|
|
'Herkesin her şeyi izleyebileceği bir yayın ortamı hazırlamalıyız
RTÜK başkanı Zahid Akman, insanların istediği programı izleyebilmesi gerektiği düşüncesinde, ancak bir şartla. Ya tematik kanallarla, ya şifreli kanallarla ya da yayın saatlerini düzenleyerek... Akman, "Eğer bunu sağlarsak, özgürlüklere müdahale etmemiş oluruz" diyor '.
Zahid Akman; geçmişin gazetecisi, televizyon habercisi, bugün de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun Başkanı. RTÜK'ün, üstüne basa basa, 'RTÜK' ile 'baskı' sözcüklerinin bir arada telaffuz edilmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden başkanı!..
* Dokuz aydır RTÜK'ün başındasınız. Yıllardır birlikte anılan 'RTÜK' ile 'baskı' sözcüklerinin yerine, siz ne koyarsınız? Biz, 'RTÜK ve diyalog' diyoruz. Bakış açımız budur...
* Açar mısınız? Program içeriklerinin kanunumuza uyup uymadığını denetleyip, cezalar vererek yayın hayatını düzenlemek istemiyoruz. Bu problemlerin aşılması noktasında, neler yapılabileceğini yayıncılarla konuşarak sonuca ulaşmak istiyoruz. Süreç içinde bunun çok iyi sonuçlarını gördük. Yayıncı kuruluşlarımız çok olumlu yaklaşıyor, bir sorun karşısında çözüm için bize katkı sağlıyorlar. Birbirimizi karşılıklı anlama sürecindeyiz...
TV'YE OMBUDSMAN ÖNERİSİ
* Özgürlükler çerçevesinde düşündüğünüzde RTÜK'ü nereye yerleştiriyorsunuz? Özgürlükler elbette sonuna kadar kullanılabilmeli. Ancak özgürlüklerin de bir sınırı var. O sınır, bir başkasının özgürlük alanı. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, insanlar istediklerini izleyebilmeli. Biz de onlara bu fırsatı tanımalıyız ancak ya tematik kanallarla, ya şifreli kanallarla ya da yayın saatlerini düzenleyerek, herkesin her şeyi izleyebileceği bir yayın ortamı hazırlamalıyız. Bunu sağlarsak, özgürlüklere müdahale etmemiş oluruz...
* Yayın saatlerini düzenlemeye yönelik olarak, akıllı işaretler uygulamasını başlattınız. RTÜK'ün yaptığı denetimi yayıncı kuruluşlar yapamaz mı? RTÜK'e ihtiyaç var mıdır? Dünyada tüm ülkelerde bu ve benzeri kurumlar vardır. Ancak onlar, yayın hayatını denetlemekten çok düzenleme anlamında fonksiyon ifa eder. Ancak, yayın içerikleri konusundaki denetim faaliyetlerini, yayıncı kuruluşların yapması arzu edilendir. Nitekim biz de, bir ara basın danışmanımız aracılığıyla gazetelerin ombudsmanlarını topladık. Yayıncı kuruluşlarla, önümüzdeki dönemde bu konuyu konuşmayı planlıyorum. Gelen şikayetlerin değerlendirilmesi ve şikayete konu olan programların sorumlularıyla, yayın kuruluşundan birinin izleyenler adına görüşüyor olması, öz denetimi sağlama noktasında önemli bir adım olacaktır.
* Yayıncı kuruluşlara, 'ombudsman' ya da bir yayın temsilcisi belirleme önerisinde mi bulunacaksınız? Evet. Ancak elbette gazetelerde bu sistemi işletmek daha kolay. Televizyonlarda yayın 24 saat. İzleyicide, yayınla ilgili şikayeti somut hale getirecek bir altyapı yok. Ancak, "Filanca saatte şöyle bir program vardı, o programa bir konuk geldi, şunları söyledi" diyebiliyorlar. Dolayısıyla ombudsmanların arşive dönüp, kaseti izleyip, şikayeti değerlendirmesi ve hükmünü verip program sorumlusuna iletmesi gerekiyor.
* Dolayısıyla? "Bu işin işleyişindeki sıkıntıları nasıl çözeriz?" sorusunun cevabını henüz veremediğimiz için yayıncı kuruluşlarla şimdiye dek görüşmedik, ancak böyle bir sistem önerisinde bulunacağız. Onların da bunu geliştireceğini düşünüyorum.
İREM BARUTÇU Haber Merkezi
|