|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Onlar da bana kurşun atsın"
Danıştay 2. Dairesi başkan ve üyelerine yönelik silahlı saldırının faili avukat Alparslan Arslan, ''saldırıyı dairenin türbanla ilgili kararına kızdığı için gerçekleştirdiğini'' belirterek, diğer zanlıların olayla ilgisi bulunmadığını öne sürdü.
''Kurşunlardan bazılarının kesinlikle hedef almadığı hakimlere de değdiğini öğrendiğini'' ifade eden Arslan'ın ''türban aleyhindeki kararda imzası ve ilgisi olmadığını belirttiği bu hakimlerden özür dilediği ve onların da kendisine birer tane mermi atma hakları bulunduğunu'' söylediği belirtildi.
Alınan bilgiye göre, Arslan, dün çıkarıldığı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'nde verdiği ifadesinde, kendisine atılı, ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmak'' suçunu kabul etmedi. Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması olayının ''gazetede 'domuza başörtüsü takılmış karikatür' yayınlanması nedeniyle yapılmış 'refleks bir eylem' olduğunu'' savunan Arslan'ın, ''Bana göre bu Müslüman Türk milletinin bir refleksidir. Kendi kutsalına karşı yapılan bir yanlışa karşı refleks eylemidir'' ifadelerini kullandığı öğrenildi.
Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan 3 bombalı eylemden haberi olduğunu ve üçüncü eylemi bizzat kendisinin yaptığını kabul eden Arslan, üçüncü eylemde yanında İsmail Sağır ve Erkan Timuroğlu'nun bulunduğunu belirtti.
Eylemlerde kullandığı bomba ve Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik yaptığı saldırıda kullandığı Glock marka silahı ''tanımadığı kişilerden İstanbul Maltepe'den para karşılığı aldığını'' öne süren Arslan'ın ''buradaki aracıların isimlerini açıklamak istemediğini söylediği'' öğrenildi.
DANIŞTAYA SALDIRI
Alparslan Arslan'ın, ''Danıştaya yönelik saldırıya kendisinin karar verdiğini, başka kişi veya kişilerin etkisi olmadığını'' iddia ettiği bildirildi.
''Türbanla ilgili Danıştay 2. Dairesi'nin kararına kızdığını'' söyleyen Arslan'ın, ''saldırıyı yapmaya Ankara'ya gelmeden 2 gün önce İstanbul'da karar verdiğini'' dile getirdiği kaydedildi. Zanlılardan Osman Yıldırım'ı iş sebebiyle birkaç yıldır tanıdığını, İsmail Sağır ile ise 1 hafta önce tanıştığını anlatan Arslan'ın, bu kişilerle kendi aracıyla Ankara'ya geldiğini, ancak ''bu kişilerin Danıştaya yönelik saldırıyla ilgileri olmadığını'' iddia ettiği öğrenildi.
Arslan'ın, saldırıdan 1 gün önce Danıştayda keşif yaptıktan sonra Ulus'ta kaldığı otele tekrar döndüğünü, ertesi gün de Necatibey Caddesi'ne aracıyla yalnız geldiğini, silahını namluya mermi sürerek yanına aldığını, Danıştayın girişinden avukat kimliğini göstererek içeri girdiğini anlattığı belirtildi.
Arslan'ın, Danıştayın 5. katına çıkarak, 2. Daire üyelerini aradığı, sonradan müzakere salonu olduğunu anladığı yere çaycıyı takip ederek girdiğini dile getirdiği bildirildi.
''Vakit Gazetesi çıktısındaki resimlerden yüzlerini öğrendiği kadarıyla içeride bulunan 6-7 kişiyi süzdüğünü ve önce başkan olduğunu anladığı kişiye, daha sonra da kararda imzası olduğunu düşündüğü 2 kişiye ateş ettiğini'' söylediği öğrenilen Arslan'ın 3 el kurşun attığını sandığını, ''sonradan öğrendiğine göre, 2 hakime de kurşunun değdiğini haber aldığını'' anlattığı kaydedildi.
''Kurşunlardan bazılarının kesinlikle hedef almadığı hakimlere de değdiğini öğrendiğini'' ifade eden Arslan'ın ''türban aleyhindeki kararda imzası ve ilgisi olmadığını belirttiği bu hakimlerden özür dilediği ve onların da kendisine birer tane mermi atma hakları bulunduğunu'' söylediği belirtildi.
Arslan'ın, zanlılardan Tekin İrşi'yi hiç tanımadığını, Muzaffer Tekin isimli kişiyle de samimiyeti olmadığını, bugüne kadar 3-4 kez görüştüğünü, ancak bu olayla kesinlikle ilgileri bulunmadığını anlattığı ifade edildi.
OSMAN YILDIRIM
Zanlılardan Osman Yıldırım'ın, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmeyerek, yasadışı silahlı örgüt üyeliğinin söz konusu olmadığını ileri sürdüğü bildirildi.
Danıştayda yapılan silahlı saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bombalı saldırılarla bir ilgisi bulunmadığını iddia ettiği öğrenilen Yıldırım'ın, Arslan'ın kendisinin avukatı olduğunu ve birkaç yıldır tanıdığını söylediği dile getirildi.
Diğer zanlılar İsmail Sağır ve Tekin İrşi'yi tanımadığını öne süren Yıldırım'ın, bu kişilerin halen gözaltında olan şüpheli Erhan Timuroğlu'nun arkadaşları olduğunu bildiğini ifade ettiği kaydedildi.
Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılmasının, Arslan, Sağır, İrşi tarafından yapılıp, yapılmadığı konusunda bilgisi olmadığını savunan Yıldırım'ın, bu kişilerin kendisi aleyhindeki ifadelerini kabul etmediği belirtildi. Yıldırım'ın, ''kimseye Cumhuriyet Gazetesi'ne atılsın diye bomba vermediğini, bu konuda telkinde bulunmadığını'' öne sürdüğü bildirildi.
Ankara'ya gelen Arslan'a yeğenlerini görmek için eşlik ettiğini anlatan Yıldırım'ın, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır ile birlikte Arslan'a ait otomobille Ankara'ya geldiklerini söylediği öğrenildi.
Yıldırım'ın, Danıştaya yönelik silahlı saldırıdan bir gün önce, Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır ile Arslan'ın otomobilinde oturduklarını, bu sırada Arslan'ın bir saldırı olacağı yönünde ifadeler kullandığını anlattığı kaydedildi.
Arslan'ın konuşmalarından Danıştaya saldırı olabileceğini tahmin ettiğini söyleyen Yıldırım'ın, bunun üzerine araçta bulunan İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu'na kızarak, araçtan inmelerini sağladığını ifade ettiği belirtildi.
Yıldırım'ın, ''ertesi gün sabah kalktığında televizyondan Arslan'ın saldırıyı gerçekleştirdiğini öğrendiği'' dile getirdiği bildirildi.
İSMAİL SAĞIR
Zanlı İsmail Sağır'ın da kendisine yönelik suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.
Sağır'ın, Osman Yıldırım ve Alparslan Arslan'ın kendisine hangi yer olduğunu belirtmeksizin, bir yere patlamayan bomba atacaklarını ve karşılığında yüklü bir para kazanacağını söylediklerini ifade ettiği kaydedildi. Paraya ihtiyacı olduğundan bu teklifi kabul ettiğini dile getiren Sağır'ın, Cumhuriyet Gazetesi'ne birinci bombayı Tekin İrşi'nin attığını, bombanın patlamaması üzerine bu olaydan bir gün sonra da kendisine bomba atma teklifinde bulunulduğunu söylediği bildirildi.
Sağır'ın teklif üzerine Timuroğlu, Yıldırım ve İrşi ile Cumhuriyet Gazetesi'nin civarına gittiklerini, Yıldırım'ın kendisine bir adet bomba verdiğini, İrşi ile bombayı bahçeye atarak kaçtıklarını anlattığı ifade edildi.
Olaydan 3-4 gün sonra Alparslan Arslan'ın daveti üzerine Timuroğlu ve Yıldırım ile birlikte Ankara'ya gittiklerini dile getiren Sağır'ın, Danıştay'a yönelik silahlı saldırıyla ilgili kendisinin ve Timuroğlu'un haberi olmadığını anlattığı kaydedildi.
Sağır'ın, Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılmasıyla ilgili olarak vaadedilen parayı da Yıldırım veya Arslan tarafından kendisine verileceğinin söylendiğini ifade ettiği belirtildi.
''MEYVESİNİ YİYECEKSİN''
Zanlı Tekin İrşi'nin ise ifadesinde Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bombalı saldırıyı kabul ettiği, Yıldırım'ın bombayı nasıl atılacağını kendisine gösterdiği ve ''bana bunu atınca hem bu dünyada, hem de öbür dünyada meyvesini yiyeceksin'' ifadesini kullandığı öğrenildi.
İrşi'nin, gerçekleştirdiği eylem karşılığında somut bir para konuşulmadığını ancak bir menfaati olacağını düşündüğünü, bunun Yıldırım'a kalmış bir şey olduğunu anlattığı kaydedildi.
Danıştay 2. Dairesi Başkanı ve üyelerine yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan ve diğer zanlılar Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin İrşi, dün çıkarıldıkları Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|