|
|
Ot balık soya Okinawalı'ya bakma!
Şapka altından gülen ay parçası gibi bir surat, kaplumbağa hızında hayat, anlat Okinawalı anlat! Duydunuz değil mi? Bu Okinawa, Japonya'da bir adaymış. Halkın çoğu yüz yaşı devirir, yetmiş beşe kadar aganigi naganigi yaparmış (vaaaay). Aman da aman nasıl yazılıyor, günlerdir dizi yapılıyor, Okinawa halkının sırları açıklanıyor. Gel de merak etme! Yeşil çayım elimde, bakalım Okinawalılar'ın sırrı ne? Birkaç tüyo kaparsak uygularız, yetmiş beşimizde de zıp zıp zıplarız hani derken. Nerdeeee? Biri bizimle dalga geçiyor, bize bu yazı dizilerini okutup işkence etmek istiyor herhalde.
ZAMAN SINIRSIZMIŞ Yahu ben Okinawa'da yaşayıp da dalya demeyenin alnını karışlarım. Ortada mucize, sır falan yok. Bunlar düpedüz ömür uzatma kampındalar. Bir kere yavaş çekim yaşıyorlar. Hiç aceleleri yok, trafikte sıkışmıyorlar çünkü trafik yok, zaten bir yere yetişme dertleri de yok. Sakinler; tane tane konuşuyorlar, zamana karşı yarışmıyorlar (aaah ah!). Neymiş? Zaman onlar için varmış, zaman sınırsızmış. Sonracığıma acelecilikten hiç hoşlanmazlarmış (biz bayılıyorduk sanki) çünkü unutkanlığa, sinirliliğe, hırçınlığa ve rekabete sebep olurmuş. Sazlarının sesi bile gevşeticiymiş. Ha en bombası da şu, dikkat dikkat açıklıyorum; gelecek kaygıları yokmuuuuuş!!! Hatta endişe nedir bilmezlermiş. Hem Allah yazdıysa bozsun endişe; reflüye, gaza, hazımsızlığa, şişkinliğe, uykusuzluğa sebep olurmuş. Çok pardon, tanıdığınız kaç kişide mide ya da uykusuzluk problemi yok? Bize hiç boşuna Okinawalı ot yer, balık yer, soya bilmemnesi içer deyip, yasemin çayının faydalarını sıralamayın. Biz günde beş bardak yasemin çayı içip, üç öğün balık yesek, beş vakit meditasyon yapsak bile fark etmez!
MODERN HAYAT KÜRÜ Adam zamanı takmıyor, aheste aheste yaşıyor, müzik tıngırdatıp, asla ama asla kızmıyor, depresyona da girmiyor. Tabii yüz yaşını geçecek, tabii yetmiş beşe kadar sevişecek. Benden size tavsiye boşuna heveslenmeyin, Okinawalılar'ın hayatını uygulayacağım diye tepişmeyin. Baksanıza adamlar yirmi dört saat meditasyon halindeler. Resmen adada bitmek tükenmek bilmeyen bir detoks söz konusu. Kendinizi şu hayatın göbeğinde Okinawalı standardında yaşarken düşünsenize. İş yerinize salına salına kah saat on bir buçukta kah ikindide gittiğinizi. E zaman sizin için var ya. Sonra herkes sizden iş beklerken, sizin yirminci bardak yasemin çayınızı afiyetle yudumlayıp gazetelerinizi okuduğunuzuHani aceleniz, gelecek kaygınız yok ya. Her şey hikayedir, Okinawalı ablalar davetlimdir. Kendilerine bir hafta modern hayat kürü öneriyorum. Uzun yaşamı kısaltmaya bire bir gelir! Ha unutmadan, bu yazıları yazan ve 'hayat sizin elinizde' buyuran Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'na da soruyorum; Hala hayatın bizim elimizde olduğuna inanıyor musunuz?
|