancak öncekilerin daha çok teknik konulardan kaynaklandığını, bu kez gerginliğin ideolojik olduğunu söylediğini aktardı.
Financial Times, bununla birlikte bazı uzmanların da iş dünyası ile hükümet arasındaki ayrılığın büyütülecek bir yanı olmadığını söylediklerini vurguladı. Gazeteye açıklamada bulunan İş bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ''bu, iş dünyası ile siyasetçiler arasındaki sevgi-nefret ilişkisinde ibrenin basitçe diğer tarafa kaymasıdır'' derken, 1980'li yıllarda liberal ekonomik politikalarıyla tanınan ancak kişisel yaşamında muhafazakar olan eski başbakan Turgut Özal'ın da ''aynen Erdoğan'ın yapmaya çalıştığı gibi yönetime kendi kafasındaninsanları yerleştirdiğine'' dikkati çekti. Financial Times, Özince'nin ''Bu zaman zaman gelen ve geçen bir dalga gibidir" dediğini aktardı.
Gazete aynı sayfada yayımladığı Ankara mahreçli haberinde ise IMF'in cari açıkların dizginlenmesi için daha dikkatli bir para politikası uygulanması uyarısında bulunduğuna işaret etti.
IMF'in bu uyarılarının son üç yılda ekonomik ve siyasi istikrarın bozulmaya başladığı Türkiye'de hükümetin işini daha da zorlaştıracağını öne süren FT, hükümetin güvenlik konularını ele alış biçimiyle ilgili eleştirilere hedef olduğu, enflasyonun yeniden yükselme eğilimi göstermeye başladığı, son haftalarda politik atmosferde siyasi bir kutuplaşmanın ortaya çıktığını yazdı.
Türkiye ile AB arasında yapılan müzakerelerin Kıbrıs meselesi çerçevesinde tıkanmasına ve Türkiye'de uygulanan reform programının da hızını yitirdiğine ilişkin kaygılar yaşandığını yazan gazete, hükümetin bu iddiaları kesinlikle reddettiğini bildirdi.