|
|
Tek taş pırlanta!
Julia Roberts'ın başrolünü onadığı 'Mona Lisa' filminde, son derece akıllı, hatta süper zeki genç kadınların hikayesi anlatılır. Vizyonda oynadığı zaman izlemiştim filmi, geçen akşam televizyonda yeniden izledim ve bir sahneyi bu köşeye taşımak istedim. Genç kadınlardan biri, kazanılması çok zor olan fakülteye girme hakkını kazanır ama gitmeme hakkını kullanır. Çünkü gerek öğretmenleri, gerek ailesi, gerek toplum, gerekse kocası ondan iyi bir ev kadını olmasını istemektedirler.
ZEKİDİR AMA... Zeki bir ev kadını... Zekasını, ev işlerine ve kocasını temsil etmeye vermesini beklerler. Fakülteyi kazanarak ne kadar zeki olduğunu da kanıtlamıştır zaten. Öğretmenlerden biri ise (Julia Roberts), idealist biridir, kadınlara önlerine sunulanla yetinmemelerini anlatmaya çalışmaktadır. Müstakbel kocanın yanıtı şu olur; Okula giderse, saat beşte hazırlanması gereken sofraya tabak koymakta gecikir! Genç kıza gelince, fazla düşünmeden seçimini yapar; 'tek taş pırlanta yüzüğü' parmağına geçirir. Çünkü okumayı ve meslek sahibi olmayı seçerse, sonunun öğretmeni gibi yalnızlık olacağını bilmektedir.
ERKEKLER İSTEMEZ Günümüzde pek çok şey değişti gibi görünse de sofraya tabak koymak yerine, ofiste dosyalarla uğraşmak isteyen kadınları bekleyen son aynı; yalnızlık. Erkeklerin büyük bir kısmı kadının para kazanmasını, güç sahibi olmasını istemediği için kendine güvenen kadından uzak durmayı seçiyor. Kadının hayatını kolaylaştırmayı değil, bu işi kadının üstlenmesini bekliyor. Bu yüzden de kadınlar 'tek taş pırlanta'larını kendileri alıyor.
|