|
|
Bana gazetenin tamamı okutulmaz, dibe çöküyorum!
* Bu kadar dışa dönük bir kimliğe sahipken size ait dünyanın dışına da çıkmıyorsunuz. Kimsenin sizden haberi yok. Çok bilmiyoruz ne yaparsınız, ne edersiniz, nerelere gidersiniz? Peki söyleyeyim: Örgü örüyorum, nakış işliyorum.
* Derdiniz ne! E çok mutluyum! Televizyon seyretmiyorum, çok nadir gazete özetlerini alıyorum. Bana gazetenin tamamı okutulmaz! Güzel haberleri okurum...
* Nasıl yani! Çünkü çok dibe gidiyorum. Okuduğum, yaşadığım ve içinde bulunduğum her konuya fazla kaptırıyorum kendimi. Mesela cenazeye gidiyorum, cenazede kalıyorum! Cenazenin sahibinden de kötü oluyorum. Bundan 5-6 ay önce Esra Ceyhan'ın programına katıldım; acılı bir olay vardı. Bilmiyordum öyle bir şey yayınlanacağını. Hikayeyi dinlerken fenalaştım. Tansiyonum fırlamış.
* Ya çok kendinizi kaptırıp bayılıyorsunuz ya da kapı gıcırdadığında bile oynuyorsunuz! Hep uçlarda mı yaşarsınız? Kendi cennetimi kendim inşa ettim. O cennetin içine fazla işime gelmeyen şeyleri sokmuyorum. Kapalı yaşıyorum istiridye gibi; inciklerim boncuklarımı yatağa seriyorum, onlarla uyuyorum.
* Normal mi sizce bu; bu kadar dışa kapalı yaşamak? İstediklerimi içeri alıyorum canım! (kahkahalar)
|