| |
|
|
Provokatör kim!
Birkaç ay önce yazıişleri toplantısında sohbet ederken, "Bu yıl çetin geçecek. Siyasi cinayetler bekleyin. Bir yüksek yargı mensubu, bir gazeteci, hatta belki bir siyasetçiye yönelik suikast olabilir" demiştim. Sabah toplantısında Danıştay'daki saldırının haberi gelince "Galiba dediğiniz çıkıyor" dedi bizim arkadaşlar. Türkiye'nin siyasi gerilim yaşadığı her dönemde bu tip cinayetler işlendi. Bu dönemde de tansiyon arttıkça, yenileri gelebilir. Kimse boşuna "Bunun arkasında kim var" diye aramasın. Özal'a yönelik suikast girişiminin, Uğur Mumcu suikastinin. Akın Birdal'ın vurulmasının, Muammer Aksoy, Çetin Emeç ve Bahriye Üçok suikastlerinin arkasındaki güçler ne kadar ortaya çıkarıldıysa, bu da o kadar çıkarılır. Bir veya birkaç fail yakalanır, o kadar... Peki Danıştay'ı hedef gösteren gazetelerin ve radikal İslamcı internet sitelerinin hiç mi günahı yok? Olmaz mı! Hedef gösteriyorlar. Vuranın "Onlardan" olması gerekmiyor ama hedefi gösteriyorlar. Gerilim noktasını, ağırlık merkezini işaret ediyorlar. Yargıyı, yüksek yargıyı, gazeteleri, gazetecileri "suçlayan" siyasetçilerin hiç mi suçu yok? Olmaz mı! Onlar da hedef gösteriyor, yumuşak karınlarını açıyor. Şimdi bazı siyasetçiler diyecek ki, "Bu bir provokasyondur." Haklı olabilirler. Benim de ilk aklıma gelen o. Peki provokatörlere yol gösteren kim?.. Onun tespitini de bu kadar rahatlıkla yapabilecek, söyleyebilecekler mi!
|